Güncelleme Tarihi:
Alışılmış olarak bilinen, kadın yaşının hem gebe kalma şansını azalttığı hem de gebelik ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğudur. Yeni gelen bilgiler farklı olarak erkek yaşının da bebeğin sağlığını etkileyecek önemde olduğunu göstermektedir. Tüp bebek tedavisinde çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar ve erkekler için yaşın önemini Doç.Dr. Berfu Demir anlatıyor.
Kadın ve erkeğin üreme hücrelerinin üretimi tamamen farklıdır. Kadın anne karnında iken yumurta hücreleri havuzuna sahip olarak doğar. Ergenlik sürecine kadar sessiz kalan yumurtalıklar, gelişimin bu aşaması ile birlikte aktif olarak çalışmaya başlarlar. Her ay geliştirilen, büyüyen ve yumurtlamayla sonuçlanan bu süreçte, beraberinde çok sayıda yumurta hücresi de kaybedilir. İlerleyen yaşın kadın üzerindeki etkisi sadece havuzdaki yumurta sayısının azalması değildir. İlk anlamlı bulguların 35 yaşından sonra başladığı, 39- 40 yaşından sonra oranların belirgin olarak arttığı durum, yumurtaların genetik yapısının bozulmasıdır. Yumurtaların genetik yapısının bozulması, gelişen embriyonun genetik yapısının bozulmasına ve buna bağlı da anormal gebeliklerin oluşmasına yol açmaktadır. 40 yaşından sonra gelişen hamileliklerde düşük riskinin fazla olmasının en önemli nedeni de budur.
Erkek üreme sisteminde sperm hücrelerinin üretimi ise 3 aylık periyodlarla olmaktadır. Bu durum erkek üreme sisteminin yaştan daha az etkilenmesini sağlamaktadır. Fakat güncel bilgiler, erkek yaşının da gebelik şansı ve bebeğin sağlığı üzerinde önemli etkiler yapabileceğini göstermektedir. Yeni yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre, erkek yaşının 50’nin üzerinde olduğu çiftlerde, artan sperm DNA hasarına bağlı olarak bebekte genetik anomalinin arttığı gösterilmiştir.
Tüp bebek tedavisi uygulanan çiftlerde erkek yaşının 50’nin üzerinde olmasının, özelikle kadın yaşının da 37’nin üzerinde olduğu durumda gebelik ve doğum şansını belirgin olarak düşürdüğü görülmüştür. İlerleyen yaşla beraber, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, tiroid bezi hastalıkları, romatizmal hastalıklar gelişmektedir. Gerek endokrin hastalıklar, gerekse kalp damar sistemini etkileyen hastalıklar hem anne hem de baba adaylarında gebelik şansını ve bebeğin sağlığını etkilemektedir.
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler, bu süreci hayat mücadelesi içerisinde ertelememelidirler. Sağlıklı bireylerden sağlıklı çocukların olacağını unutmamalısınız. Kadın yaşının bebeğin gelişim sürecinde önemini bilmekle beraber, güncel bilgilere göre erkeğin yaşının da bu süreci etkileyen bir faktör olduğu unutulmamalıdır.