Çocuklar ve deprem: Bizim anılarımız onların korkusu olmasın!

Üzerini örttüğümüz her şeyin altında kalırız. Bunu da en çok çocuklar hisseder. Peki, depremi çocuklara nasıl anlatmalıyız? İşte uzmanından öneriler...

Benim korkularım mı, çocuğumun korkuları mı?

Yaşanılan son deprem hepimizin eski deneyimlerini harekete geçirdi. Bu yüzden kendi korkularımız ile çocukların korkuları birbirine karıştı. Onları anlamaya ve kendimizi sakinleştirmeye çalışırken çocukların gerçek ihtiyaçlarını yakalamak gittikçe zorlaşmaya başladı.

Söz konusu çocuklar ve onların öncesinde hiç deneyimlemedikleri yaşam olayları olduğunda olabildiğince basit açıklamalar yapmak gerekiyor.

Çocukla deprem hakkında nasıl konuşulmalı?

• Bir çocukla depremi konuşmadan önce yetişkinlerin duygu durumunu kontrol etmesi ve konuşmayı en sakin şekilde sürdürebilmesi çocuğun o konuşmada kendini güvende hissetmesi açısından kritik bir önem taşıyor.
• Unutmamalıyız ki çocuklar etraflarında bulunan yetişkinlerin duygularını ve beden mesajlarını okumak konusunda oldukça büyük bir beceriye sahipler. Ağzımızdan çıkan sözcüklerle beden durumumuz uyumlu olmadığı takdirde çocukların sakin kalmasını bekleyemeyiz.
• Deprem hakkında konuşurken ona deprem hakkında ne düşündüğünü sorabilir ve deprem hakkında bildiğimiz en gerçek şeyleri onunla paylaşabiliriz. Fazla ayrıntı vermek yerine olabildiğince yalın bilgilerin paylaşılması çocuğun kafasında berrak bir resim oluşmasına yardımcı olacaktır.
• Eğer çocuk, deprem konusunda tedirgin olmadıysa ya da aldığı bilgiler onu tatmin ettiyse, depremi sürekli konuşmaya çalışmak ve deprem hakkında sorular sormak çocuğu endişeye sokacak bir durum yaratabilir.
• Çocuklar somut hale getiremedikleri durumlarda kaygı duymaya başladıkları için onlara bir aradayken güvende olduğunuzu söylemeniz sakinleşmelerine yardımcı olacaktır.
• Çocuklar, içinde bulundukları durumu kontrol etmek istedikleri zaman etrafındaki yetişkinlerin de neler yaşayıp hangi duyguları hissettiğini öğrenmek ister. Bu yüzden dürüst bir şekilde onlarla duyguları paylaşmak gerekebilir. Yine fazla ayrıntıya girmeden, olabildiğince yalın bir şekilde duyguların ifade edilmesi çocuklara iyi gelecektir.