Güncelleme Tarihi:
Karın ağrısını öncelikle süresine göre sınıflandırmak gerekir. Kısa süreli (akut) karın ağrısı genellikle altta yatan bir hastalığa bağlı belirtidir. Yaş gruplarına bağlı olarak altta yatan hastalıklar birbirinden çok farklı olabilir. Yenidoğan döneminde doğumsal gelişim kusurları, bağırsak dönemleri ve tıkanıkları, mekonyum tıkacı gibi hastalıklar görülürken ilerleyen yaşlarda, 2 yaş öncesinde fıtıklar, daha sonraki dönemlerde de apandisit gibi cerrahi patolojiler görülebilir.
Karın ağrısı 3 aydan uzun süreli ise kronik karın ağrısı olabilir. Bu durumda altta yatan hastalıklardan genellikle bir patoloji saptanamaz. Kronik karın ağrıları okul çocukluğu döneminde çocukların yüzde 10-20’sinde görülür ve sık sık tekrarlar. Organik olmayan (altta yatan bir hastalığa bağlı olmayan) kronik karın ağrılarının nedenleri genellikle fonksiyonel karın ağrısı sınıfı içinde yer alır. Sıklıkla fonksiyonel dispepsi, iritable bağırsak sendromu, abdominal migren, fonksiyonel karın ağrısı gibi sebeplere bağlı olabilir.
Kendini ifade edemeyen, konuşmaya başlamayan küçük çocuklarda ve bebeklerde karın ağrısı kendini huzursuzluk, ağlama krizleri şeklinde gösterebilir. Bebeklerde en sık karın ağrısı sebepleri kolik (gaz sancısı), kusma da eşlik ediyorsa gastroözafagiyal reflü hastalığı görülebilir. Besin alerjileri (genellikle süt proteini ile ilişkili), nadiren de bağırsak tıkanıklıkları veya düğümlenmesi, karın içi organlardaki yapısal veya iltihabi hastalıklara işaret edebilir. Karın ağrısı eğer altta yatan organik veya yapısal bir hastalığa bağlıysa çocuğun beslenmesi mutlaka bozulur, iştahı azalır. Bunun yanında safralı kusma, yüksek ateş gibi şikayetler görülebilir. Eğer genel durumunda bozulma, yüksek ateş, safralı kusma varsa mutlaka acilen doktora başvurulmalıdır.
Karın ağrısıyla birlikte ateşin de olması karın ağrısının süresiyle yakından ilişkilidir. Eğer kısa süreli bir karın ağrısında ateş varsa bu mutlaka ya enfeksiyon gibi iltihabi bir sebebe bağlı ya da apandisit gibi cerrahi bir sebebe bağlıdır. Eğer uzun süreli karın ağrısı ateşle birlikte olup, tekrarlıyorsa ailevi Akdeniz ateşi riski olabilir. Bunların beraberinde eklem şişliği meydana geliyorsa neden romatolojik hastalıklar da olabilir.
• Çocukların kabız kalmasını engelleyecek şekilde beslenme alışkanlıkları düzenlenmelidir.
• Haftada üç gün en az 30 dakika fiziksel egzersiz yapmaları sağlanmalıdır.
• Çocukların bol su tüketmeleri sağlanmalıdır. Bu hem kabızlığı önleyecek hem de böbrek taşlarının oluşmasına engel olacaktır.
• Gazlı içecekleri tüketmelerine engel olunmalı, günlük yarım litreden fazla süt içmeleri sağlanmalıdır.
• Abur cubur beslenmenin önüne geçilmeli, bol sebze ve meyve tüketmeleri alışkanlık haline getirilmelidir.