Güncelleme Tarihi:
Açık havadan yararlanmak yanında, güneş ışınlarından da yararlanmak vücudun sağlığı için gereklidir. D vitamini vücutta üretilen tek vitamin çeşididir. Ciltten güneş ışınlarının alınması, bu vitamin üretiminde gereklidir. Ancak sıcak çarpmalarına karşı dikkatli olmak gereklidir. Özellikle öğle zamanı sıcaklıklarının 35 santigrat derece üzerine çıktığı günlerde, mümkün olduğunca öğle saatlerinde gölge yerlerde zaman geçirmek iyi olacaktır. Güneşin kaybolmadığı ancak yakıcı etkisinin azaldığı akşama doğru açık havada yürüyüşler yapmayı, hamilelere önermekteyiz. Güneş ışınlarının belirgin dik geldiği öğle saatlerinde daha çok açık havada kalmak zorunda olan gebelere yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremler öneriyoruz. Burada güneş ışınlarını gerekli ölçüde almak için yarım saat yeterli olacaktır. Yürüyüşlerin diğer bir faydası, doğuma hazırlık ve genel sağlık için oldukça önemli olan, kas güçlerini arttırması ve doğru soluk alıp verme olasılığımızı arttırmasıdır. Bilindiği gibi doğru soluk alıp verme, doğum olayında gerekli bir olgudur. Yürüyüş yapmanın diğer faydası, vücudun şeker dengesini sağlamasına yardımcı olmasıdır. Bu konu, özellikle gebelik şekeri hastalığından muzdarip kadınlar için önemlidir. Çünkü diyete egzersiz eklenmedikçe kan şekeri hedeflerini tutturmak zorlaşmaktadır.
Günde mutlaka 3 litre su içilmeli
Sıcak havada, özellikle kuru iklimi olan yerlerde sıvı ihtiyacı belirgin ÅŸekilde artmaktadır. Onun için yaz aylarında hamilelerin yaklaşık 3 litre su tüketmelerini önermekteyiz. Günde bir kez mineral de almak için maden suyu tüketimi, bu günlük tüketime dahil edilebilir. Çünkü vücudumuzdaki saÄŸlıklı yaÅŸam için önemli deÄŸiÅŸik biyokimyasal olaylarda görevli olan enzimlerin çalışması, minerallere de gereksinim duymamıza neden olmaktadır. Tabii ki mineraller sadece maden suyu içeriÄŸinde deÄŸillerdir. Süt ve süt ürünlerindeki kalsiyum, tuz ve deniz ürünlerindeki iyot, susamdaki selenyum, kırmızı ette daha çok bulunan demir, yeÅŸil yapraklı sebzeler ve baklagillerde bulunan magnezyum, çok sayıda örnekten birkaçını oluÅŸturmaktadır. Sebzeler açısından ulaşım kolaylığı bulunduÄŸundan, yaz aylarını bu konuda daha iyi deÄŸerlendirmek gereklidir. Â
Hamilelerin yüzmesi sakıncalı mı?     Â
Yaz aylarında gebe kadınlar tarafından sık sorulan sorulardan biri, yüzmenin riskli olup olmadığıdır. Bilindiği gibi, vücutta çok sayıda kas grubunu çalıştırdığı için yüzme sporu, en sağlıklı sporlardan biridir. Gebeler için de faydalıdır. Özellikle belirgin dalgası olmayan denizde yüzmek, en sağlıklısıdır. Yalnız havuzlar için, her zaman aynı fikirde değiliz. Kalabalık ve su değişiminin az olduğu havuzlarda, vücudun enfeksiyonlara karşı daha açık olduğu da bir gerçektir. Bu şekildeki havuzlardan gebeler uzak durmalıdır.
Uzun yola çıkmak riskli mi?
Diğer sık sorulan sorulardan biri, yolculuklar daha çok yaz aylarına kaldığından, gebelerin uzun yola çıkmasının yarattığı risklerdir. Bu konuda en önemli risk, 3-4 saatten daha uzun yollarda uzun süre hareketsiz oturur pozisyonda bulunan gebenin vücudunda sürekli hareket etmesi gereken kanın bacaklarda toplanmasının ve hareketsiz kalan kandaki pıhtılaşma olasılığının artmasından kaynaklıdır. Pıhtılaşma, normalde organizmanın yaralandığımızda kan kaybını azaltmak için kullandığı bir savunma mekanizmasıdır. Ancak gebede doğumda kan kaybına karşı vücudun önceden aldığı tedbirlerden olan pıhtılaşma sisteminin daha kolay aktifleşmesi, bazı sorunları beraberinde getirebilir. Uzun süre hareketsizlik durumlarında bacak ve kasık damarlarında pıhtılaşmanın artması, pıhtıların buradan koparak akciğerlerin damarlarını tıkayarak yaşamsal riskleri arttırmasına neden olabilir. Bu nedenle, uzun yola çıkması mecburi olan, özellikle gebeliğinin ikinci yarısında bulunan kadınların yolculukta saatte bir 10 dakika mola vererek ayağa kalkıp yürüyüş yapmasını öneriyoruz. İstenmeyen pıhtılaşma sistemi aşırılıkları, daha önceden benzer olayları yaşayan, damar sertliği öyküsü olan, obez olan, şeker hastalığı olan, travma geçirmiş ve/veya hastanede uzun süre kalan, nefrotik sendrom gibi pıhtılaşmayı arttıran böbrek hastalığı olan gebelerde daha sık görülmektedir.
Astımı olanlar dikkat!
Özellikle astım gibi kronik solunum yolu hastalığı bulunan gebelerin, Covid-19 salgını etkilerinin devam ettiği bu zamanlarda daha dikkatli olmaları gerekir. Zaten var olan solunum sorununa bir de akciğerleri derinden etkileyen virüs enfeksiyonunun eklenmesi, klinik tabloyu ağırlaştırabileceğinden, astım ve benzeri solunum yolu hastalığı olan gebelerin virüs enfeksiyonu önlemlerine daha fazla dikkat etmesini önermekteyiz.