Güncelleme Tarihi:
D vitamini vücutta kalsiyum-fosfor metabolizması ve iskelet sistemi üzerine etkileri olan bir vitamindir. Vücutta sentezlenebildiği için aslında bir hormondur ve her hücreyi etkilemektedir. D vitamini bağırsaklardan kalsiyum emilimini arttırmak, kemik gelişimi ve sertliğini sağlarken büyüme döneminde olan çocukların da kemiklerin boyuna uzamasına yol açar. İskelet sistemi üzerine olan etkilerinin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirip iki yüzden fazla geni etkileyerek kalp hastalıkları, diyabet gibi birçok hastalık açısından koruyucu etki sağlamaktadır.
D vitamini eksikliği çocuklarda kemiklerin gelişememesi ve şekil bozukluğuyla ortaya çıkan raşitizm hastalığına neden olabilmektedir. Raşitizmde sertleşemeyen kemiklerin zamanla eğildiği, el bileklerinde genişleme yaşandığı ve kemiklerde boyuna uzamanın olmadığı görülmektedir. Kandaki kalsiyum düşüklüğüne bağlı olarak ellerde kasılmalar ve nadirde olsa havale yaşanmasına neden olan raşitizmde aynı zamanda çocukta huzursuzluk, diş çıkmasında ve yürümede gecikme, kalp ritim bozuklukları gibi belirtiler görülebilmektedir. Çocuklarda görülen etkilerin yanında yetişkinlerde de osteomalazi olarak adlandırılan kemik yapısında bozulma ile seyreden hastalıklara neden olabilmektedir.
Uygun koşulların varlığında deride güneş ışınlarıyla sentezlenen D vitamini vücut ihtiyacının tamamını karşılayabilmektedir. Ancak güneş ışınlarının cilde ulaşmasını önleyen faktörler D vitamini sentezini etkileyebilmektedir.
• Güneş ışınlarındaki ultraviyole B camdan geçemediği için pencere kenarında oturarak güneşlenmek D vitamini sentezini sağlamamaktadır.
• Güneş ışınlarında direkt olarak cilt teması gerekir. Yüksek rakımda yaşayanlar düşük rakımda yaşayanlara göre daha avantajlıdır.
• Esmer ve siyah tenli kişilerin açık tenlilere göre daha fazla güneşte kalması gerekmektedir.
• Güneşten koruyucu kremlerin kullanımı ultraviyole ışınlarının cilde ulaşmasını önlemektedir. 15 faktör ve üzeri kremler ciltten D vitamini sentezini yüzde 99 oranında azaltır.
Kapalı alanlarda çalışma ve vakit geçirmenin artması nedeniyle güneş ışınlarından daha az faydalanıldığı için D vitamini eksikliği sorunu giderek yaygınlaşmaktadır. Bebekleri ve çocukları güneşten kaçırmak yerine güneşlenme için en uygun saatler olan 10.00-14.00 arasında da güneşe çıkarmak faydalı olmaktadır. Açık tenli kişilerin haftada 2-3 kez eller, kollar ve yüz açıkken 10 dakika kadar güneşlenmesi yeterliyken esmer kişiler için bu süre daha fazladır. Uzun süre güneşle temasın cilt kanseri riskini arttırdığı bilinmektedir. Bu nedenle güneşte fazla kalınacaksa koruyucu kremlerin kullanılması gerekmektedir.
D vitamini fazlalığı nadir görülmekle birlikte genellikle dışarıdan fazla alınması ile ortaya çıkmaktadır. Depolanabilen bir hormon olan D vitamini vücuttan hemen atılamadığı için kandaki kalsiyum yüksekliğine bağlı olarak böbreklerdi taş oluşumuna, kabızlık ve kalp ritmi bozukluklarına neden olabilmektedir.
Her yılın Ekim-Kasım aylarından başlayarak ilkbahar başına kadar D vitamini takviyesi alınması önemlidir. Yaz aylarında yeteri kadar güneşlenmeyen ve uygun beslenmeyenlerin yaz aylarında da D vitamini takviyesi alması gerekebilmektedir. Çocuklarda günlük D vitamini desteği 600-1000 IU, erişkinlerde 1000-2000 IU şeklinde kullanılabilir. D vitamini düzeyi çok düşük olan, Raşitizm ve Osteomalazi bulguları taşıyanlarda tedavi dozunda D vitamini almak gerekir. Güneş ışınlarından yararlanmanın yanında tüketilen besinler de önemli bir D vitamini kaynağıdır.
• Özellikle Morina, somon, uskumru, ton balığı, sardalya gibi balıklar D vitamini bakımından zengindir.
• Yumurta
• D vitamini takviyeli süt veya yoğurt
• Bir kase tahıl gevreği
• Taze mantar