Güncelleme Tarihi:
Çiftin genel değerlendirilmesindeki öncelikli hedef hamileliğin oluşumunu engelleyen sebeplerin ortaya konulması ve kısırlığa sebep olabilecek faktörlerin araştırılmasıdır. Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, çocuk sahibi olamayan çiftlerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini anlattı.
Evliliğin üzerinden bir yıl geçmesine ve düzenli bir cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması durumunda bu oluşumu engelleyen sebepler araştırılır. Başlangıç değerlendirmesinin eşlerin her ikisine de yapılması çok önemlidir. Anne adayı fiziksel olarak muayene edilir ve birtakım tahliller istenir. Baba adayına da ürolog tarafından testler yaptırılması talep edilir. Yapılan test ve tahlil sonuçları değerlendirilerek çiftin çocuk sahibi olmasının önündeki engeller tespit edilir. Sonrasında bu engelleri kaldırmaya yönelik yöntemlere başvurularak çiftlerin anne-baba olabilmesi için en doğru tedavi yolu izlenir.
Anne adayının 35 yaştan küçük olduğu durumlarda bir yıl boyunca, 35 yaştan büyük olduğu durumlarda ise 6 ay boyunca düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması durumunda çiftler kısırlık kapsamında değerlendirmeye alınmalıdır. Gebelik elde edilememesinin çiftin ortak problemi olduğunun vurgulanması ve nedenlerin eşlerce daha iyi anlaşılabilmesi için uygun ortamı sağlamak gerekir. Görüşmede çiftlerin dikkatle dinlenmesi, problemin tanımlanması, tanıda kullanılacak test ve uygulamaların anlatılması, planlanan işlemlerin, tedavi alternatiflerinin sonuçlarının tartışılması gibi detaylı ve sıralı bir yol izlenmelidir.
Ovülasyon; yani yumurtlama dönemi bebek sahibi olmak isteyenler için önemli konuların başında gelmektedir. Birçok kadın bu hesaplama ile hamile kalmaya çalışır. Bu nedenle de doğru- yanlış pek çok farklı bilgi, kimi zaman bu süreci zorlaştırmaktadır. Hamile kalma şansını artırmak için yumurtlama takibi önemli faktörler arasında yer almaktadır. Gerekli durumlarda bazı ilaçlar kullanılarak ya da hiçbir ilaç kullanılmadan anne adayının yumurta gelişimi takip edilir. Çiftimiz bu takibe göre belirlenen günlerde ilişkiye girerek hamile kalabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı kılavuzlara göre, baba olabilmek için bir erkeğin en az mililitrede 15 milyon sperme sahip olması, toplam semen örneğinde ise 40 milyon olması gerekiyor. Bu sayının altında değerlere sahip adaylar baba olmak için tedavi görmeli. Sperm sayısının sınırın üzerinde olması, adayın mutlaka baba olacağı anlamına gelmiyor. Sperm sayısı kadar hareketli spermlerin sayısı ve canlı spermlerin morfolojik (şekilsel olarak) açıdan düzgün olması da gerekiyor. Sperm sayısı az olan erkeklerin bu sayıyı artırmak için öncelikle yaşam kalitelerini yükseltmeleri gerekiyor. Sigara ve alkolden uzak duran, doktor kontrolünde düzenli beslenen ve antioksidan tedavileri gören hastaların sperm sayısının arttığı gözlemlenebiliyor. Zaman zaman üroloğunuz ilaç tedavisiyle de sayının artmasını sağlayabilir. Bu tür tedaviler mutlaka uzman bir hekim gözetiminde yapılması ve piyasada rastlanılan, sağlık kurumlarıyla bağlantısı olmayan ilaç, takviye ya da ek besinlere rağbet edilmemesi gerekir.
Çiftlerdeki mevcut sorunlar çeşitli tedavilerle ortadan kaldırılmasına rağmen hala bir gebelik oluşmuyorsa aşılama tedavisine başvurmak tercih edilebilecek bir tedavi seçeneğidir. Aşılama tedavisinde anne adayının yumurta takibi yapılıyor. Anne adayının yumurtaları ilaçla büyütülüyor ve çatlayacakları gün tespit ediliyor. Çatlama günü baba adayından alınan sperm örneği laboratuar ortamında transfere hazırlanıyor. Hazırlanan sperm özel bir katater ile anne adayının rahmine enjekte ediliyor. Sperm transferinden 14 gün sonra kandan gebelik testi yapılıyor. Bu tedavilerin ardından hala bir gebelik oluşmaması halinde hastalarımıza tüp bebek tedavisini öneriyoruz.