Güncelleme Tarihi:
İdrar yolu enfeksiyonu (İYE), çocukluk yaş grubunun sık görülen enfeksiyonlarından biridir. Erken teşhis ve tedavisi yapılmayan çocuklarda gelecekte hipertansiyon ve böbrek yetmezliği gelişebilir. Hayatın ilk bir yılı haricinde, kızlarda daha fazla görülür. Çocuk yaşı ne kadar küçükse o kadar fazla risk altındadır. Normal şartlarda idrar sterildir, yani mikrop içermez. Çocuklarda en sık idrar yolu enfeksiyonu etkeni bağırsak kökenli bakterilerdir ve çoğunlukla neden Escherichia Coli (E. Coli ) denilen bakteridir.
Yerleşim yerine göre ikiye ayrılır. Mesanede yerleşmişse sistit, böbrek tutulumu varsa piyelonefrit olarak tanımlanır. Sistit ağrılı ve sık idrar yapma, idrar kaçırma ve mesane üzerinde ağrı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Daha küçük çocuklarda idrar yaparken huzursuzluk, idrar kokusunda ve renginde değişiklik dikkat çekebilir. Akut piyelonefrit ise genellikle yüksek ateş, kusma, huzursuzluk, ishal ile birliktelik gösterebilir.
Çocuklarda nedeni bilinmeyen ateşlerde mutlaka idrar yolu enfeksiyonu araştırılmalıdır. İdrar yolu enfeksiyonunun kesin tanısı idrar kültürü ile koyulur. Ancak kültür sonuçları aynı gün çıkmaz. Tam idrar tahlili hızlı sonuçlandığından idrar yolu enfeksiyonu şüphesi olan çocuklarda tedaviye başlamak için kullanışlı bir testtir.
İdrar yolu enfeksiyonu antibiyotik ile tedavi edilir. Ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastalar, küçük bebekler ve ağızdan alımı bozulmuş genel durumu kötü hastalar hastaneye yatırılarak tedavi edilir. 2-3 gün hastanede tedavisi yapılıp ateşi kontrol altına alınan ve genel durumu düzelen hastalarda tedavi ağızdan antibiyotik ile 7-10 güne tamamlanır.
Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarının önemli bir bölümü vezikoüreteral reflu (VUR) hastalığı ile birliktedir. Bu mesane ile böbrekler arasındaki üreter dediğimiz küçük borucuklara idrarın ters akım ile geri yani böbreklere doğru kaçmasıdır. Beş yaşın altında idrar yolu enfeksiyonu geçiren bütün çocuklarda araştırılmalıdır. Çünkü VUR tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına, enfeksiyonlar da böbrekte skarlaşma dediğimiz fonksiyonel doku kayıplarına neden olur.
Ülkemizde çocukluk çağında görülen böbrek yetersizliklerinin hala en önemli nedeni idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Bu yüzden ilk defa idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastalarda öncelikle ultrasonografi ile böbrek ve mesane değerlendirilmelidir. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarında VUR dışlanmalıdır. Anne karnında yapılan ulrtasonografilerde saptanan böbrekle ilgili bozukluklar doğumdan sonra mutlaka takip edilmelidir.
Sonuç olarak çocuklarda idrar yolu enfeksiyonları kalıcı böbrek hasarına neden olabileceğinden çok önemlidir. Özellikle nedeni bilinmeyen ateşi olan çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu mutlaka dışlanmalıdır. İdrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda VUR, tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabileceği için atlanmaması gereken önemli bir nedendir.