Güncelleme Tarihi:
Çocukların gelişimi göz önüne alındığında en sık vurgu yapılan konu, fiziksel ve ruhsal gelişim kriterleri oluyor. Bebeklik, çocukluk ve ergenlik boyunca hem fiziksel hem de ruhsal unsurları barındıran cinsel gelişim ise gerek toplumsal tabular, gerek ebeveyn kaygılarından arka planda kalıyor. Uzman Psk. Nesteren Gazioğlu, “Cinsiyet kelimesi, dilimizde doğuştan bedensel olarak farklılığı ifade etmek için kullanılan kelimedir. Cinsiyet rolü ise bireyin dışarıya sergilediğidir. Her toplumun kendine özgü kadın ve erkek imgeleri vardır. Bu imgeler sayesinde gördüğümüz bireyi ‘Evet, bu bir kadın’ ya da ‘Bu bir erkek’ olarak ayırt eder zihnimiz. Bir de bireyin kendi kendine kaldığında hissettiği cinsel kimliği vardır. Bazen cinsel kimlik, cinsel rol ile örtüşebilir bazen de farklılıklar sergileyebilir’ diyor ve konuyla ilgili bilgilendiriyor.
Çocuk gelişimi açısından bakıldığında cinsel rol ebeveynlerin beklentileri ve tasarımları aracılığı ile anne karnında gelişmeye başlıyor. Bebek doğmadan odası, giysileri, hatta renkleri bile hazır oluyor. Erkek bir bebeğe hediye alacağınızı düşünün. Aklınıza ilk gelen renk nedir? Muhtemelen mavi, yeşil, bej ilk sıralarda yer alıyor. Pembe ve fuşya ise aklımıza gelmiyor. Cinsel rolün çocuğa öğrettikleri, ailenin öğrettikleri ve çevresel uyaranların da etkileri ile çocuk içsel hissiyatını da işin içerisine katarak yaklaşık üç yaşında kendi cinsel kimliğine karar veriyor. Çocuğun vardığı karar çevresel uyaranlar tarafından ya pekiştirilir ya da değiştirilmeye çalışılır. Örneğin ablası olan bir erkek çocuk düşünün. Capcanlı renklerle süslenmiş bir toka görüyor. Hoşuna gidiyor ve bunu takmak istiyor. İşte tam bu noktada ebeveynin onaylamayan tepkisi ile karşılaşınca bu davranışının yanlış olduğunu algılayarak davranışından vazgeçiyor. Başka günlerde de toplum tarafından ‘beklenen’ erkek davranışını sergilediğinde övgü ve takdir kazanıyor. Böylece kendisinden beklenen erkek rolünü sergileyerek büyüyor. Tabii bu beklentilerin bir kısmı da çocukları, özellikle erkek çocuklarını zorluyor. ‘Erkekler ağlamaz’, ‘Erkek adamın canı yanmaz’ şeklinde toplum tarafından erkek rolüne atfedilen cümleler ruhsal gelişimi etkiliyor.
Cinsel gelişim sırasında nasıl davranıp, nasıl davranmaması gerektiğini anlamaya çalışan çocuk bol bol gözlem yapıyor. Yaptığı gözlemler sayesinde kadın-erkek kavramlarını zihninde oturtmaya çalışıyor. Daha ileri yaşlarda, kendisine çeşitli modeller belirleyip onları taklit etmeye başlayabiliyor. Özellikle televizyon figürleri, şarkıcılar ve uluslararası ünlü isimler bu modeller arasında yer alıyor. Çizgi filmlerde, şarkı sözlerinde kullanılan kelimeleri bir fotokopi makinesi gibi anında alabiliyor. Bir çalışmada, çocukların serbest oyun saatlerinde onları gözlemledim. Oyun sırasında bazı çocuklar ‘çok seksi’ kelimesini kullanıyordu. Oyunları bitince kelimenin anlamını sorduğumda farkında değillerdi. Sadece taklit ve model alma ile öğrenilmiş kelimelerdi. Aile, medya ve okul aracılığı ile verilen kurallar ve bilgiler, çocuğun ‘cinsellik nedir’, ‘cinsel kimliğimi nasıl ifade edebilirim’ sorularına yanıtlar veriyor.
Cinsel gelişim sırasında en çok yöneltilen soru ebeveynlerin nasıl yaklaşması gerektiği... Bazı ebeveynlerin cinselliği konuşma yönünde kaygıları oldukça yüksek olabiliyor. Yaklaşık olarak üç yaşına gelen bir çocuğun kadın ve erkek bedeni ayırımını yapabilmiş olması gerekiyor. Kategorik olarak kadın-erkek ya da kız-erkek olarak ayırmasına destek olabilmek için ebeveynler evlerinde bir kadın bir de erkek çizimi bulunan, çocuğun yaşına uygun hikaye kitabı ya da yapboz bulundurabilir. Böylece zaman zaman bu kitabı okuyarak ya da oyunu oynayarak çocuğunuz kadın ve erkek bedenlerini tanıyabilir. Genelde ebeveynler olarak bu farklılıkları büyük bir sır olarak saklamaya çalışıp, ergenlik döneminde anlatmaya çalışsak da bu yöntem verimsiz kalıyor.
Nasıl çocuğunuz büyürken bir burnu, iki gözü, iki bacağı olduğunu öğrenerek büyüyorsa, bir penisi ya da bir vajinası olduğunu da biliyor. Siz gizlemeye çalışsanız da, sorularını geçiştirseniz de o farkında. Cinsel bölgeleri öğrenmenin son derece normal olduğunu önce ebeveynlerin kabul etmesi gerekiyor. Bir diğer husus ise çocukluk dönemi homoseksüalitesidir. Yaklaşık olarak 9-10 yaş civarında çocuklar kendi hemcinsleri oynarken, karşı cinsiyeti de merak ederler. Kendi bedeninde olanın başkasının bedeninde nasıl olduğunu da görmek isterler. Oyun sırasında özellikle doktorculuk oyununda bu meraklarını test etmeye çalışırlar. Bu sebeple, 8-12 yaş çocuklar oyun oynarken iyi birer gözlemci olmakta fayda var.
Cinsel gelişimi çocuklara doğru aktarmak için şunları yapabilirsiniz: