Güncelleme Tarihi:
Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Uğur Çınar, kimi zaman horlamaya nefeste yavaşlama veya durmanın da eşlik edebildiğini belirtirken “Gündüz ağızdan nefes alan çocukların burun tıkanıklığı gece daha belirgin hale gelir ve gece yattıklarında horlamaya başlarlar. Bu çocuklarda gece uykusunda aşırı terleme, huzursuz uyku, gündüz aşırı hareketlilik, gece işemeleri, konsantrasyon kaybı ve öğrenmede güçlük gibi bulgular ortaya çıkabilir. Ayrıca 'uyusun da büyüsün' özdeyişinin gerçekten bilimsel bir temeli vardır. Büyüme ve gelişmenin normal olabilmesi için çocuğun uykusunun da normal olması gerekir. Uyku sırasında ağzın açık kalması ve horlama ileride tedavisi çok güç çene gelişim sorunlarına ve kalp problemlerine bile yol açabilir” diyor.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının ardından 2 hafta içinde hala geçmemiş burun tıkanıklığı ve horlamayı dikkate alın ve hekime başvurun. Büyük geniz eti ve bademcik eğer çocukta ağız açık uyuma ve horlamaya neden olacak boyutta yani tıkayıcı özellikte ise mutlaka tedavi edilmeleri gerekiyor. Geniz etinin tedavisi genel anestezi altında geniz etinin alınması şeklinde yapılıyor. Sık bademcik enfeksiyonu geçirmeyen çocuklarda büyük bademcikler küçültülerek tedavi ediliyor. İrilik nedeni ile bademciğin tamını almaya gerek yok. Ancak bademciklerin sık enfeksiyon geçirmesi söz konusu ise küçültme işlemi yetmiyor ve bademciklerin tamamen alınması gerekiyor.
Çocuklar üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiklerinde burun içi şişerken, ateş, öksürük, burundan sulu akıntı ve boğaz ağrısı olabiliyor. Ayrıca bu dönemde uyku bozulup horlama ortaya çıkabiliyor. Bazen sulu burun akıntıları birkaç gün sonra koyu sarı-yeşil akıntıya dönüşebilirken sinüzit tehlikesine karşı da dikkatli olmak gerekiyor. İki haftayı geçen burun tıkanıklığı ve horlama durumunda çocuğunuzun uzman hekim tarafından değerlendirilmesi ve ilaç tedavileri uygulanması gerekebilir.
Çocuklardaki burun tıkanıklığı ve horlamanın önemli bir nedeni de burun alerjileri. Hapşırık, sulu burun akıntısı, burunda kaşıntı ve tıkanıklık gibi bulgularla kendini gösteriyor. Ev tozu, ağaç veya çayır polenleri, küf-mantarlar, hayvan tüyleri burun alerjisine neden olabilen etkenler. Ev tozları bütün yıl boyunca hastalığa neden olurken polenler özellikle yaz döneminde problem yaratıyor. Tedavide öncelikle alerjen etkenin ortaya konulması ve bundan kaçınılması önemli. İlaç tedavileri ve bazen de immunoterapi adı verilen aşı tedavileri gerekebiliyor.
Çocuklarda da erişkinlerdeki gibi kilo fazlalığı horlamaya yol açabiliyor. Kilonun yüksek olması nedeni ile boyun yağ dokusunun artması, küçük dil ve yumuşak damak bölgesinin yağlanarak gevşemesi uykuda bu bölgenin aşırı titreşmesine ve horlamaya neden olabiliyor. Sadece horlama değil uykuda nefes yavaşlaması ve durması da eşlik ettiğinden, diyetisyen kontrolü altında kilo verilmesi, yaşam tarzının değiştirilerek hareket ve sporun artırılması tedavide önemli.
Özellikle küçük yaşta düşme sonrasında travmatik eğrilikler ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle özellikle travma sonrasında oluşan burun tıkanıklığı-horlama gibi belirtilerin varlığında mutlaka uzman hekim değerlendirmesi gerekir. Burun içindeki eğriliklere çocukluk döneminde genellikle müdahale edilmez. Burun gelişiminin tamamlanması için 16-18 yaşa kadar beklenmesi gerekir.