Güncelleme Tarihi:
Çocuğunun engelli doğduğunu fark eden ya da daha önceden bunu öğrenen aileler için travmaların yaşanacağı bir dönem kaçınılmaz. Anne ve babaların geçirdikleri bu ruh halini ve yapılması gerekenleri anlatan Uzman Psikolog & Psikoonkolog Esra Savaş Kaplan, zor da olsa ebeveynleri metanete davet ediyor.
“Her evli çiftin arzu ettiği bebeklerine ulaşmaları için geçen 9 ayın sonunda beklentilerinden daha farklı bir bebeğe kavuşuyorlar. Bu bebek diğer bebeklerden daha farklı, daha özel ve olumsuz yanı ise daha karmaşık bir ruh hali içerisinde olmalarıdır. Bu kriz durumuyla baş edebilmek için bu farklı doğan, büyüyen çocuğumuz için neler yapabiliriz sorusunun yanıtı aranmaya başlanıyor ve destekleyici tedavilerle gelişimleri destekleniyor.
Ailenin yaşadığı travma 5 süreçten geçiyor diyebiliriz. Önce inkarla karşılaşılıyor; farklı doktor farklı tedavi arayışı içerisinde kimi zaman doktor doktor geziliyor ancak sonuç aynı olarak devam ediyor.
Ardından öfke; çevreye, eşe, çocuğa, doktora, tedaviye, hatta kendisine bile şiddetli öfke duyuyor. Ancak bu durumu ve sonucu değiştiremediği için kabul etmekten kabullenmekten başka çare kalmıyor ve depresyon yaşanıyor. Bir müddet sonrasında inanç sistemlerinde değişim, pazarlık sürecine giriliyor. Allah’ın bir sınaması olarak değerlendirdiği gibi düşünülebiliyor. Ve artık kabullenme sürecine gidiliyor. ‘Evet, benim çocuğum bir engelli!2 Aslında bu durum kabullenilmişken bile kendi içinde hiçbir zaman kabullenilmediği de olabiliyor.”
İlk Adım Doğru Eğitim Seçimi Olmalı
"Bu süreçlerde en mühim olanı bir an önce farklılığın kabul edilip kişinin doğru yerlerde doğru eğitimi alabilmesidir. Ne kadar önce kabul edilirse o kadar erken çocuğumuzu topluma kazandırmış oluruz.
Bu özel çocukların biran önce kendi düzeylerinde, kendilerine yakın oldukları sosyal ortamlarda, gelişim destekleyici merkez ve kurumlarda bulunmaları sağlanmalıdır. Eğer bunu başarabilirsek çocuğumuza verebileceğimiz en güzel mirası altın tepsiyle önlerine sunmuş oluruz. Bunun nedeni, her şeyden önce fiziksel, duygusal, zihinsel ve duyusal gelişimlerinin normalden daha fazla desteklenmeye ve geliştirilmeye ihtiyacı vardır."