Çocuğunuzda öğrenme güçlüğü mü var?

Güncelleme Tarihi:

Çocuğunuzda öğrenme güçlüğü mü var
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2015 11:00

Konuyla ilgili anne babalara çok önemli görevler düşüyor.

Haberin Devamı

Öğrenme güçlüğü olan çocukları, zihinsel yetersiz ve davranış bozukluğu olan çocuklardan ayırmak gerekir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklar, normal ya da normalin üstünde zihinsel kapasiteye sahip olmalarına rağmen okuma, yazma, aritmetik, sıraya koyma gibi alanlarda başarısızdır. Haftanın günlerini saymakta zorlanırken başka gezegenlerde hayat hakkında sohbet edebildiklerinden ebeveynlerini ve çevresindekileri şaşırtırlar.

Bu sorunu yaşayan çocuklar ilgili okullara yönlendiriliyor

Okul yaşamı başladığında sorunlar ortaya çıkmaya başlar ve genelde sınıf öğretmeni tarafından şüphe ile ilgili kurumlara yönlendirme yapılır. Tanı konulup durum açıklanana kadar geçen süre aile için de karmaşık ve can sıkıcı olabilir. Sonrasında çocuk öğrenme güçlüğü ile ilgili eğitim programına alınır. Bu süreçte aile, okul ve özel eğitim alınan kurum arasındaki bağ oldukça önemlidir. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar akademik sorunların yanı sıra süreci bilen ve yöneten ebeveynleri, eğitimcileri olmadığında psikolojik olarak da etkilenebilir. İstemesine, çalışmasına rağmen başaramamak çaresizlik ve öz güven sorunlarına yol açabilir. Ebeveyn ve diğerlerinin baskıcı tutumu ise kaygı sorunlarına yol açabilir (Okul fobisi, tırnak yeme, gece korkuları vb).

Haberin Devamı

Anne babalara düşen görevler

Anne ve babalara her çocukta olduğu gibi özgül öğrenme bozukluğu olan çocuğu yetiştirmekte de önemli görevler düşer. Bu süreçte anne ve babalara düşen görevler şu şekilde sıralanabilir:

  • Çocuğunuzun bu güçlüğünü kabullenmeye çalışın. Bu durum yapısal ve işlevsel bir sorundan kaynaklanıyor, onun elinden gelen hiçbir şey yok.
  • Çocuğunuza başarması için baskı yapmayın, başarabileceği işleri öncelikle yapmasını sağlayarak motivasyonunu yükseltin.
  • Ders çalışmaya çocuğunuzun hoşuna giden bir etkinlikle başlayın.
  • Okul ve dersleriyle ilgili çok fazla soru sormayın. Başarısızlığını tekrar tekrar anlatmak kimsenin hoşuna gitmez.
  • Diğer çocuklarla kıyaslamayın. Bu, çocuğunuzda fazladan endişeye ve mutsuzluğa yol açmaktan başka bir iş yaramaz.
  • Günlük yaşam programınızı önceden birlikte hazırlayın. Çocuğunuzun ne zaman ne yapacağını bilmesi gerekir. Gerekirse bunları resimli bir program şeklinde yapabilirsiniz.
  • Ders çalıştığı odada dikkatini dağıtacak objelerin bulunmamasına ve genelde odanın düzenli olmasına özen gösterin.
  • Çalışma sürelerini kısa tutun fakat aradaki molalarda dikkatini dağıtacak etkinliklerden de uzak durmasını sağlayın.
  • Çocuğunuzun yapması gereken şeyleri onun yerine siz yapmayın.
  • Öğrendiğini düşündüğünüz şeyleri hatırlayamadığında ona kızmayın. Daha fazla tekrara ihtiyacı olabileceğini düşünün.
  • Eğitim aldığı kurum evde yapacağınız ekstra çalışmalar verdiğinde bunları aksatmadan yapmaya çalışın.
  • Bazen günlük olarak sorduğunuz bir soruya cevap vermesi gecikebilir. Bu soruyu net sormamanızdan ya da cevabı zihninde organize edemediğinden kaynaklanır. Kızmayın, acele ettirmeyin, bu zamanı kısaltmaz aksine uzatır.
  • Onun duygularının da diğer çocuklar gibi olduğunu unutmayın. Kırgınlığı, öfkeyi, mutsuzluğu, mutluluğu, sevinci vb. durumları her çocuk gibi o da yaşar. Hiçbir başarının onunla iletişiminizden değerli olmadığını unutmayın.

Psikolog ve Aile Danışmanı
Fazilet Arkat

BAKMADAN GEÇME!