Güncelleme Tarihi:
Anne çocuk ilişkisinin ‘Pozitif’ olması gerektiği her zaman vurgulanan bir konudur. Ancak ‘Pozitif olmak’ kavramı, her kavram gibi çeşitli şekillerde yorumlanabilir. Pozitif disiplin yöntemleri, psikolojinin yeni ve umut veren alanı olan ‘Pozitif Psikoloji’yi temel alır. Pozitif psikoloji, insanın büyük gelişme potansiyelini ortaya çıkarmasına yardımcı olur. Birçok psikoloji yaklaşımı gibi kişinin zayıflıklarına ve sorunlarına odaklanmak yerine güçlü yönlerin daha fazla öne çıkmasını hedefler.
Anne olmak başlı başına büyük bir sorumluluk ve annenin de yeniden büyüme süreci olarak düşünülebilir. Yaşam alışkanlıkları ve hayata bakış açımızın tamamen değiştiği bir süreçten bahsediyorum. Öncelikle yetişkin olarak bizlerin çocuktan beklenti ve çocuk yetiştirmekle ilgili duygu – düşüncelerimizi fark etmemiz gerekir. Doğru olan, bu farkındalığın henüz çocuk dünyaya gelmeden kazanılmasıdır. Çünkü çocuk, bizden bağımsız bir yetişkin olma yolculuğu içinde olacaktır. Kendine ait güçlü yönleri ve zayıflıkları olacaktır.
Pozitif psikolojiye göre günümüz dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu şey, pozitif yönlerini yapıcı yönde geliştirmiş, empati becerisine sahip, strese dayanıklı ve çok yönlü yetişkinlerdir. Bu bağlamda psikolojik sağlamlılık, otantik mutluluk, öz disiplin ve duygusal zeka kavramlarının üzerinde durmak gerekir.
Çocuğun psikolojik sağlamlılığının gelişmesi, stresli durumlara karşı direnci artırmak, öz güveni güçlendirmek, olası psikolojik sorunların önlemini almak ve hayattaki değişikliklere uyum gösterecek psikolojik esnekliği kazandırmak anlamına gelir.
Otantik mutluluk, sahip olduklarımızın değerinin kavranması ve günlük yaşamdaki mutluluk duygusunu artması olarak tanımlanabilir. Mutlu olabilmek öğrenilen bir beceridir ve pozitif psikoloji yaklaşımında sıkça vurgulanır. Öz disiplin ise çocuğun kendine hedef belirlemesi ve bu hedefe yönelik davranış geliştirmesi için gereken önemli bir özelliktir. Bu özelliğin gelişmesi için ise pozitif disiplin yöntemleri annelere yardımcı olacaktır.
İnsan davranışı öğrenme ile şekillenir. Öğrenmenin gerçekleşmesinde ise cezadan çok ödül ve uygun kurallar işe yarar. Ceza, çocuğa ne yapması gerektiğini öğretmez. Ancak kural, davranışlarının doğal sonuçlarıyla yüzleştirir. Dolayısıyla çocuk ne yapmaması gerektiğini doğal sonuçlarıyla öğrenir. Bu da kendi davranışlarını kontrol etmesine yardımcı olur. Disiplin, büyük sabır ve kararlılık gerektirir. Çocukların davranışları bir anda değişmez. Dolayısıyla yetişkinlerin bu anlamda bilinçli olmaları büyük önem taşır.
Son olarak duygusal zeka kavramı yaşam doyumu açısından büyük önem taşımaktadır. Duygusal zekanın gelişmesinde annelerin rolü büyüktür. Duygusal zeka, çocuğun kendi duygularını ve başkalarının duygularını fark etmesi olarak özetlenebilir. Bu becerinin gelişmesi için çocuğun sosyal ve sanatsal faaliyetlere yönlendirilmesi ve çocukla sıcak bir iletişim içinde olmak gerekir.
Yurt dışında ve Türkiye’de çocuklara yönelik psikolojik sağlamlılığı arttırmak amacıyla araştırma ve uygulamaların yapıldığını belirten Öksüz, bu çalışmalardan birinin de Üsküdar Üniversitesi çatısı altında gerçekleştirilen Pozitif Psikoloji Çocuk Grupları olduğunu söyledi. Öksüz, bu gruplar kapsamında annelere de pozitif disiplin becerisi kazandırmaları amaçlı çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi.