Güncelleme Tarihi:
Uyku; bir nevi ayrılıktır. Bazı yetişkin insanlar bile uykuya geçmeden önce kitap okuyarak, müzik dinleyerek ya da hayaller kurarak destek arar kendisine uykuya geçiş öncesinde. Çocuklar da, uykuya geçişte kendilerine yardımcı olacak şeyler ararlar; sevdiği bir oyuncağına sarılma, saçıyla oynama, ninni dinleme vs. gibi.
[fotogaleri=3985,3117]
Çocukların büyük bir kısmı ise uykuya geçme öncesinde karanlık korkusu ile birlikte ebeveynine “Beni yatırır mısın”, Yanımda dur uyuyana kadar ”, Bana kitap okur musun”, “Işık açık kalsın” gibi taleplerde bulunur, böylelikle destek arar kendisine. 8-9 yaşlarından sonra daha az desteğe ihtiyaç duyarak tek başına uyuyabilir çocuklar. Çocuğun egosu kademe kademe gelişir ve güçlenir, sağlıklı gelişim süreci olursa bu korkular yaş ile birlikte geride kalır. Bu süreçte çocuğunuzu neyin rahatlattığını keşfetmek çok önemlidir. Bu ihtiyaç göz ardı edilip “Kocaman çocuk oldun, her gece ne masalı”, Tek başına uyursun, yanında durmama gerek yok”, “Büyüdün artık, tek başına odana gidip yatabilirsin” gibi yanıtlar verilmemeli, ihtiyacı olan destek o an karşılanmalıdır.
Gece uyanmaları, uykuya geçişte zorlanma, gece kabusları, yaşanan travmalar (deprem, hırsız, istismar, hastalık v.b) izlenen korku filmleri, korkunç hikayeler dinleme, aile içinde yaşanan tartışmalar, huzursuzluklar, ebeveyn kavgaları da çocuğun uykuya geçmesini zorlaştıran etkenler arasındadır. Ayrılma kaygısı yaşayan, ebeveyne aşırı bağımlı çocuklar da tek başına uyumaktan kaçınabilirler.