Güncelleme Tarihi:
Bilgisayar ve teknolojinin fazla kullanımı sadece yetişkinleri değil, gençleri de tehdit ediyor. Dozundayken zararı olmayan hatta faydası bulunan teknolojik ürünler, dozu aşıldığında büyük problemlere neden oluyor; özellikle gelişim yıllarında olan çocuklar ve ergenlerde. Artık her evde bilgisayarın olduğunu düşünürsek çocukların ve gençlerin teknolojiye ulaşması zor da değil. Fakat önemli olan teknolojiyle olan ilişkileri. Bu konuda anne babalara da önemli görevler düşüyor. Çocuklar ve gençler rol model olarak gördükleri anne-babalarını sürekli bilgisayarla iç içe görünce etkileniyor.
Bilgisayar ve teknoloji kullanımı dozunda olduğunda hem çocuklar hem de gençler için faydası var. Bilgisayar oyunları; çocukların strateji, el-göz koordinasyonu, problem çözme, çoklu görev gibi konularda gelişmelerini sağlıyor.
Dünyada yapılan çeşitli araştırmalara bakıldığında çocuklarda ve gençlerde bilgisayar kullanıcısı olan kesimde, bağımlılık kriterlerini karşılayan yüzde 13’lük bir kesimden bahsedildiğini belirten Psikolog Murat Sarısoy, Türkiye’de bu durumun yüzde 10,5 olduğunu söylüyor. Erkeklerde bilgisayar ve internet bağımlılığı kızlara göre yaklaşık yüzde 3,6 kat daha fazla.
Sarısoy, gençler için bilgisayar, internet ve teknolojideki en önemli tehdit unsurunun yetişkin içerikli siteler, sosyal medya siteleri ve şiddet öğesi ya da erken ergenliği uyarıcı içerikli oyunlar olduğunu söylüyor. Bu yaş grubu çok büyük bir merak içerisindedir, yetişkinlerin ve ebeveynlerin kullandıkları her türlü argüman ve objeyi araştırırlar. Ancak bu yaş grubunda daha çok kız çocukları; sosyal medya sitelerine yetişkin davranış paternine benzer şekilde yaklaşır, arkadaş eklemek, annenin babanın oynadığı çiftlik oyunlarını oynamak gibi. Erkek çocuklar ise sosyal medya platformları üzerinden macera ve yarış oyunları vb. oyunları tercih eder. Buradaki temel sorun erken ergenlik dediğimiz ve günümüzde özellikle psikolojik açıdan uygunsuz internet ve medya kullanımıyla tetiklenen sürece dâhil olmaları. Ayrıca bu yaş grubu bu platformlarda ya da yetişkin sitelerde kendilerine ruhsal ve fiziksel açıdan zarar verebilecek içeriğe maruz kalmalarıdır. Ayrıca şiddet içerikli bilgisayar oyunlarının şiddet davranışlarını yüksek düzeyde arttırdığı literatür çalışmalarıyla da destekleniyor. Bu yüzden 13+ yaş etiketli hiçbir bilgisayar oyunun bu gruptaki çocuklara verilmemelidir. Özellikle sosyal medya ve medya okuryazarlığı dersleri okul programlarına eklenmeli ve bu durum kamu spotlarıyla da desteklenmelidir.”
Uzman Psikoterapist Özlem Akpınar, yapılan uluslararası araştırmalarda çocuk ve ergenlerin yüzde 2 - 12’sinin hastalıklı bir şekilde bilgisayar bağımlısı ve davranış bozukluğu sergilediğini söylüyor. Bağımlılık geliştiren ya da bağımlılığa meyilli olan çocukların hassas, içedönük, yalnız, öz güven eksikliğine sahip ve çabuk sıkıldığı görülüyor. Çocuklar yaşam içerisinde okul, aile, arkadaş vb. problemlerden kaçmak için bilgisayara yönelebiliyor.
Sosyal yaşam içerisinde kendini değersiz hisseden çocuklar bir yere, bir gruba ait olmaya ve kendilerini ifade edebilecekleri bir ortama ihtiyaç duyuyor. Sanal ortamda olmak istedikleri kişiliğe rahatlıkla bürünebiliyor ve istedikleri gibi iletişim kurabiliyorlar. Çocukların ve ergenlerin gerçek yaşamlarında elde edemedikleri kazanma, başarılı olma, rekabet edebilme duygularını sanal ortamda doyurmaya çalışmaları bağımlılığa yol açıyor.
Çocuğun yaşı ne kadar küçük olursa bağımlılığın etkisinin de o kadar olumsuz olduğunu belirten Uzman Pedagog Sevil Yavuz, bu bağımlılıkla büyüyen çocukların yetişkinlikte daha büyük problemlerle karşılaştığını söylüyor. Bilgisayar kullanımının olumsuz etkileri çocukların dokularını yetişkinlere göre 10 kat daha fazla etkiliyor. Evde tablet bilgisayar, dizüstü bilgisayarların ve cep telefonlarının yakınlarda yer almamasına dikkat edilmeli.