Güncelleme Tarihi:
Bilim adamlarının son yaptığı araştırmaya göre siyah çay, vücuttaki stres hormonları seviyesinde doğrudan etki yapıyor. Psychopharmacology isimli sağlık dergisinde yayınlanan sonuçlar, siyah çay içenlerin stresten çok daha çabuk arınabildiğini ortaya koydu. Düzenli çay tüketimi bir stres hormonu olan kortizolü azaltıcı etki ediyor. Ancak bu etkinin çayın içindeki hangi maddeden kaynaklandığı henüz bilinmiyor.
Çaydaki flavanoidler LDL kolesterolünün oksidasyonunu önler, damar yapısının hasarını önler, kanın pıhtılaşmasına bağlı gelişen kalp krizi geçirme riskini azaltır. Çayın içindeki mangan da, kalp kası sağlığını destekleyerek kalp krizi riskinin azalmasına destek olur.
Çayın içindeki polifenol ve antioksidanların özellikle rahim, akciğer, mesane ve prostat kanserlerine karşı koruyucu özelliği bulunur. Çayda bulunan TF-2 adlı bir maddenin, özellikle kanser hücrelerinin ölmelerini sağladığı düşünülüyor. Ayrıca çaydaki kateşinler ağız içi kanser oluşma riskini de azaltırlar. Ancak bu nedenle çok yüksek ısıda çay tüketmemeye dikkat etmek gerekir.
Aşırıya kaçmamak kaydı ile bir miktar kafein olumlu uyarıcı bir etki yapar. Çaydaki kafein kahvedeki kadar yüksek değildir. Bu sayede çay zindelik verirken kahve kadar kalp atım hızını etkilemez. Çaydaki L- theamin adlı aminoasit sizi hem rahatlatır hem de konsantrasyonunuzu artırır.
Metabolizmanın uyarılması için orta seviyede kafein tüketimi yarar sağlayabilir. Çaydaki kafein kahvedeki kadar hızlı etki etmez. Çayın içeriğindeki theofilin adlı madde solunum sistemini, kalbi ve böbrekleri uyarır. Çay böylece kardiovasküler sistemi çok uyarmadan metabolizmayı uyarmış olur.
Yeşil çay gibi siyah çayın da bu denli olumlu etkisi göz önüne alındığında çay tüketimi son derece sağlıklı olabilir. Ancak her şeyde olduğu gibi çayın da fazla tüketiminin sağlıksız sonuçlar doğurduğu unutulmamalıdır. Gün içerisinde içeceğiniz açık 3-4 fincan çayın keyfini sürün. Hatta stresli olduğunuz anlarda açık bir çayın sizi rahatlatabileceğini de mutlaka göz önünde bulundurun.