Güncelleme Tarihi:
Renklerin insan psikolojisi ve fizyoloji üzerindeki etkisi bilimsel olarak doğrulanmıştır. Yapılan bilimsel çalışmalara göre renklerin zihinsel gelişime, yaratıcılığa, üretkenliğe, öğrenmeye etkisi olduğu bilinmektedir. Renk biliminde önemle üzerinde durulması gereken konulardan biri de renk görme kusurudur. Renk görme kusuru, doğumsal ancak kolay fark edilen bir hastalık değil. Aileler, çocuklarının renk görme sorunlarının olduğunu fark etmeyebilirler. Renk görme kusuru teknik dilde sapak üç renklilik olarak anılır ve üçe ayrılır:
Çocuklar, renkleri hayatlarının her alanında görmekten hoşlanır. Erkek çocuk için mavi, kız çocuk için pembe renk düzenleri yapılmamalıdır. Çocuklar için hazırlanan mekanlarda tüm renkler ve özellikle kırmızı, mavi, yeşil (ana renkler) renkler dengeli bir biçimde duvar ve eşyalara dağıtılmalıdır. Renklerde koyuluk açıklık farkları da ayrıca oluşturulmalıdır.
Çocuk odaları; içinde eğlenebilecekleri, rahat olabilecekleri ama aynı zamanda sağlıklı bir uyku için kalabalık olmayacak şekilde dizayn edilmelidir. Çocuklara uygun mobilya ve renklerin seçildiği kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak konseptlerle düzenlenmesi gereken yaşam alanlarıdır. Çocuk odası dekorasyonu için canlı renk kullanımı onların yaratıcı iç dünyasını hareketlendirmek için elverişlidir. Ancak her renk çocuğunuzun kişiliğine uymayabilir. Nasıl ki her bireyin sevdiği renkler karakterine ve zevklerine göre değişiyorsa, çocuklar için hazırlanan odaların da çocukların kişisel özelliklerine göre renklendirilmesi ve dizayn edilmesi gerekir.
Çocuk odaları için duvar boyası seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken alternatiflerden biri, yağlı boya yerine su bazlı boya tercih edilmelidir. Bunun nedeni ise su bazlı boyalar, tiner gibi kimyasallarla değil su ile seyreltilir. Duvarların nefes almasının engellemez, kısa sürede kurur ve koku bırakmaz. Küf önleyici ve anti bakteriyel seçenekleri vardır.
Bir diğer alternatif, kimyasal kullanmadan ekolojik doğal hammaddelerle üretilmiş sağlıklı boya serileridir. İçeriğinde sağlığa zarar veren arsen, civa, katmium, kurşun gibi ağır metaller en aza indirgenmiş duvar boyaları tercih edilmelidir.
Çocuk odalarında duvar kağıdı kullanılması çocukların kişisel gelişimi açısından bir sakınca yaratmamaktadır.
Bir konutun mekan özelliklerine uygun, anlamlı ve estetik görünümler tasarlamak için renk düzeni kurmak gerekmektedir. Bir renk düzeni oluşturulurken tercih edilecek renklerin belirlenmesinde, eğitim ve alanına dayalı kişisel beğeniler, kültür, gelenek ve sosyal olgular, yöresel ezgiler ve pek çok etken, renk seçimi konusunda etkili olmaktadır. Bu nedenle, renk türü açısından mavi yerine yeşilin, kırmızı yerine sarının ya da koyu renkler yerine açık renklerin seçilmesi durumunda en uygun sonuçlara ulaşılabileceği gibi salt kişisel tercihleri yansıtan kuralların verilmesi doğru bir yaklaşım değildir.
Mekanda kullanılan renk sayısının çoğalması, algısal güçlüğe, dikkat bozukluğuna ve görsel konforsuzluğa sebep olur. Renk sayısı sınırlı tutulması (3~5), renk düzeninin daha anlamlı olmasını ve yapılmak istenen etkinin daha kolay algılanmasını sağlar. Koyu renkler, büyük yüzey alanlarında tercih edilmemelidir. Yüzeyden yansıyan ışığın renksel özelliği değiştikçe, yüzeyin algılanan rengi değişir.
Çocukların renkleri doğru algılaya bilmeleri için yüzeyleri aydınlatırken doğru ışık rengi seçilmelidir. Aydınlatma ve renk birbirinden bağımsız değerlendirilmemelidir. Çocuk odaları aydınlatılırken tayfsal yapısı düzgün bir ışıkla aydınlatılmalıdır. Bu mekanların bol gün ışığı alması en iyi çözümlerden biridir. Kapalı hava koşullarında gün ışığı büyük oranda yetersiz kalacağı için gün ışığına benzer tayfta lambalar tercih edilmelidir.
Örneğin, mavi renkli bir yüzeyi sarı (sıcak) ışık ile aydınlatıldığında görünen yüzey rengi yeşil olarak algılanacaktır, beyaz (soğuk) bir renkle aydınlatıldığında ise mavi renginin tonunda sapmalar olacaktır. Çocukların renkleri doğru öğrenmeleri için aydınlatma kusurlarından kaynaklanan görsel rahatsızlıklar olmamalıdır.