Güncelleme Tarihi:
Kendinden geçercesine ağlayan, bağıran ve istediğini yaptırana kadar susmayan çocuklara şahit olmuşsunuzdur. Hatta o çocuk sizin çocuğunuz bile olabilir. Çünkü ağlama yoluyla ile istediğini yaptırma çocuklarda sıklıkla karşılaşılan bir durum olup ebeveynler tarafından önüne geçilmesi gereken bir davranış biçimidir.
Her anne-baba çocuklarının bu inatçı tutumundan rahatsızlık duyar. Ancak küçük çocuklarının ağlamalarına dayanamayıp çoğu zaman boyun eğerler. Evet, her çocuk ağlama yönetime sıklıkla başvurarak bir şeyler ister. Ret cevabı aldıklarında ise bu konuda daha da ısrarcı olurlar. Aslına bakılırsa çocuklarda görülen bu inatçı tutum doğal ve gelişimsel bir özelliktir. Burada devreye anne ve babanın takındığı tutumlar girer. Eğer ebeveynler doğru bir iletişim yöntemi kullanırsa bu durum aşılabilir.
Çocukların başvurduğu ağlama ile ikna yöntemi ve inatla bu tutumunu sürdürmesi okul öncesi ve ergenlik dönemleri kapsamında kişilik gelişiminin bir yansımasıdır. Çocuk inatlaşarak bir nevi ‘Ben bir bireyim, benim kararlarım ve bu kararlar uygulanacak’ mesajı vermektedir.
İnatlaşma sürecini bu çerçevede değerlendirdiğimizde normal sayılabilecek bu davranış biçimi sınırları aştığında tehlike çanları çalıyor demektir. Yani, çocuk bunu sürekli hale getirdiyse her sıkıştığında aynı yönteme başvuruyorsa ve bunu bir çıkış noktası olarak görüyorsa bu durumun ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
Bebekler için bir iletişim yöntemi olan ağlamayı, çocuğunuzun bir silaha dönüştürmesine izin vermeyin. Çocuklar, sizin hassas noktanızı bulduğunda bunu çok iyi kullanabilir. Her istediğini ağlayarak yaptırma fikrini kapılmasına sebep olan davranışların kaynağı siz bile olabilirsiniz. Bu durumun ileride daha vahim ve önüne geçilemez boyutlara ulaşmasını istemiyorsanız erken dönemde önlemlerinizi almalısınız. En önemlisi de aldığınız önlemler konusunda kararlı olmalısınız.
Bebeklik döneminden itibaren tutarlı bir disiplin ile yetiştirin. Her şeyi ölçüsünde verin, sevgiyi de, ilgiyi de… Ne çok ilgili olun ne de kopuk bir iletişim içinde olun. Ne çok korumacı olun ne de çok serbest bırakın. Davranışlarınızın dengesini bulun. Siz ne kadar uç noktalara ulaşırsanız çocuğunuzun da inatçılık seviyesi uç noktalara ulaşır.
Eğer siz çok fazla ilgili olursanız çocuğunuz bu ilgiyi kolaylıkla fırsata çevirerek her istediğini yapmaktan çekinmeyecektir. Buna ağlayarak istediğini aldırmakta dahil. Bunun tam tersini yapar fazla ilgisiz olur ve çocuğunuzla güçlü bir bağ kuramazsanız çocuğunuz sadece sizin ilginizi çekebilmek için bile ağlamaya başvurabilir. Buradaki en önemli nokta her istediği yapmamak gereken tepkiyi ortaya koymaktır.
Çocuğun ağlama alışkanlığını azaltmak için yapmanız gerekenler;
• Çocuğunuz ağlayarak bir şey istediğinde almayın ki, ağlamanın bir işe yaramadığını anlayabilsin.
• Ağlamaya başladığında kızmak, bağırmak veya cezalandırmak yerine çocuğunuzu sakinleştirin ve ağlamaya devam ederse hiçbir şey almayacağınızı kesin bir dille ifade edin.
• Emir vererek konuşmaktan vazgeçin. Bu çocuğunuzu daha da kışkırtacak ve daha fazla ağlamasına sebep olacak.
• Hayır demek yerine başka yollara başvurun. Hayır diyerek, inatlaşmaktan başka birşey yapmamış olursunuz.
• Çocuklarla yapılan alışverişlerde yanınızda getirdiğiniz obje ya da oyuncaklarla onların ilgisi başka yöne çekmeyi deneyin.
• Alışveriş yaptığınız süre boyunca sakin ve sabırla beklediği için bu davranışını ödüllendirin.