Güncelleme Tarihi:
Bazı çocuklar, ses ve kalıpları yaşıtları gibi kullanamaz ve sesleri yutar. Uzmanlar, bu durumun çoğu zaman ailelerin sempatik bulması nedeniyle önemsenmediğini ve bu nedenle konuşma bozukluğunun geç fark edildiğini söylüyor.
Bu gelişim basamaklarının herhangi birinde ya da sonrasında sorun yaşayan çocukların dil ve konuşma yönünden incelenmesi gerekebilir” diyen Yaşa, konuşmanın akıcılığıyla ya da sesle ilgili sorun yaşayan çocuk ve yetişkinlerin iletişimde güçlük çektiğini, akademik performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilendiğini de kaydediyor.
Çocukların sesleri yanlış çıkartmaları, konuşurken harfleri yutmaları gibi durumlar genellikle konuşma sesi bozukluklarında gözlemlenmektedir. Örneğin, aile bireyleri, “Çocuğum ‘r’ sesini söyleyemiyor, ‘armut’ yerine ‘aymut’ diyor; ama kulağa çok hoş geliyor.” diyebilmektedir. Bozukluğun aile tarafından sempatik bulunması ve herhangi bir müdahalenin gerekmediği düşüncesi, terapi sürecinin etkin takibini zorlaştırabilir. Aileye sorunun ciddiyetini kavramada daha açıklayıcı davranılması ve çocuğun konuşma bozukluğunun farklı problemlere neden olabileceği açık bir dille ifade edilmesi; bozukluğunun sempatiklik algısından uzaklaştırılmasını mümkün kılacaktır.
İlk 6 ay: Yavaş yavaş ağırlıklı olarak dudaklarını kullanarak çıkarabildikleri sesler ile bu seslerin tekrarından oluşan kalıplar görülür.
İkinci 6 ay: Genellikle bu ses veya hecelerin tekrarı ile oluşan (baba, mama gibi) kelimeleri üretmeye başlarlar. Takip eden aylarda bu hece kalıplarına farklı ses ve yapıların da eklenmesiyle hece çeşitliliği artma gösterir.
12. aydan sonra: Sesler ve bu sesleri bir araya getirme biçimleri doğrultusunda kelime kullanımı başlar.
18. ay: Kelime dağarcıkları merak ve keşfetme güdüsüyle gelişir.
Çevre ile iletişim kurma arzusu, kendini ifade etme çabasıyla 24 ay civarında iki kelimeyi bir araya getirmeye başlarlar.
24-36 ay: Çoğul eki, olumsuzluk eki, zaman ekleri gibi yapıları kullanması ve üç kelimeden oluşan cümleler kurması beklenir.
Yaşın ilerlemesi takibinde bu süreç, kelime dağarcığının artması ve çeşitli dil becerilerinin eklenmesi ile zenginleşmekte; anlama ve ifade etme temellerine dayalı iletişim yetisinin gelişimi ile devam etmektedir.
Eğer konuşma gelişimi açısından yaşından beklenenden daha yavaş olduğu ya da çok geri kalındığı izlenimi uyandıran bir durum oluyorsa ya da bu basamaklarda takip edilmesi beklenen ses edinimi, sözcük öğrenme, cümle oluşturma, alıcı ve ifade edici dil becerileri gibi temel unsurlarda yaşıtlarına göre bir gecikme olduğuna ilişkin gözlemler varsa mutlaka bir uzmana başvurulmalı.
Dil ve konuşma sorunlarının iyi tanımlanması gerekir. Konuştukları anlaşılmıyor şikâyetiyle başvuran bir ailenin bu şikâyetinin altında yatan temel nedenler iyice irdelenmeli” diyen Dil ve konuşma Terapisti İbrahim Yaşa, genel olarak 3 tip sorundan bahsedilebileceğini kaydederek, bunları da şöyle sıralıyor: