Çocuklar şımarık doğmaz

Güncelleme Tarihi:

Çocuklar şımarık doğmaz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2011 12:40

Çocuklar için ilk eğitim, ailenin davranışlarıdır.

Haberin Devamı

Çocuğu ilgiyle büyütmekle şımarık büyütmek arasındaki ince çizgi… İşte aileleri en zorlayan ve birçoğunun başarısız ebeveynler ilan edilmesini beraberinde getiren asıl neden bu. Çocuğunun şımarık büyümesini istemeyen aileler acaba nasıl bir yol izlemeli? Uzman Dr. Hayriye Aygar’dan bu konu hakkında bilgi aldık.

Şımarıklık olgusu üzerine araştırmalar yapılıyor, ailelerin davranış biçimleri sorgulanıyor. Ancak her şeye rağmen şımarıklığın, doğuştan gelen bir özelliğin ebeveynler tarafından şekillendirilmesi ile ortaya çıktığı kabul edilen bir gerçektir. “Çocuğu şımartmak” söylemi de buradan gelir zaten. Uzmanımız Hayriye Aygar ise şımarıklığı şöyle tanımlıyor:

Şımarık çocuğu egosentrik de denilen benmerkezci, sadece kendi istek ve ihtiyaçlarını düşünen çocuk olarak tanımlayabiliriz. En büyük özellikleri ise kabul edilebilir davranışları bilmemeleri ve uygulamamaları.”

Haberin Devamı

Demek ki, tüm suçu anne ve babalara yıkmamak gerekiyor. Çocukların dünyası hakkında yetersiz bilgiye sahip olmak onları zorluyor. Belki de ilk çocuğun daha acemice yetiştirilmesinin nedeni budur. Yani hayat yeni başlayan bir insana nasıl davranacaklarını bilmedikleri için hata üstüne hata yapıyorlar.

İlk 3 Yıl “Benmerkezci” Oluyorlar

Yaşamın ilk 3 yılında çocukların anneye bağımlı ve benmerkezci olduğunu belirten Aygar, ilk 3 yılı şöyle özetliyor: “İsteklerinin hemen karşılanmasını isterler, çevresinde gördüğü her şeye sahip olduğunu düşünür başkasının da istekleri olduğunu fark edemezler. Bu dönemde çocuğun ihtiyaçlarını karşılarken, ilgi ve sevgi göstermek ona güven duygusunu verir. Bağımsızlığını teşvik etmek için aşırı kontrol yerine giyinme, yemek yeme gibi her yeni kazanılacak becerilerinin kendisi tarafından yapılmasına fırsat verilmelidir.

3 yaş, taklit dönemi olduğundan anne babaların iyi bir model olmaları önemlidir. Bunun için de aile içi disiplin gerekir. Uygulanan kural ve yasaklara aile de uymalıdır çünkü çocuklar aileden gördüklerini yaparlar.”

Peki, Kurallar Nasıl Olmalı?

Haberin Devamı

İyi, olumlu davranışa fazla bir şekilde söz ve davranışla tepki vermek gerekir. Örneğin; çocuk paylaşarak oynuyorsa sevinerek “Çok iyi, oyuncağını paylaşarak oynuyorsun, seninle gurur duydum, aferin sana!” denmelidir. Eğer negatif veya kötü davranışta ise düşük ses tonuyla ve mimiksiz bir ifadeyle davranışının kabul edilmez olduğu söylenmelidir.

Mesela, 5 yaşında yemeğini masaya süren çocukla, “Bu yaptığın iyi değil, bugün DVD seyredemezsin, umarım gelecek sefer yapmazsın!” şeklinde bir iletişim kurulmalıdır. Genellikle aileler tersini yapar yani kötü davranış, daha abartılı ve bağırarak tepki verir çünkü kötü davranış daha dikkat çeker. Bu tür davranışlar genellikle ilgi çekmek için yapılmaktadır.

Haberin Devamı

Sandalyeye tekme atmakta, bağırmakta olan bir çocuğa karşı sakin olup az tepki verilirse çocuk da sakinleşecektir. Ancak bu tür öfke nöbetlerinin, çocuk ile aile arasında iletişimin sağlıklı olmadığını, yeterince ilgi ve sevgi almadığını, ilgi çekmek ve isteklerini yaptırmak için kullanıldığını da aile bilmelidir.

5 yaş altındaki çocuklara kurallar daha kesin ve kısa açıklamalı olmalı, olumsuz davranışta eğilip göz seviyesine gelip kızgın olmayan ancak kesin bir dille “hayır” demeli, bir daha yaparsa sonucun ne olacağı açıkça söylenmelidir. Çocuk kontrol dışı hareketler yapıyorsa sıkıca sarılıp bir süre tutmak da fayda sağlar.

Hazırlayan: Hanife Yaşar 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!