Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de yaklaşık iki milyon kadın aynı hastalığı paylaşıyor. Kimi zaman hemen ortaya çıkarken kimi zaman ihmal sonucunda ilerlemiş bir şekilde hayatımıza giren çikolata kisti, doğurganlık ihtimalini düşürmeye kadar birçok sorunu beraberinde getiriyor. Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Çiğdem Yavuz Yurtsever, çikolata kisti ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlatıyor.
Halk arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozis, kadınlarda sıklıkla görülen bir sağlık problemidir. Rahmin içini dolduran doku tabakasına ait hücrelerin rahim dışına yerleşip büyümesiyle oluşan çikolata kisti genel olarak alt karın boşluğu, yumurtalıklar ve mesane gibi organlarda ortaya çıkar. Bu hastalığa çikolata kisti denmesinin nedeni ise yumurtalıklarda oluştuğunda her adet döneminde dökülen kan ve dokunun oluşan kist içinde birikerek çikolata gibi kahverengi bir görünüm almasıdır.
Dünyada çok sık görülen çikolata kistinin ülkemizde rastlanma oranı ise her 5 kadından 1’idir. En çok 18 – 45 yaş arası daha önce hiç hamile kalmamış kadınlarda ortaya çıksa da üreme çağındaki kadınlarda görülme oranı % 5 ila 10, gebe kalamayan kadınlarda ise %50 civarındadır. Eğer aile hikayesinde çikolata kisti olan kişiler varsa bu oranlar çok daha artabilir.
Çikolata kistinin oluşma nedeni veya nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte çeşitli risk faktörleri vardır. Bunlar;
Çikolata kistinin belirtileri ve yarattığı şikayetlerin şiddeti farklı olsa da bazı önemli bulgular bu hastalığa işaret edebilir. Bu anlamda çikolata kistinin en tipik belirtisi adet döneminde yaşanan normal olmayan durumlardır. Öncelikle adet dönemi çok ağrılı ve şiddetli kanamalarla geçiyorsa bu durum ciddiye alınmalıdır. Örneğin bir kadının adet döneminde bel ve kasık ağrısı çekmesi normaldir ancak bu durum birkaç günden fazla sürüyorsa uzman bir doktora gitmek hastalığın erken teşhisinde çok önemlidir.
Söz konusu kronik yorgunluklar olduğunda çok yoğun geçen bir günü değil olası hastalıkları düşünmekte yarar vardır. Sürekli yorgun hissetmek, stresli olmak ve konsantrasyon zorluğu çekmek gibi sorunlar, çikolata kisti sebebiyle yaşanıyor olabilir.
Tüm bunların yanı sıra;
Çikolata kistleri yumurtlamayı engellediğinden tedavide erken teşhis oldukça önemlidir. Bu sebeple yukarıda bahsi geçen belirtiler gözlemlendiği takdirde kişinin doktora başvurması gerekir.
Tedavi kişinin yaşına ve hastalığın seviyesine göre belirlenir. Bu durumda daha çok hastalığı kontrol altına almaya ve yarattığı şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Bazı kişilere bu hastalık için üretilen ilaçlar aracılığıyla medikal bir tedavi uygulanırken, bazı hastalarda cerrahi yöntemler tercih ediliyor.
Beslenme alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin çikolata kisti üzerinde olumlu etkisi olduğu yapılan araştırmalar sonucunda da kanıtlanmıştır. Bu noktada daha çok; taze sebze-meyve, bol omega 3 ve balık ürünleri, karbonhidratsız bir beslenme listesi ve bol su tercih edilmelidir. Bunun yanı sıra işlenmiş gıdalardan, şarküteri ürünlerinden, hidrojene edilmiş yağlardan uzak durulmalıdır.