Çığlık atarak kendimize hangi mesajı veriyoruz?

Güncelleme Tarihi:

Çığlık atarak kendimize hangi mesajı veriyoruz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2012 15:00

Bedenimizin imdat freni...

Haberin Devamı

İnsanlar sıkıntı yaşadıklarında bununla baş edebilmek için bazı yöntemler kullanıyorlar ve bunlar biri de çığlık atmak. Uzman Psikolog Esra Savaş Kaplan, stres anında çığlık atmanın etkilerini ve nedenlerini anlattı.

O an için çığlık atmanın rolü kişiyi, konuyu, karşısındakini ve zihnindekileri kısa süreliğine başka bir duruma yönlendirmektir. Yani dikkatini başka yöne çekmek. Bu bir baş etme stratejisidir ancak aktif-işe yarayan bir yöntem mi yoksa pasif-işe yaramayan yol mudur?

Aktif yöntemler uzun süreli etkili olan ve kişi için doğru olan uygulamalardır; pasif yöntemler ise kısa süre için etkili görünse de uzun süre için kişiye daha büyük zararları olan yöntemlerdir.

Sessiz çığlıklar…

Çığlık atmak denilince ilk akla sesli çığlık gelse de sessiz çığlıklar da vardır. Durumun gerektirdiği gibi çığlıklarımızı atarız kendimizi ya da duygularımızı ifade edemediğimiz noktalarda. Kimi zaman eşimize karşı o kadar öfkeleniriz ki avazımız çıktığı kadar bağırırız. Yetmezse cama, dağa, sessiz bir yere çıkıp bağırırız. Kimi zaman da patronumuzla toplantı yaparken artık bize söylediklerine tahammül edemeyiz ancak işten istifa da edemeyeceğimiz için o an orada içimizden bağırırız.

Çığlıklar aslında birer mesaj

Çığlık atmak, aslında duygusal mesaj içerir. Hayatımızda bazı şeylerin ters gittiğini bize bildirir ve bu ters giden yönleri değiştirmek için bize enerji verir. Ancak bu mesajı alıp yapıcı bir şekilde problemlerimize eğilmemiz gerekir. Bu mesajı kısa bir sürede aldıktan sonra bu duyguyu daha fazla taşımanın bize hiçbir faydası olmayacağı gibi yıkıcı olacaktır.
Çığlık atmaya sebep olan duygu ve düşünceleri belirleyerek problem çözme yöntemlerine uyarlanarak olumsuz durum olumluya çevrilebilir.

Çığlığı bastırmak çözüm değil

Çığlık atmaya ya da duyulan ihtiyacı anlamadan bastırmaya çalışmak bir çözüm değildir. Bastırılan duygular kendimize karşı ya da aslında duygumuzun objesi olmayan insanlar ve olaylara karşı adil olmayan bir biçimde kendini yineleyen şekliyle gösterecektir; bu da kısa süreliğine iyi hissettiriyor ya da işe yaramış gibi görünse de uzun sürede hiçbir işe yaramadığını destekler.

Peki, ne yapmalıyız? Öncelikle çığlığa sebep olan algıyı, bununla bağlantılı düşüncemizi ve bu düşüncenin bizde yarattığı duyguyu hemen analiz edip, vücutsal veya agresif tepkilere dönüşmeden öfkemizle sağlıklı baş edebilmenin yollarını aramalıyız. Çünkü bugün çığlık atıyorsak aslında İMDAT demekteyiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!