Güncelleme Tarihi:
Pediatrics dergisinde makalesi yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, hamilelik sonrasında depresyon yaşayan annelerin çocuklarının boyları kısa oluyor.
6 bin anne üzerinde yapılan araştırmaya göre, doğum sonrası 9 aylık süreçte orta ve ciddi seviyede postpartum (doğum sonrası) depresyon geçiren annelerin bebekleri, yaşıtlarına göre yüzde 10 oranında daha kısa. Bunun nedeni, depresyonlu annelerin bebeklerinin yaşadığı bağlanma sorunu ya da bu annelerin bebek bakımını tam gerçekleştiremedikleri gibi kaynaklarla açıklanmaya çalışılıyor ancak bu ilişkinin nasıl ortaya çıktığı kesin olarak anlaşılabilmiş değil. Yine de araştırma sonuçları bilim insanlarına yeni bir çalışma alanı açtığı için oldukça önemli olarak yorumlanıyor.
Annenin üzüntülü ya da sevinçli olduğunda bebeğin hareketlerinin de değişebileceğini belirten Prof. Dr. Mehmet Çolakoğlu, bu etkileşimi şöyle yorumluyor:
"Bebek annesiyle sevinmeye ve üzülmeye henüz anne karnındayken başlar. Bebeğin bu durumu, anneler tarafından dikkatli bir gözlem sonunda kolaylıkla fark edilebilir."
Anne adayları her davranışlarında bebeklerini de düşünmeli
"Bu durum özellikle stresli iş ortamında çalışan anne adayları için önemli bir risktir. Hamileler, gebeliğin ilk gününden itibaren kendilerini iki kişi gibi düşünebilirler. Yani sigara içerken, yemek yerken, hatta gülerken ve ağlarken bile sadece kendilerini değil karınlarında taşıdıkları bebeği de düşünmeleri gerekir."
Bebekler annelerinin psikolojilerini hissedebiliyor
"Bebekler annenin psikolojisini yakından paylaşırlar. Sanılanın aksine bulunduğu ortamın gergin ya da huzurlu olduğunu anlayabilirler. Bebekler doğuma 2 ay kala annesinin, kucağına bir başka bebeği alarak sevmesine tekmeyle tepki verebilir. Ancak bu tepkinin neden verildiği henüz net olarak bilinmiyor."
Sorunlu hamilelik = Sorunlu bebekler
"Anne karnında mutlu bir dönem geçirmiş olan bebek doğumdan sonra güçlü reflekslere sahip olur. Sıkıntılı hamilelik dönemi geçirmiş annelerin bebekleri ise doğumun ardından, çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşma riski taşır.
Bebekler ilerleyen yaşlarda bile anne karnında yaşadıklarının etkisinde kalabilirler. Çocuğun karakteri, doğumdan değil gebelikten itibaren oluşmaya başlar."