Güncelleme Tarihi:
Çocukluk çağında yaşanan korkularsa sağlıklı bir şekilde atlatılmaz ise fobiye dönüşebiliyor. Uzman Psikolog Aycan Bulut Konca, “Korku öğrenilebilen bir kavramdır. Bu sebeple çocuklar korkuyu doğuştan değil sonradan öğrenir. Çocuğun suyla ilgili duyduğu korkunun farklı nedenleri olabilir” diyor.
Çocuklar yabancı oldukları ve ilk defa karşılaştıkları her duruma karşı korkarak ya da çekinerek tepki verirler. Bu oldukça doğal bir durumdur. Çünkü çocukların korkularına sebep olan en önemli faktörlerden biri endişedir. Endişe, genellikle uyaranın aniden ve beklenmeyen bir durumda ortaya çıkmasıyla gelişir. Korku öğrenilebilen bir kavramdır. Bu sebeple çocuklar korkuyu doğuştan değil sonradan öğrenir.
Çocuğun suyla ilgili duyduğu korkunun farklı nedenleri olabilir. Özellikle anne-babanın yanlış tutum ve davranışları bu duruma zemin hazırlayabilir. Çocuğu banyo yapmak için zorlamak, alıştırmadan havuz veya denize sokmak gibi durumlar çocukta su korkusuna sebep olabilir. Anne veya babada suya karşı bir korku var ise çocuk da onları kendine rol model alarak suya karşı korku geliştirebilir. Ayrıca çocuğun bulunduğu sosyal çevre, psikolojik ve fizyolojik etkenler de tetikleyici olabilir.
Su korkusu çocuğun kişilik yapısına göre farklılıklar gösterebilir. Bazı çocuklar sudan korkmayıp banyo yapıyor, deniz ya da havuza girebiliyorken bazıları ise sudan hoşlanmıyor ve her türlü temastan kaçınarak ağlamaya başlayabiliyor.
Çocuklar her yeni deneyimde olduğu gibi havuz veya deniz ile tanıştıklarında da öncelikle etrafındaki kişilerin davranışlarını gözlemler ve taklit ederler. Bir çocuk için ilk defa gördüğü büyük bir su birikintisi oldukça merak uyandıran ve aynı zamanda da endişe duymalarına yol açan bir durumdur. Ancak bu noktada ebeveynlerin çocuğa karşı çok dikkatli ve temkinli davranmaları gerekir. Eğer anne-baba çocuğuna tedirgin edici davranışlar sergiler, olumsuz yönde fiziksel ya da sözel geri bildirimlerde bulunursa çocuğu olduğundan daha fazla paniğe sürükleyebilir.
Çocuğun suyla olan temasından keyif alması, korkmadan banyo yapması, deniz veya havuza girebilmesi için oyuncaklardan faydalanılabilir. Renkli, suyun içinde hareket eden ya da ses çıkartan oyuncaklar çocuğun dikkatinin dağılmasına yardımcı olabilir. Bu sayede çocuk hem suya alışır hem de eğlenerek vakit geçirebilir.
Çocuğun suya alışma sürecinde aile çok müdahaleci olmamalıdır. Aksine çocuğun anne-babasını yönlendirmesine izin verilmelidir. Çocuğun korktuğu şeye yavaş yavaş alıştırılması sağlanmalıdır. Sudan korkan bir çocuğun suya alışması zaman alabilir. Bu sebeple çocuk suyla tanıştırılırken sabırlı olunmalıdır. Asla aceleci davranılmamalı, çocuğun istemediği bir eylem ona zorla yaptırılmamalıdır. Aksi takdirde çocuğun suya alışma süreci oldukça uzayabilir. Unutulmamalıdır ki her çocuğun verdiği tepkiler farklıdır.
Çocuk asla suya girmesi için zorlanmamalıdır. Eğer çocuk suyun içindeyken ağlamaya başladıysa da suyun içinde kalması için baskı yapılmamalıdır. Panik ve korku içinde olan çocuk anne ya da babasından böyle bir zorlayıcı tepki görürse ebeveynlerine olan güven duygusu da zedelenebilir.
Çocuğun denize girmeden önce kumda oynamasına ve vakit geçirmesine müsaade edilmelidir. Bu sayede çocuk kendini güvende ve hazır hissedebilir. Denize girileceği zaman ise ilk önce anne ya da baba suya girmelidir. Çocuk bu esnada anne-babasının tepkilerini izliyor olacağından sözel olarak değil davranışlarla çocuğa rol model olunmalıdır. Suyun içinde ani hareketler yapmak, etrafa su sıçratmak, zıplamak gibi eylemler çocuğu tedirgin edebileceğinden aşırıya kaçılmamalıdır.
Havuza girilecek ise de çocuğun ilk önce havuzu ve içindeki insanları izlemesi sağlanmalıdır. Suda oynayan ve eğlenen kişiler seyrettirildikten sonra çocuk havuza yaklaştırılmalıdır. Çocuk önce havuzun kenarlarında oynatılmalı ve havuza alışması sağlanmalıdır. Bu sürecin kolay gerçekleşebilmesi için özel çocuk havuzları da tercih edilebilir.
Ailelerin yaptığı en büyük yanlışlardan biri de çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamalarıdır. “Senden küçük çocuklar bile denize giriyor”, “Eğer korkarsan sana herkes güler” şeklindeki sözler çocuğun yaşadığı endişenin artmasına sebep olabilir. Çocuğun yaşadığı korkuya anlayış göstermek yerine sürekli sözel ya da fiziksel müdahalede bulunmak çocuğun kendine olan özgüvenini yitirmesine yol açabilir. İlerleyen dönemlerde ise çocukta uyumsuzluk, panik hali, kaygı, tek başına herhangi bir eylemi başaramayacağı duygusu, öfke, heyecan gibi duygu durumları görülebilir. Çocukluk çağında yaşanan korkular sağlıklı bir şekilde atlatılmaz ise fobiye dönüşebilir. Çocukların korkularıyla baş edebilmenin en doğru yolu çocuğa onu anladığınızı hissettirmektir. Eğer çocuk korkularının ailesi tarafından anlaşılmadığını düşünürse korkularıyla mücadele edemez.
Su korkusu olan çocuklar deniz ve havuzdan da korkabilir. Tabi yaz ayları, ailece tatil yapmak, eğlenmek ve güzel vakit geçirmek isteyen ebeveynler için oldukça zor geçebilir. Bu sebeple çocukta oluşan su korkusunu atlatabilmek ve çocuğu suya alıştırabilmek için anne-babaların mutlaka çaba göstermesi gerekir. Zorlayıcı davranışlar ve baskıdan kesinlikle uzak durulmalıdır. Çocuğun suyu sevmesi için uygun şartlar ayarlanmalıdır. Çocuğun plajda ya da havuz kenarında oyun oynaması, yaşıtlarıyla vakit geçirmesi ve suya giren insanları gözlemlemesi için yardımcı olunmalıdır. Tüm bu önlemlere rağmen çocuğun su korkusu devam ediyorsa bir uzmandan yardım alınabilir.