Güncelleme Tarihi:
Uzman Klinik Psikolog Yasemin Meriç Kazdal, kardeş kıskançlığının nasıl önlenebileceği, kardeşini kıskanan çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda bilgiler verdi.
Kardeş kıskançlığı belirtileri genellikle uyumsuzluk, öfke, ağlama, anne ve babayla zıtlaşma, kavgacı tutum olarak kendini gösterir. Ailelerin bu belirtileri tespit etmesi son derece önemlidir. Normalde huysuz tavırlar sergilemeyen çocukların kardeş haberini aldıktan ya da kardeşleri olduktan sonra uyumsuz davranış sergilemeleri, kardeş fikrini kabul etmediklerini gösterir. Bazı çocuklar duygu ve düşüncelerini açık açık ifade etmek yerine davranışlarıyla göstermeye çalışırlar. Davranışlarındaki olumsuz yöndeki değişim, yaşadıkları sorunun bir göstergesidir.
Çocukların yaşadığı bu kıskançlık duygusunu ifade etmelerine izin vermek gerekir. Kardeş kıskançlığı yaşayan bir çocuğa kardeşini sevip sevmediği, kardeşi olacağında ya da olduğunda nasıl hissettiğini sormak, onunla ilgilenildiğinin göstergesidir. İfade özgürlüğünden kasıt, soruyu sorup cevabı aldıktan sonra “Yok öyle bir şey, tabii ki seni sevmeye devam edeceğiz”, “Saçmalama çok ayıp, nasıl olur da kardeşinden nefret edersin?” gibi yargılayıcı ifadeleri kullanmak veya sorunu geçiştirmek demek değildir.
[webtv=106445]
Sözlü olarak çocuğunuza kardeşini kıskanmasının gereksiz olduğunu söylemek yeterli değildir, bunun gerçekliğini davranışlarınızla ve ona olan ilginizle belli etmeniz gerekir. Örneğin yeni doğan bebeğin altını değiştirirken ya da onu uyutmaya çalışırken ilk çocuğunuzun bir kenarda, yalnız başına derslerini yapmasına ya da oyun oynamasına izin vermek sağlıklı olmayacaktır. İş bölümü yapmak, yeni bebeğin ilk yıllarında yapmanız gerekenlerle ilk çocuğunuzla ilgilenebilmeniz açısından çok önemlidir. Örneğin bebeğin altını değiştirirken büyük çocuğun okulda neler yaptığını sorabilir, onunla iletişim halinde olabilirsiniz. Eskisi gibi ona derslerinde yardımcı olmak, birlikte oyun oynama seansları düzenlemek kendini iyi hissettirecek ve yardımcı olacaktır.
Bu iş bölümünü ve annelerin büyük çocuklarını ihmal etmemelerini sağlamak için babaların da duyarlı davranması gerekir. Genellikle hem ev işlerinin hem de çocuk bakımı sorumluluklarının üzerine yüklenmesi nedeniyle birçok anne, istemeden de olsa büyük çocuklarını ihmal edebiliyor. Bebeğin uyuması, emzirilmesi, beslenmesi, banyosu derken büyük çocuklarıyla eskisi kadar ilgilenemeyen anneler, bu çocukların yalnız kalmasına ve artık sevilmediklerini hissetmelerine neden olabiliyor. Babaların iş bölümünü adil bir şekilde paylaşmaları da tüm aile için kurtarıcı bir işleve sahip olduğundan büyük önem teşkil eder.
Çocuğunuz kardeş kıskançlığı yaşamasın diye onun her istediğini yapmanız da doğru bir davranış değildir. Bu aslında temel eğitimdir. Sadece kardeşi olacağı zaman değil, her zaman sizin de kendinize ait işlerinizin ya da bir hayatınızın olduğunu, her an her istediği şeyin yapılamayacağını bilmesi, yani sınır kavramıyla tanışması gerekir. Bu daha çok 3 yaşından büyük çocuklar için geçerlidir. “Seni seviyorum ve önemsiyorum ama her istediğinin yapılmayacak olması seni sevmediğim anlamına gelmiyor” bilgisi çocuklara küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gereken bir anlayıştır.
Hastaneye gelen yakınlar elbette yeni bebeğin heyecanıyla büyük çocuğa daha az ilgi gösterebilirler. Annenin bebeğini emzirirken büyük çocuğu yakınında tutması, onunla konuşması bile büyük çocuğu mutlu edecektir. Bunu sadece ilk gün değil; ilerleyen zamanlarda da yapması kardeş kıskançlığını azaltacaktır.
Kardeşini sevmek ya da ona dokunmak isteyen çocuklara kızılmaması, onlara izin verilmesi gerekir. Bunu yaparken çocuğa belli etmeden dikkatlice gözlemlemeye, düşürme, vurma, ağlatma gibi durumlar söz konusu olursa müdahale etmeye fakat çocuğu asla suçlamamaya ve kesinlikle cezalandırmamaya özen göstermek gerekir.