Güncelleme Tarihi:
Çikolata günümüzde reddedilemeyen besinler arasında ilk sırada yer alıyor. Alkol, ilaç ve davranış bozukluğuna benzer fizyolojik ve psikolojik etkilerinin olduğu ve bağımlılık yaptığı bir gerçek.
Morfin, eroin ve benzeri maddeler, beyinde, çikolata ile aynı reseptörlerde değişikliğe neden olurlar. Çikolata uyuşturucuya benzeyen, beynin serotonin hormonu salgılamasına yol açan alkaloidler içerir. Seratonin hormonu insana canlılık, mutluluk ve zindelik hissi verir (birazcık aşık olma hissine benzer!). Çikolata yendiğinde, bağımlılığa neden olan his budur.
Çikolata bağımlılığı konusunda yapılan bir diğer araştırmada ise çikolata yerken “enfekalin” adlı kimyasalın salgılandığı ve bunun çikolatayı daha çok sevmeyi değil de yeme arzusu yarattığı kanıtlanmıştır. Yani çikolata yemenin zevk vermekten çok, beyinde diğer bağımlılıkların yarattığı uyuşturucu etkisine sahip olduğu ortaya konmuştur.
Çikolata yorgunluğu dağıtır. Birçok kişi yorgun, üzgün veya depresif olduklarında çikolata yemek ister. Unutmamak gerekir ki mutsuzken ya da stres anında yapılan spor 30 dakikadan sonra çikolata ile aynı etkiyi göstermektedir.
Çocukluk çağında sütlü kakao içerek, ekmeğe çikolata sürerek başlayan çikolata serüveni, arada bir yapılan bir aktivite olduğunda sorun olmuyor ancak bir kutu çikolata açılıp son damlasına kadar yendiği zaman veya kakaolu krema kavanozu dibine kadar kaşıklandığında artık “bağımlılık” belirtilerinin başladığını göz ardı etmemek gerekir.
[fotogaleri=1261]