Güncelleme Tarihi:
Günümüzde anne ve babalar, çocuklarının bebeklikten itibaren pek çok hallerinin fotoğraf ve videolarını sosyal medyada paylaşıyor. Hukukçular ise çocuklarının başardıkları ile gurur duyan, sevimli ve komik anlarını çevreleri ile paylaşmak isteyen ailelerin, sosyal medyada yayınladıkları bu fotoğraf ve videolar için genellikle çocuklarının rızalarını almayı göz ardı ettiğine dikkat çekiyor. Birçok ailenin daha çocukları doğmadan onlar adına sosyal medya hesabı açtığına dikkat çeken Avukat Serpil Çınar, “Çocukların bebekliklerinden itibaren fotoğraf ve videoları paylaşılıyor ve bu paylaşımlar bazen de geniş kitlelere ulaşabiliyor. Bu içeriklere ulaşan kişiler arasında pedofili bir kimsenin olacağı ya da içeriklerin kopyalanıp izinsiz bir yerde kullanılacağı veya ileride arkadaşları tarafından alay konusu olabileceği ve en önemlisi çocuğun paylaşılan fotoğraflarda isteği olup olmadığı konusu genellikle aileler tarafından göz ardı ediliyor” dedi.
"Manevi tazminat davası açabilirler"
Ayırt etme gücüne sahip çocukların, anne ve babalarından, doğduğu andaki, küçük yaşlarda çekilmiş bikinili-mayolu ya da kendisinin beğenmediği video ve fotoğraflarını sosyal medyadan kaldırılması için talepte bulunma ve dava açma hakkı olduğunu dile getiren Serpil Çınar şöyle konuştu: “Türk Medeni Kanunu’na göre ayırt etme gücüne sahip, kısıtlı olmayan her reşit bireyin dava ehliyeti bulunmaktadır. Aynı kanunun 16. maddesinde ise ayırt etme gücüne sahip küçüklerin kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada yasal temsilcisinin rızasına gerek olmadığı belirtilmiştir. Çocuklar, kanunen belirtilen çerçevede kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle velayet devam ettiği sürece ya da anne babasının velayet hakkının bitimi sonrasında kişilik haklarının ihlaline dayanarak manevi tazminat davası açabilirler.”
Çocuklara söz hakkı tanınmalı
Velayet hakkının anne ve babaya tanınan bir hak olup çocuk ergin olana kadar devam ettiğini söyleyen Serpil Çınar, “Bununla birlikte velayete ilişkin çocuğun menfaatine göre hareket etme yükümlülüğü de bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Çocuk Koruma Kanunu ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kapsamında aileler, çocuğun menfaatine aykırı ve kişilik haklarını zedeleyecek paylaşımlar yapmamalı ve çocuklarına kendilerini ilgilendiren konularda söz hakkı tanımalı” diye konuştu.
“Poz vermek rıza sayılmaz”
Birçok ailenin fotoğraf veya video çekiminde çocuklarının poz verdiğini belirterek, bu durumu açık rıza olarak savunduğunu belirten Serpil Çınar, “Çocukların sadece ayırt etme gücüne sahip olgunlukta olması kendilerine ait içerik paylaşımında izin verilmesinde yeterlilik arz etmemektedir. Çocuklar, ailelerinin paylaşımında kendisine yönelik tehlike oluşturup oluşturmadığı, kişisel verilerinin ihlaline yönelik olup olmadığı konusunda yeterli bilince sahip olmayabilirler. İşte bu nedenle çocuğun fotoğraflarda ve videolarda poz vermesi, paylaşımı hukuka uygun hale getirmeyecektir” dedi.
"Türkiye’de henüz bir dava yok"
Türkiye’de bu konuda çok sayıda anlaşmazlık yaşandığını ancak dava aşamasına gelmediğini kaydeden Serpil Çınar şunları söyledi: “2018 yılında İtalya’da 16 yaşındaki bir çocuk, annesine fotoğraflarını sosyal medya üzerinden paylaştığı için dava açtı. Basına da yansıyan bu davada mahkeme çocuğunun kişilik hakkını zedeleyen annenin, fotoğrafları silmesine ve yeni fotoğraflar yükler ise 10 bin Euro tazminat ödemesine karar verdi.2016 yılında benzer bir dava Avusturya’da görüldü. 18 yaşındaki genç bir kadın her iki ebeveynine de sosyal medyada paylaştıkları yüzlerce fotoğrafını gerekçe göstererek dava açtı.”