Güncelleme Tarihi:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Dinler, çalışan anne adaylarına sağlıklı ve rahat bir hamilelik dönem için önerilerde bulundu. Dinler, “Sağlıklı ve kaliteli bir gebelik dönemi geçirmek için özellikle çalışan anne adayları beslenme alışkanlıklarını tekrar gözden geçirmelidirler. Temel besin maddeleri olan et, yumurta, kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, sebze-meyve ve tahıllardan yeterince alınmalı, şeker ve yağ dengesi iyi ayarlanmalıdır. Şeker ve yağ miktarı yüksek gıdalar besleyici özellikleri düşük ve kalorileri çok yüksek gıdalar olduğu için sınırlı ölçüde tüketmesi gerekir. Fındık ve ceviz gibi kuruyemişler de yüksek kalorili olmamaları ve antioksidan etkileri nedeni ile iş ortamında sınırlı olmak üzere tüketilebilir” dedi.
Anne adaylarının günlük kalori ihtiyaçlarının diğer kadınlara oranla 300 kalori daha fazla olduğunu belirten Opr. Dr. Halil İbrahim Dinler, “Kadınların normal beslenme düzenlerine hamilelikle birlikte 20 gr protein, 15-20 mg demir ve 500 mg kalsiyum eklenmelidir. 3 ana 3 ara öğün olmak üzere en az 6 öğün beslenilmelidir. Sıvı gıdaları ve özellikle suyu gebelik öncesine nazaran daha fazla tüketmek gereklidir (en azından 2 litre/gün). Kahve ve çayın günde 2 fincandan daha fazla tüketilmemesi önerilmektedir. Ara öğünlerde lifli ve kepekli besinler sindirim sistemi için faydalı olacaktır. Ara öğünlerde havuç, elma gibi meyve ve sebzeler rahatlıkla tüketilebilir. Doğal meyve suları da başka bir alternatif olabilir. Yine bu ara öğünler için süt, süt ürünleri ve sütlü tatlılar da rahatlıkla tüketilebilir” şeklinde konuştu.
Dr. Dinler şöyle devam etti: “Anne adayları aylar ilerledikçe giyimlerinde de bazı değişiklikler yapmaya başlamalıdır. İş ve günlük hayatlarında vücuda oturmayan, rahat hareket etmelerini sağlayacak hafif ve bol kıyafetler tercih etmelidirler. Özellikle terlemeyi artıran sentetik kumaşlar yerine daha sağlıklı olan pamuklu kumaşlar tercih edilmelidir. İç çamaşırlarında da buna dikkat etmeliler.
Bu dönemde ayakkabı seçimi de oldukça önem taşır. Topuksuz veya yüksek topuklu ayakkabılar sıklıkla bel ağrılarına sebep olabileceğinden alçak topuklu ayakkabılar anne adayının çalışma ortamındaki rahatı için daha doğru olacaktır.”
Anne adayının çalışma ortamının aydınlık ve iyi havalandırılmış olmasının çok önemli olduğunu anlatan Dinler, “Direkt klimaya maruz kalmayan bir bölümde rahat bir koltuğun olduğu ve dirseklerin 90 derecede durabileceği yükseklikteki masalar kullanılmalıdır. Uzun süre dinlenmeden çalışmak kaslarda ağrı ve özellikle dolaşımda bazı problemlere yol açabilmektedir. Belli aralıklarla verilecek molalarda basit kol, bacak ve boyun hareketleri faydalı olacaktır” açıklamasında bulundu.
Dr. Dinler “Çalışan hamileler eve geldiklerinde, günün yorgunluğunu atacak ve kendilerini ertesi iş gününe hazırlayacak şekilde dinlenmelidirler. Günün önemli bir kısmını ayakta geçiren hamileler, evde ayaklarını ve bacaklarını yüksek bir noktaya kaldırarak dinlenmelidirler. İş sonrası veya evde basit yürüyüş veya temel egzersiz hareketleri ile toplardamarlardaki kan akışını düzenleyecek hareketler yapmaları önerilmektedir. Haftada 2-3 kez yüzme, her gün en az 20 dakikalık tempolu yürüyüşler ya da önerilen germe ve gevşeme egzersizleri hem anne adayının kendisini daha iyi hissetmesini sağlar hem de doğuma iyi bir hazırlık olmaktadır. Gece yatmadan alınan ılık bir duş, genel bir rahatlama sağlayarak, düzenli bir uykuya geçişi sağlamada yardımcı olacaktır.”
Dr. Dinler, açıklamasını şöyle tamamladı: “Hangi Anne Adaylarının çalışması sakıncalıdır? Vajinal kanaması olan gebeler, hipertansiyonu olanlar, erken doğum şüphesi olanlar, bebekte gelişme geriliği olanlar, rahim ile ilgili yetmezliği olan gebeler, bazı çoğul gebelikler ve amniyon sıvısının çok fazla olduğu vakalar, geçmişinde ikiden çok erken doğum yapmış kadınlar. Yüksek tempolu ve çok yorucu bir işi olmayan anne adayları, gebeliklerinin son haftalarına kadar rahatlıkla çalışabilirler. Ancak çalışma zamanı ve şekli mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir.”
İHA