Güncelleme Tarihi:
Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Barış Tuncer, çocukları cinsel istismardan korumanın en önemli yönteminin bu konuda yaşı ve gelişim düzeyine uygun bir biçimde bilgilendirilip eğitilmeleri olduğuna dikkat çekti.
“Hayır demesi, tepki vermesi gerektiği anlatılmalı”
“Çocuklara mahremiyet eğitimi verilmesi kesinlikle gereklidir” diyen Barış Tuncer, “Bu eğitimi aileler verebileceği gibi, yapamayacaklarını düşünüyorlarsa bir uzmandan yardım alabilirler” şeklinde konuştu. Tuncer, çocuğun cinsel istismara karşı korunmasında bilgilendirme ve eğitim sürecini oluşturan önemli bölümleri özetleyerek şunları paylaştı:
“- Öncelikle çocuk, kendi bedeni ve bedeni üzerindeki hak ve sorumlukları konusunda yaşına ve gelişim düzeyine uygun bir biçimde bilgilendirilmeli.
- Çocuğun cinsellik, cinsel organlar ve kişisel mahremiyet konularında yaşına ve gelişim düzeyine uygun bir biçimde bilgilendirilmesi ve eğitilmesi sağlanmalı.
- Cinsel istismar kapsamına girebilecek davranış veya durumlarla ilgili ve böyle bir davranışa maruz kalması halinde neler yapabileceği veya bu durumla nasıl baş etmesi gerektiği konusunda çocuğa bilgi verilmeli. İnsan vücudundaki cinsel organlar ve mahrem bölgelerin neler olduğu çocuğa öğretilmelidir.
-Cinsel organların ve mahrem bölgelerin bireye özel olduğu ve bazı haller (örneğin sağlık veya bakım maksadıyla anne-baba, bakıcı veya bir hekimin gerekli olduğu zamanlarda cinsel organ veya mahrem bölgelere bakması) haricinde kimsenin çocuğun cinsel organlarına veya mahrem bölgelerine bakması veya kendi cinsel organlarını çocuğa göstermesi veya dokunmasının doğru olmadığı çocuğa öğretilmeli. Açıkça cinsel içerikli veya çocuğun kendini rahat hissetmediği davranış veya durumlar karşısında tepki verebileceği, reddedebileceği veya bağırabileceği (örneğin ‘hayır, istemiyorum,’ ‘beni rahat bırak,’ ‘bunu yapamazsın’) öğretilmeli.
-Yetişkinlerin her davranışları veya istekleri doğru değildir. Yetişkinler çocuktan uygunsuz bir istekte bulunduğunda, yanlış bir davranış yaptığında çocuğun bunu kabul etmek veya saygı duymak zorunda olmadığı çocuğa öğretilmeli.”
Anne-babalar çocuklarına neleri, nasıl anlatmalı?
İstismar amaçlı davranış veya durumlarla karşı karşıya kaldığında çocuğun bunu anne-babasına anlatmasının sağlanması gerektiği bunun için de ilk sorumluluğun anne-babalarda olduğunu belirten Barış Tuncer, şunları söyledi:
“Anne-babalar çocuklarıyla cinsel organları hakkında mutlaka konuşmalı ve cinsel organların anatomik isimlerini söylemeli ve çocuğa vücut sınırlarını göstererek özel, mahrem bölgelere kimsenin izinsiz dokunamayacağını anlatmalılar. Anne, baba ve doktor (anne veya babasının birinin yanında olması şartı ile) hariç kimsenin yanında çıplak olmaması gerektiğini söylemeliler. İyi sır ve kötü sır farkı da çocuğa öğretilmelidir. Çocukla aralarında yaşananların sır olduğunu söylemek istismarcının ana yöntemidir. Ona zarar veren sırrın kötü bir sır olduğu ve mutlaka başkalarına söylenmesi gerektiğini çocuğa kavratmalılar. Korktuğu ve rahatsız olduğu durumlarda hayır demesi gerektiğini, cinsel istismara maruz kaldığında oradan hemen uzaklaşması, yüksek sesle bağırması, mücadele etme, vurma ve tekme atma gibi davranışlarla kendini savunması gerektiği anlatılmalı. Cinsel istismara maruz kaldığında bu durumu kime (anne veya baba) ve nasıl anlatacağını çocuğa mutlaka öğretmeliler.”
Çocuklarda cinsel istismarın belirtileri
Öğr. Gör. Barış Tuncer, istismara uğrayan ancak bunu söyleyemeyen çocuklarda gözlenebilecek belirti ve davranışları anlatarak aileleri daha dikkatli olmaları konusunda uyardı:
“Aşağıdaki belirtiler çocuklarda cinsel istismar belirtileri olarak kabul edilmektedir;
-Yaşı ile uygunsuz cinsel oyunlar oynama veya cinsel konuları bilme ve rastgele cinsel ilişkiye girmek
-O yaşta bir çocuktan beklenmeyecek biçimde cinsel konulara aşırı meraklı olmak, cinsel söylem ve davranışlarda bulunmak, cinsel olarak tahrik eden, baştan çıkaran davranışlar gösterme
-Cinsel organlarından nefret etmek, cinsel organlarından kurtulmak istemek, cinsellik içeren konu veya durumlardan rahatsız olmak
-Oyun oynarken, resim yaparken ve akranlarıyla ilişki kurarken yaşı ile uyumsuz cinsel içeriklere yer verme
-Yaşıtlarına veya kendisinden daha küçük çocuklara karşı cinsel içerikli davranışlar gösterme --Başka bir sebeple açıklanamayan hırçınlık, öfke nöbetleri, kendine ve çevresine zarar verici davranışlar göstermek
-Başka bir sebeple açıklanamayan uyku ve yeme alışkanlıklarında değişiklikler, kabuslar görmek, yemeyi reddetmek
-Daha önceden var olmayan alt ıslatma, alt kirletme gibi problemlerin ortaya çıkması
-Yaşından küçük bir çocuğun davranışlarını göstermek; parmak emmek, bebeksi konuşmak gibi.
-Fiziksel temastan veya yakınlıktan kaçınmak
-Kiloda görülen ani ve aşırı değişim (zayıflamak veya şişmanlamak)
-Bazı bölgelerden ve insanlardan aşırı derecede korkmak
-Tanıdığı bir erişkinden kaçmak veya kaçınma davranışı göstermek
-Bir arkadaşının, yakınının veya komşunun evine gitmeyi sebepsiz ve ısrarlı bir biçimde reddetmek.”