Güncelleme Tarihi:
Çocuk yetiştirmek zor zanaattır. Her şeyiyle bir bütündür ve ani ve yanlış bir adımla her şey mahvolabilir. Çok sabırlı, azimli ve de istikrarlı olunması gereken uzun ve meşakkatli bir yoldur.
Bu yolda aslında anne ve babaların işlerini kolaylaştıracak bir detay da çocukların oyun merakıdır. Bir çocuğa oyun yöntemini kullanarak öğretemeyeceğiniz hiç bir şey yoktur.
Oyun; çocuğu yetişkin hayata hazırlayan en etkin yoldur. Çocuğun en önemli eğitim araçları oyuncaklarıdır. Oyun ile insan ilişkileri, yardımlaşma, konuşma, bilgi edinme, deneyim kazanma, psikolojik gelişimi, duygusal ve sosyal gelişimi etkilediği gibi, zihin ve dil gelişimini de etkiler.
Yetişkinler gözüyle oyun, çocuğun eğlenmesi, oyalanması, başlarından savmak için bir uğraş olarak görürler, oysa oyun, çocuk için ciddi bir iştir. Çocuk oynadıkça becerileri artar, yetenekleri gelişir. Çevresini, bilinmeyenleri tanır, kendisi için anlaşılır duruma getirir.
Çocuk oyun oynarken özgürdür, kuralları kendi koyar-bozar, yetişkinlerin kısıtlamaları yoktur. 3-6 yaş arası çocuğun en önemli dönemidir. Durmadan soru sorar "bu neden, niçin, nasıl?" sorularına yanıt isterler. Öğrenme açlığı mevcuttur, her şeyi bilmek isterler. Bu şekilde de bir çok şey öğrenirler.
Her aile oyun için çocuğuna mutlaka zaman ayırmalı. Bu zamanı verimli kullanarak oyun zamanında dahi çocuğunuzu hem eğlendirilip aynı zamanda da eğitilmelidir.
Oyuncak alacak maddi imkanı bulamayan aileler de çocuklarını sık sık parka götürmeli ya da kendilerinin ürettiği eğitici oyunlarla çocuklarının oyun ihtiyaçlarını karşılamalıdır.
Duygusal ve fiziksel gelişim açısından, en doğal ve aktif öğrenme ortamının oyun zamanı olduğu belirtilerek, ailelerin çocuklarını bilinçli, teşvik edici ve uygun materyalleri seçerek yönlendirmesi gerektiği bildirildi.