Güncelleme Tarihi:
Spor tüm çocuklar için faydalı ancak hangi çocuğun hangi spora eğilimi olduğunu, ne zaman başlaması gerektiğini bilmeden yaptırılan aktiviteler yarardan çok zarar getiriyor.
Çocuğun hangi spor dalına yeteneği olduğu ve ne zaman bu spora başlayabileceğini anlayabilmek için öncelikle çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimleri hakkında bilgi sahibi olmanın gerekliliğine vurgu yapan Psikolog Emin Okan Okyay, detaylı bilgiler vermeye devam ediyor.
“Yapılan araştırmalara göre çocukların herhangi bir spor dalına en uygun başlama zamanı 4-5 yaş arası olduğu belirtilmektedir. Bu yaşlar fiziksel gelişim açısından incelendiğinde ‘İlk çocukluk dönemi’ ; zihinsel gelişim açısından incelendiğinde ise ‘İşlem öncesi dönem’ denilen gelişimsel dönemleri kapsar.
Fiziksel gelişim ilk çocukluk dönemi özelliklerine baktığımızda el göz uyumunun sağlanmaya başladığı, ince ve kaba kas gelişiminin başladığı, öz bakım becerilerini (Giyinme, yemek yeme, tuvalet alışkanlığı) yerine getirilebildiği ve toplumsal kurallara dair yanlış ve doğru davranışları yavaş yavaş ayırt etmeye, buna bağlı olarak toplumsal rolleri öğrenmeye başladığı bir dönemdir.
Zihinsel gelişim işlem öncesi dönem özelliklerine baktığımızda ise çocuklar bu yaşlarda ‘Benmerkezci’ düşünce yapısına sahiptir ayrıca hayal güçleri çok kuvvetli olduğundan animizm (Canlandırmacılık) dediğimiz sembolik oyunları oynamaktan çok haz alırlar. Mesela tül perdeyi gelinlik gibi algılar ve saatlerce onunla oynayabilir. Bu dönemin en önemli noktalarından biri de cinsel kimlik ve rollerin oluştuğu dönemdir.”
Aileler Gözlemci Olmalı
“Anne babalar çocuğu gözlemlemeli, mutlu ve haz aldığı etkinlikleri belirleyerek çocuklarını yukarıdaki gelişimsel özellikleri de dikkate alarak çok daha sağlıklı ve hem çocuğun başarılı olacağı hem de ruhsal ve fiziksel açıdan çok yararlı olacak spor dallarına yöneltmelidirler.
Çocuğu ‘Komşunun çocuğu gidiyor’ diye herhangi bir spor kursuna değil, ona katkı sağlayacak ve severek katılacağı bir etkinliğe yönlendirmek çocuğumuzun gelişimi ve sağlığı açısından son derece önemlidir. Ancak bu dönemde çocuğun oyuna olan gereksinimi üst seviyelerde olduğu için oyun ağırlığı daha belirgin spor faaliyetleri seçilmelidir. Aşırı yorgunluk ve bitkinliğe neden olacak çalışmalar, bedensel gelişim kadar ruhsal gelişimi de olumsuz etkileyecektir.
Çocuklar bu yaşlarda oldukça hareketli, dikkat süreleri kısa, algı ve psikomotor (Göz el koordinasyonu) özellikleri güçlü ve gelişen varlıklar olduğu için yarışmayı ve başarmayı çok isterler. Ancak yine de yarışmalı sporlardan bu yaşlarda kaçınmak gerekir çünkü başarısızlık onların kişiliğinde olumsuz etkiler yapabilir. Daha çok başarılı olmasını sağlamak çok çok yararlı olur. Bunun için de kendi yaş grubuna uygun spor ve egzersiz aletleriyle çalışması ve oynaması çok yararlıdır. Mesela küçük bir basket topu ve alçak bir potaya basket atmak onu daha çok mutlu edecek ve zihinsel gelişimine olumlu katkı sağlayacaktır.”
Spor Yapan Çocuğun Öz Güveni Yüksek
“Spor yapan çocuklar öz güveni yüksek, otokontrollerini sağlayabilen kişisel deneyimlerini, yaratıcılıklarını geliştiren, sorumluluk duygusu kazanmış, yardımlaşma ve iş birliğine önem veren, arkadaşlarına ve oyun kurallarına saygı gösteren ve sosyal davranışlar kazanmış bireyler olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Aile bireyleri de örnek oluşturacak şekilde spor yapmalı veya kendileri de fiziksel olarak etkinlikte bulunmalıdır.
Çocukların spora katılımları desteklenmeli, ödüllendirilmeli ve ilgi gösterilmelidir. Ancak bu faaliyetler başlamadan önce mutlaka ciddi bir sağlık kontrolünden geçmek en doğrusu olacaktır.”