Güncelleme Tarihi:
Glüten içermeyen besinleri tüketmeye özen göstererek hastalıkla baş edebilmenin mümkün olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Işık, hastalık hakkında önemli bilgiler veriyor.
Çölyak hastalığı; ince bağırsağın, glüten adlı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen alerjisi, hassasiyetidir. Genetik özelliği olan bu hastalıkta öncelikle ince bağırsakta hasar oluşur ve emilim bozukluğu görülür. Sonuç olarak ise; beslenme yetersizliği, arkasından da hastalık belirtileri ortaya çıkar.
Çölyak hastalığı çok uzun zaman belirti göstermez veya belirtileri çok hafif seyreder. Bu hastalık tipik belirtilerle kendini gösterebileceği gibi farklı şikayetler sonrasında da ortaya çıkabilir. Hastalığın en yaygın belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
• Yaşa göre kilo azlığı,
• Karın bölgesinde oluşan öne doğru şişlik,
• Kansızlık,
• Kas zayıflığı,
• Eklem ve kemik ağrıları,
• Sürekli devam eden yorgunluk hissi,
• Dışkıda görülen anormallikler,
• Kusma,
• Bulantı,
• İshal,
• Nedeni tespit edilemeyen karaciğer bozuklukları,
• İştahsızlık,
• Büyüme geriliği,
• Ciltte oluşan döküntülü kaşıntılar,
Genetik bir hastalık olan çölyak hastalığına sebep olan ana faktör bağırsakların emilim işlevini yerine getirememesidir. Şöyle ki; alınan gıda, ince bağırsakta bileşenlerine ayrıştırılıp bağırsak mukozası üzerinden kana karışır. Vücudumuzun yeterince gıda alabilmesi, ince bağırsakta çok sayıda bulunan ve villus çıkıntıları olarak adlandırılan kıvrımlar tarafından sağlanır.
Çölyak hastaları glütenli yiyecekler tükettiklerinde bağırsak mukozasında alerji nedeniyle villus çıkıntıları ve kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülürler. Böylece bağırsak yüzölçümü gittikçe azalır ve alınan gıdalar emilemez hale gelir. Çölyak hastalığı tam da bu sebeple meydana gelir.
Çölyak hastalığı tedavi edilmediği takdirde kısa ve uzun vadede birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Kansızlıktan anemiye, ciddi kilo kayıplarından büyüme geriliğine kadar daha birçok problem kendini gösterebilir. Çölyak insan sağlığı üzerinde ciddi tahribatlara sebep olduğundan bunların dışında gebelikte düşük ve hatta kısırlığa kadar yol açabilir.
Tanı; çölyak hastalığına özgü antikorların kanda belirlenmesi ve endoskopi ile ince bağırsaktan alınan biyopsilerin değerlendirilmesiyle konulmaktadır. Bunun dışında genetik testler de uygulanabilir. Kesin tanı koymak için bazen endoskopik yöntemle ağızdan onikiparmak bağırsağına girilip, ince bağırsağın üç ayrı yerinden örnek alınıp, dokunun mikroskop altında incelenmesi gerekebilir. Doku örneklerinde, ince bağırsak yüzeyinde emilimi sağlayan parmak şeklinde ve villüs adı verilen yapıların düzleşmesi, yassılaşması çölyak hastalığına işaret eder.
Çölyak hastalığıyla mücadele edebilmek için öncelikle yaşam tarzınızda değişikliğe gitmeniz gerekir. Bu anlamda söyleyebiliriz ki tek tedavi yöntemi ‘glütensiz’ sıkı bir diyettir. Diyetin sıkı bir şekilde uygulanması ile düzleşen ince bağırsak yüzeyi normal şeklini ve işlevini tekrar kazanmaktadır. Az miktarda alınan glüten bağırsaklardaki tahribatın tekrarlamasına neden olur. Bu sebeple çölyak hastaları glütenden tamamen uzak durması gerekir.
Glüten sadece tahıl ve buğdaylarda bulunmaz. Bunların dışında birçok hazır gıdada glüten vardır. Çölyak hastaları, hazır gıdalar alırken mutlaka paketinde yazan içeriğe bakmalı, paketsiz hiçbir hazır gıdayı yememelidir.
• Buğday, yulaf ve çavdar unundan yapılmış her türlü yiyecek,
• Bulgur, makarna, erişte, kuskus,
• Bisküvi, simit, kraker,
• Pasta, börek, çörek,
• Şehriye çorbası, tarhana çorbası, erişte çorbası, tüm hazır çorbalar,
• Unlu tatlılar; baklava, tulumba, revani, lokma, kekler,
Eğer, siz de yukarıda belirtilen yasaklı listesinden uzak durur ve glütensiz bir yaşamı seçerseniz bu hastalığı alt edebilirsiniz.