Güncelleme Tarihi:
Göğüs ve göğüs duvarı deri, kas ve iskelet sistemleri, solunum, kardiyovasküler ve gastrointestinal sistemlerden oluşmaktadır. Göğüs ağrılarında bunlara ait nedenlerin yanı sıra psikojenik etkenler de göğüs ağrısına neden olabilir.
Çocuklarda ağrının zamanlaması, süresi ve kaybolma süreci, eşlik eden diğer bulgular (öksürük, bayılma gibi) ağrının nedenini belirlemede yardımcı olurlar. Egzersiz sırasında ortaya çıkan ve dinlenmekle geçen ağrı kalp hastalıklarını düşündürürken, hareketle ortaya çıkan ve değişen ağrılar kas iskelet sisteminden kaynaklanır. Somatik yakınmalarla birlikte olan göğüs ağrılarında psikojenik etkenler ön plandayken, yemeklere olan ağrılarda mide bağırsak sistemi hastalıkları ön plana çıkmaktadır.
Eğer göğüs ağrısına bu bulgular eşlik ediyorsa göğüs ağrısı çok ciddiye alınmalı ve tüm tetkikler yapılmalıdır:
Göğüs ağrısı olan bir çocukta bu konuda uzman bir hekimin iyi bir öykü alması ve iyi bir muayene ile ayırıcı tanı genellikle yapılabilir. Kalp hastalığı şüphelenilen olgularda EKG, Tele, Ekokardiyografi, efor testi vb gibi bir çok tetkik aşamalı olarak yapılabilir.
Göğüs ağrısının kalp hastalığından kaynaklandığı kuşkusu, hasta ve ailesinde endişe ve strese neden olmaktadır. Bu da çocuklarda ağrıyı ve psikolojik yakınmaları daha da artırmaktadır. Bu nedenle tedavide öncelikle hasta ve ailesinin ikna edilmesi, nedenlerin açıklanması ve gerekirse hastanın izlenmesi uygun olur. Nedene yönelik tedavi uygulanmalı, göğüs duvarına ait patolojiler de ağrı kesiciler kullanılmalıdır. Kalp kökenli ağrılarda hastaların pediatrik kardiyoloji bölümlerinde tetkik ve izlenmeleri planlanmalıdır.
İdiopatik yani neden bulunamayan göğüs ağrılarının izlemlerinde, herhangi bir tedavi almamalarına karşın ağrı sıklığının giderek azaldığı gözlemlenmektedir.