Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda anaokulu ve ilkokul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 25'inde, alerjisi olan çocukların ise yarısında görülen bademcik ve geniz eti büyümesi rahatsızlığın temel belirtilerini, rahat nefes alamama nedeniyle gece uyurken erişkinler gibi horlama, ileri derecedeki vakalarda uykuda nefes kesilmeleri (apne), gündüz solunum sırasında rahat nefes alamama, ağız açık kaldığı için devamlı bir sıkıntı ile yaşama, büyüme ve gelişme açısından diğer çocukların gerisinde kalma olarak ifade eden Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, bademcik ve geniz eti büyümesi olan çocuklarda iştah problemleri oluştuğunu, uyku sırasında solunum için ciddi bir efor sarf edildiğini, bunların da büyüme ve gelişmeyi ciddi anlamda etkilediğini belirtti. Tüm bunların çocuğun okul başarısını da olumsuz etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Kazıkdaş, tedavi edilmemesi durumunda ileriki yıllarda diş çürükleri ve ortodontik problemlerle de karşılaşılabildiğini söyledi.
“Bademciği almıyoruz, küçültülüyoruz”
Bu rahatsızlığın tedavisinde uzun yıllardır uygulanan yöntemlerden bir tanesinin bademciğin ve geniz etinin alınması olduğunu hatırlatan Kazıkdaş, son yıllarda giderek daha sık uygulanmaya başlanan farklı bir yöntemle bademciklerin küçültüldüğünü, tamamen alınmadığını ifade etti. Kazıkdaş, uygulanan yöntemle ilgili şöyle devam etti; “Bu yöntemde, bademcik dokusunun nefes almaya engel olan, fazlalık oluşturan kısımlarını traşlayıp, hastanın rahat nefes alabilmesi için bir hava yolu açıyoruz. Kalan bademcik dokusu ise bağışıklık sisteminin bir parçası olarak vücudu korumaya devam ediyor.”
Bu yöntemin, bademciğin tamamen alınarak tedavi edilmesine göre çok önemli avantajları olduğunu ifade eden Kazıkdaş, hastaların ameliyat sonrası ağrılarının normal bademcik ameliyatına göre son derece az olduğunu, aynı gün hastaneden taburcu edilebildiğini, normal gıdaya başlama süresinin çok daha kısa olduğunu ve çocukların ortalama 3-4 günde normal gıdaya başlayabildiklerini belirtti.
“Bademcik küçültme ameliyatlarında kanama riski yok”
“Ameliyatın en önemli faydası komplikasyon oranlarının, normal bademcik ameliyatlarına göre çok daha düşük olmasıdır” diyen Kazıkdaş, “Eski yöntemle yapılan bademcik ameliyatlarının en çok korkutan komplikasyon ameliyattan sonra ortaya çıkan kanamadır. Çünkü yüzde 3-4 oranında görülebilen kanamanın, çocuğun tekrar hastaneye yatırılması ve hatta ameliyata tekrar alınmasını gerektirebilir. Nitekim bademciğin kısmen küçültüldüğü ameliyatlarda komplikasyon oranları son derece düşüktür, soğuk bıçak kullanılmadığı için kanama riski ise hemen hemen hiç yoktur. Radyofrekans ya da bipolar yöntem ile yapılan bademcik küçültme ameliyatlarının, bademciğin tamamen alınmasına göre son derece emniyetlidir” diye konuştu.