Güncelleme Tarihi:
Çocukların istenmeyen davranışlarını düzeltmede dayak bir caydırıcı olamaz. Uygun ceza, onun için ödül olabilecek şeylerden çocuğu yoksun bırakmaktır.
100 ilköğretim öğrencisi üzerinde gerçekleştirilen bir araştırmada, çocuklardan yüzde 34’ünde depresyon, yüzde 16’sında da tedavi gerektirecek çok sayıda davranış bozukluğu belirlendi. Araştırmanın toplumsal örneklemeyi yansıttığı için önemli olduğunu söyleyebiliriz. Depresyon ile anksiyete gibi davranış bozuklukları gösteren çocukların bu sorunları yaş gruplarından kaynaklanıyor ve kalıcı olmayabiliyor. Ancak ailelerinin bu çocuklara yaklaşımı büyük önem taşıyor.
Ailenin Çocuğa Tutumu
Araştırmada ayrıca “Ailelerin, çocuklarının durumunu fark etmede okul yetkililerine göre daha dikkatsiz olduğunu” saptadıklarını kaydedildi. Ailenin çocuğa tutumu, davranış bozukluklarının düzelmesindeki büyük etkiye sahip. Çocukların istenmeyen davranışlarını düzeltmede dayak yönteminin caydırıcı olmadığı açıktır. Dayak her zaman ödüldür. Araştırmada, “Dayak yediğiniz davranışları yapmadan önce ne hissediyorsunuz?” diye sorulan çocukların “heyecan”, “mutluluk” gibi yanıtlar verdikleri görüldüğü. Ancak bu çocukların “Yapmaktan en çok pişmanlık duyduklarının da yine aynı davranışlar olduğunu” ifade etmeleri de düşünülmesi gereken bir diğer konudur.
Yani ne yapmış oluyorsunuz? Dayakla bir çocuğa pişman olacağı şeyi bile hevesle yaptırtıyorsunuz. Yani bir davranışın gelecekte görülme şansını azaltmak şöyle dursun, artırıyorsunuz. O zaman dayak davranış bilimine göre ödül oluyor. Azarlamak da aynı şekilde. Neden böyle oluyor? Çok basit. Dövdünüz, çocuk kaçıyor, siniyor, ‘tamam, yapmayacağım’ diyor. Ama bu anlık yanıtıdır çocuğun. Sizin dayak davranışınızın geleceğe geçişi ise rövanş almayı doğurur. Siz de zannedersiniz ki ‘oh bitti. Artık ben bunu adam ettim. Dayağın acısını bir daha unutmayacak’... Hayır. O acıyı sizden çıkarmanın yollarını arayacak.
Dövüyorum dövüyorum yine yapıyor
Bazı anne-babaların, “Dövüyorum, dövüyorum yine yapıyor”, ya da “O kadar azarlıyorum yine aynı yaramazlığı tekrarlıyor” sözlerini çok kullandıklarına şahit olmuşsunuzdur. Ancak aileler, çocuğu döverek aynı davranışı tekrar yapmaya teşvik ettiklerinin farkında değiller.
Uygun ceza, onun için ödül olabilecek şeylerden çocuğu yoksun bırakmaktır. Çocuk yoksun bırakanla da rövanş almaya çalışabilir. Bu olasılığı ortadan kaldırmak için de cezayı çocuğa seçtireceksiniz. İlk kötü davranışta hemen cezalandırmayacaksınız. "Bunu yaparsan bunu yapacağım" diyeceksiniz. Yine yaptı, yine uyaracaksınız. Eğer bir daha yaparsa, örneğin; "Bunu yaparsan sana televizyonu yasaklayacağım demiştim. Sen yine yaptın. Demek ki sen televizyonun yasaklanmasını istiyorsun" diyeceksiniz. Yani sırf sinirlendiğiniz için hareket etmiyorsunuz. Çocuğa "Evet galiba bunu ben seçtim" dedirtiyorsunuz.
Çocuk Nörolojisi
Dr. Sabiha Paktuna Keskin