Güncelleme Tarihi:
Çocuğumuzda hırçınlık, aşırı çekingenlik ya da bize göre anormal davranışlar varsa, hemen bir psikolojik danışmanın yolunu tutuyoruz değil mi? Çocuğun sorunlarını aşması için en iyi çözüm yolu bu gibi görünüyor çünkü hepimize. Peki, o sorunun en önemli parçası olduğumuzu hiç düşündük mü?
Çocukların çeşitli psikolojik sorunlarına psikodrama yöntemi ile çözümler sunulabileceğini anlatan İstanbul Psikodrama Enstitüsü ve Danışma Merkezi Psikodrama Terapisti ve Eğitimcisi Deniz Altınay, tedavi aşamasında en büyük görevin ailelere düştüğüne dikkat çekiyor.
Çocuklarda psikodrama ile drama eğitiminin farkı nedir?
Çocuk psikodraması bir eğitim değil, yani drama eğitimi olarak algılamamak lazım. Çocuk psikodraması; 3 yaşından büyük yaş gruplarında çocuğun her türlü davranış problemlerini ve ona bağlı olarak altta yatan ruhsal problemlerini ele alıp tedavi etmeyi amaçlayan ve bunu da eylem içinde yapan bir sistem. 6-8-9-10-11 olarak oluşturulan yaş grupları, çok özel uygulamalarda bir araya da getirilebiliyor. 6 yaşından küçükler için ise bireysel psikodrama yapıyoruz.
Psikodrama çalışmalarının kapsamı nedir? Aileler de katılıyor mu?
Çocuklar için başvuran veliler genellikle okullardan yönlendiriliyorlar. Veliler ve çocuklarla bir ön görüşme yapılıyor. Çocuklar bu 10-12 oturumlu çalışmalara girdiklerinde anne ve babalardan başka 6 oturumluk çalışmaya katılıyorlar. Ön görüşmesinden sonra eğer çocuklar gruba uygunsa ve anne babalar da gruba katılmayı tahhahüt ederlerse çalışmalar başlıyor. Anne ve babaların onayı gerekli çünkü aile de bizimle uyumlu olmadıkça çocuğun sorunu son bulmuyor.
Çalışmalarda öncelikle çocukların ısınma oyunları ele alınıyor ve çocuklar sorunlarına yaklaşıyorlar. Bunlar eylemle yürütülüyor, sonrada bu oyunlarda çocukların bireysel sahneledikleri sorunlara geçiliyor. Orada her konuyu sahneye yansıtabiliyorlar; arkadaşlarıyla çatışmalar, korkuları, anne babaları ile ilgili sıkıntıları, terör rüyaları, kardeş kıskançlıkları, yeme problemleri ve ders çalışma gibi. Her çocuk diğer çocukların da yardımıyla tüm bunları sahneliyor.
O sahneleme sırasında sorunlar ele alınıyor, keşfediliyor. Öfke, kıskançlık veya bir üzüntü, o duygunun boşaltılması gerekiyorsa boşaltım gerçekleştiriliyor. Her çocuğun hayatında diğer çocuklar da yer aldığı için bir kişi çalışırken birçok kişi aynı tema ile çalışmış oluyor. Orada üretilen çözüm, bütün çocuklara ve tabi bir süre sonra ısınma oyunlarına ihtiyaç kalmamaya başlıyor. Aşağı yukarı 10-12 oturum sonrasında çocukların hemen hepsi 1 ya da 2 kez oyuncu oluyor. Çocuklar kendi kendilerini orda tedavi ettikleri için psikodrama hızlı sonuç veren bir teknik oluyor. Oyun terapisi de etkili bir yöntemdi ama psikodrama kadar çok değil. Sözel terapilerin çocuklarda çok etkili olmadığını söyleyebilirim.
En sık karşılaştığınız sorunlar neler?
Bizim karşılaştığımız örneklerde, daha çok anne babalarla çatışmalar ön planda. Okulda arkadaşlarıyla yaşanan sorunlardan sosyal çevredeki sorunlara kadar uzanıyor bu halka. Güven sorunundan kardeş kıskançlığına, sosyal fobi yaşayanlardan obsesif olanlara, gece altına kaçıranlardan büyük kaygılara yaşayan çocuklara kadar ilgilendiğimiz sorunlar çeşitli aslında. Bunlar dışında ufak tefek kekemelik ve tik sorunları olanlar da geliyor.
Ebeveynler, çocuklarındaki ya da sizin ifadenizle kendilerindeki sorun hangi noktaya ulaştığında bir uzmana başvurmalılar?
Şimdi eğer sorunla baş edilemiyorsa ve o sorun katlanarak büyüyorsa hemen başvurmak gerek. “Nasıl olsa bu geçer” mantığıyla bakmak, başka sorunlara davetiye çıkarmak anlamına gelir. Evet, çocuğun yaş dönemi ile ilgili sıkıntı o bir süre sonra geçebilir ya da geçmez başka bir şeye dönüşür. İlerleyen yaşlarda farklı bir görüntüyle yeniden ortaya çıkar.
Bu arada illa çocuğu bir yere götürmek gerekmiyor. Anne babaların yanılgısı şu: “Bir sorun var, çocuğu psikoloğa götürelim.” Atladıkları ise önce kendilerinin gidip danışmalarının gerektiği konusu. Bu ayrıntı atlandığında çocuk günah keçisi durumuna düşebiliyor. Aslında sorun tüm ailededir.
Hazırlayan: Hanife Yaşar