Güncelleme Tarihi:
Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarda sıkça görülen saç biti, ebeveynlerin korkulu rüyası olabiliyor. İnanıldığının aksine hijyenik ve ekonomik şartlarla ilgisi bulunmayan bit, her çocuğa bulaşabiliyor. Tedavisinde doğru yöntemler kullanılmadığı takdirde bit, çocukta travma dahi yaratabiliyor. Çocuklar birbiriyle yakın temasta olduğu için çabuk yayılabilen bitle mücadele etmek ise ayrı bir sorun oluşturuyor.bu soruna etkin ve kolay bir çözüm sunan ürünlerinin tanıtımını 12 Aralık’ta The House Cafe Garden’da Paranit Kıdemli Marka Müdürü Feyza Ehlidil ev sahipliğinde düzenlenen bir toplantıyla yaptı. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Uzman Doktor Orkan Karaca Paranit’in tek kullanımda kesin çözüm sunan bit tedavi ürünleri ve bit bulaşmasını önleyen koruyucu ürünleriyle ilgili bilgi verirken, Çocuk Gelişimi ve Pedagojisi Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt ise ailelerin bit konusundaki yaklaşımı ve nasıl davranmaları gerektiğine dair önemli bilgiler aktardı.
Bit dünyada var olmaya devam edecek, önemli olan doğru yöntemlerle kurtulmak ve korunmak. Bitin insan sağlığı üzerinde etkilerine ilişkin bilgiler veren Uzman Doktor Orkan Karaca ise bit sorununu hızlı ve güvenilir yöntemlerle yapılması gerektiğini belirtti. Orkan Karaca güvenli ve klinik testleri olan ürünlerin tercih edilmesini önerdi. “Bit problemine bir bütün olarak yaklaşılmalı ve bitten kurtulduktan sonra salgın boyunca tekrar bulaşmanın engellenmesi için mutlaka bir kovucu ürün kullanılması gerekir” diyen Dr. Orkan Karaca, geleneksel yöntemlerin etki süresinin bilinmediğini ve bir klinik çalışması olmadığından bulaşmayı kesin olarak önleyemeyeceğini belirtti.
Çocuk Gelişimi ve Pedagojisi Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt ise çocukların birbirini “bitli” diye etiketlemesi ya da bitlendiği için içine kapanması gibi bir durumla karşılaşmamak için çocuklara doğru açıklamanın yapılmasının önemine dikkat çekti. Yetişkinlerin bile bitlenme olayına travmatik baktığını, bu nedenle çocuğa kafasında gezinen küçük böceklerin olduğunu söylemek için doğru cümleleri seçmek ve sorularına anlaşılabilir yanıtlar vermek gerektiğinin altını çizen Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti: “Bizi korkutan biti, sirkeyi nasıl ayıklayacağımız kısmıyken, çocukları korkutan bu böceklerin kafada dolaştığı, başını ısırıp kanını emerek beslendiği ve yumurtalarını bırakıp daha da çoğalacağını bilmesi… Ama okula giden bir çocuğun asıl korkulan şey, arkadaşlarının bitlendiğinin fark etmesi, onu dışlaması ve alay etmesi… Çocuklarınıza şunları söyleyebilirsiniz: Bit doğal bir durumdur, herkesin başına gelebilir ancak yeterli önlemlerle ve doğru ürünle kişi bitin bulaşmasından kendini koruyabilir. Bit bizi hasta eden mikroplar gibi bulaşır ama mikroplar gözle görülmezken, biti görebiliriz, kaşıntısını hissedebiliriz böylece önlemini erkenden alabiliriz! Kaşıntı hissettiğimiz an önlemini almalı, bitleri vücudumuzdan uzaklaştırmalıyız! Bu noktada ebeveynlerin de bu süreci ne kadar hızlı çözerlerse çocuğun psikolojisinin etkilenmemesi için o kadar iyi olduğunu unutmaması gerekir. Okula giderken bitten koruyucu spreyimizi de sıktık mı, 12 saat boyunca etraftaki bitler ve sirkeler bize bulaşmayacaktır. O yüzden bu durumda mutlaka koruyucu spreyimizi bir süre bit salgını bitene kadar kullanmaya devam etmeliyiz.”