Güncelleme Tarihi:
Çocuğun toplumsallaşması ve değerler sisteminin gelişebilmesi için insanlarla iletişime girmeye ihtiyacı vardır. Bu iletişim içersinde toplumun onayladığı ve onaylamadığı davranışlar sergileyebilir.
Yaşam boyu devam eden ancak ikinci çocukluk döneminde ( 6-12 yaş) ivme kazanan toplumsallaşma süreci çocuğun davranışlarının şekillendiği süreçtir.
Olumlu davranışların arttırılmasında ve olumsuz davranışların azaltılmasında ödül ve cezanın önemli bir yeri vardır. Ancak ödül ve cezanın yerinde kullanıldığı pek söylenemez. Bazı ailelerin cezaya hiçbir zaman başvurmadıkları bazılarının ise çocuğun her olumlu davranışının ödüllendirildiği gözlemlenmektedir. Halbuki ödül ve cezanın amaca hizmet edebilmesi için bilinçli olarak kullanılması gerekir.
Ödül; oyuncak, giyecek, yiyecek gibi maddi yönü ön plana çıkan nesneler olabileceği gibi, sevdiği bir insanla yürüyüşe çıkma, vakit geçirme, sinemaya gitme, maça gitme gibi eylem içeren veya beğenilme, sevilme, takdir etme, okşama gibi olumlu duygular uyandırıcı biçimde olabilir.
Ödül; ne bir armağan ne de bir rüşvettir. Çünkü ödül olumlu davranışın ardından sunulur, oysa armağan herhangi bir eylemde bulunma şartı aranmadan kişiyi mutlu etme amaçlıdır.
Ödül; olumlu davranışların artması için çocukta istek uyandırmak, öğrenme güdüsünü perçinleştirmek, her hangi bir amaca ulaşmaya yönlendirmek için kullanılır.
Ancak ödül yerinde ve zamanında dozunda kullanılmazsa araç olan ödül amaca dönüşebilir. Buda çocukta ödüle ulaşabilmek için hile gibi davranışlara sebebiyet verebilir. Ayrıca çocuğu çıkarcılığa sevk edebilir.
Ceza; olumsuz ve istenmeyen davranışların önlenmesi veya olumsuz davranış ortaya çıktıktan sonra bu davranışın tekrarlanmasını engellemek için konulan yasaklayıcılar olarak söz edebiliriz.
Farklı sınıflandırmalar olabileceği gibi genellikle iki tür cezadan söz edebiliriz. İlki istenmeyen davranışı azaltmak ve ortadan kaldırmak için kişi için hoş olmayan bir uyarıcının devreye sokulmasıdır.
Örneğin; Ödevlerini oyalanarak yetiştiremeyen bir okul öğrencisine, zamanını iyi kullanamadığı için sevmediği dolabını toparlama görevi verilebilir.
İkicisi ise istenmeyen davranışın ardından kişi için önemli olan bir uyarıcının devreden çıkartılması yada hoşlanarak yaptığı bir etkinlikten men edilmesi olabilmektedir.
Örneğin; ödevlerini zamanında yapmayan çocuk için çok sevdiği bir televizyon programını seyretme yasağı verilebilir.
Ceza; kişiyi olumsuz davranışları yapmaktan alıkoymak, bilerek ve isteyerek yapılan olumsuz davranışların yerleşmesini engellemek, disiplin sağlayabilmektir. Ceza korkuya dayandığında olumsuz duygulara sebep olabilir. Kişi cezayı peşinen kabul ederse caydırıcılığı kalkar veya kişi cezayı bir saldırı olarak algılarsa rövanşını almak isteyecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken olumlu davranışlar yerinde ve zamanında olumlu pekiştirenlerle ödüllendirilirse ceza durumuna genellikle gelinmeyeceğidir.