Güncelleme Tarihi:
Aslında bazı basit tedbirlerle hastalığa yakalanmamak veya yakalanırsak hızla ve daha hafif sorunlarla atlatmak elimizde. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Durmuş gripten korunmanın yollarını anlattı, önemli önerilerde bulundu.
Solunum yolu virüsleri temas ve havada asılı kalan damlacıklar aracılığıyla bulaşıyorlar. Bu nedenle özellikle toplu taşıma gibi kalabalık ortamlarda bulunduktan veya tokalaştıktan sonra ve yemeklerden önce ellerinizi mutlaka 1-2 dakika süreyle ovalayarak sabunlamanız çok önemli.
İmkan varsa bulunduğunuz ortamı saat başı 10-15 dakika havalandırın veya açık havaya çıkın. Kalorifer ve ısıtıcılardan dolayı oda havası kuruduğu için odayı yüzde 40-50 oranında nemli tutacak tedbirler alın. Örneğin nem aletlerinden veya kapalı mekan bitkilerinden faydalanabilirsiniz. Bunların yanı sıra çamaşır asmak veya radyatör üstünde su bulundurmak da odanızı nemlendirmeye katkı sağlayacaktır.
İş yerinde klavye, kalem ve zımba gibi ofis malzemelerini ortak kullanmamaya özen gösterin. Ayrıca telefon ve kapı kolları gibi ortak kullanılan malzemeleri günde bir kez dezenfektan ile silmenizde de yarar var. Aynı şekilde evde de havlu, çatal ve tabak gibi eşyaları ortak kullanmaktan kaçının.
Dört yapraklı yonca modelindeki gibi, her çeşit besin grubundan yeterli ve dengeli beslenmek bağışıklık sistemimizi besleyecektir. Yapraklardaki besin grupları
1- Süt-süt ürünleri
2-Et-yumurta baklagil gibi protein kaynakları
3- Sebze- meyve gibi vitamin/ mineral kaynakları
4-Tahıllar gibi karbonhidrat ve B vitamini kaynaklarıdır.
Tüm besin gruplarını dengeli bir şekilde ve yaşınıza uygun olarak tüketin. Kahvaltı başta olmak üzere, öğün düzenini aksatmayın. Öğünleriniz renkli meyve ve sebzelerden zengin olursa, antioksidan ile vitamin oranı da zengin olur.
Sebze ile meyvelerin mevsime özgü olmasına da dikkat. Çünkü tabiat o mevsimde ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri onlara yüklemiştir. Örneğin bu mevsimde portakal, greyfurt, nar ile elma gibi meyveler C vitamini yönünden zenginler. Beslenmede bağışıklık hücrelerimizin yapı taşlarını oluşturan protein yetersiz alınırsa enfeksiyonlara yatkınlık oluşuyor. Bu yüzden haftada en az 2 öğün balık yemeye özen gösterin. Diğer öğünlerde de hayvansal protein (et) ve bitkisel proteinleri (baklagiller, tahıllar) dengeli tüketin.Ayrıca paketli hazır, bol tuzlu, bol şekerli gıdalar ve gazlı içeceklerin toksinlerini vücuttan temizlemeye çalışmak bağışıklığınızı zayıflatacaktır. Dolayısıyla bu tür besin ve içeceklerden kaçınmanız çok önemli.
Güçlü bir bağışıklık sistemi için günde 7 saat ve üzerinde uyumanız çok önemli. Hafta sonları dahil uyku düzenine sadık kalın ve alkol, kafein ile geç yemek yeme gibi uyku kalitenizi etkileyecek faktörlerden sakının.
Kanımız vücudumuzun her yerine oksijen ve besin taşımak için yaşamsal bir işleve sahip. “Sebebi ne olursa olsun, kansızlığınız varsa enfeksiyonlara yatkın hale gelirsiniz” uyarısında bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Durmuş, “Kansızlığın en sık görülen nedenleri ise demir, folik asit ve B12 eksikliği oluyor. Özellikle menopoz öncesindeki kadınların, çoklu ilaç kullananların, kronik sistemik hastalığı olanların yılda bir kez bu değerlere baktırmayı ihmal etmemeleri gerekiyor.
Gripten korunmak için günde en az 2 litre su tüketmelisiniz. Masa başında çalışıyorsanız, yanı başınızda rahatlıkla görebileceğiniz bir yere 1-2 litre su koymanızda fayda var. Böylelikle her görüşünüzde size su içmenizi hatırlatır. İdrar ve dışkı, vücutta oluşan veya dışardan alınan toksinleri atmanın tek yolu olduğu için bol su kabızlığı da önleyerek bağırsak sisteminizin temizliğini de kolaylaştıracaktır.
Hareketsizlik bir yandan kan dolaşımının dayanıklılığını ve enerji metabolizmasını bozarken bir yandan da dolaylı olarak obeziteye ve kabızlığa yol açarak bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Günde en az 7500 adım üzerinde adım atmaya özen gösterin. Bunun yanı sıra mümkünse haftada 2 kez 45 dakika yürüyüş, fitness ile koşu gibi kondisyon artırıcı egzersizlere zaman ayırın.
Virüse karşı korunmak ve hastalığın yayılmasını önlemek için en etkili yöntemlerden biri, grip aşısı yaptırmak. Özellikle gün içinde çok sayıda kişiyle temas edenler, evinde bebek ya da bağışıklığı zayıf hastası olanlar, hastalarla temas eden meslek grupları, astım, diyabet, kalp ile böbrek hastalığı gibi bağışıklığı düşük olan kişilerin ekim-kasım aylarında grip aşısı olmaları öneriliyor. Toplumdaki yaygın inanışın aksine aşı cansız virüs içerdiği için sizi hasta etmiyor. Aşının koruyuculuğu 2 haftada oluşuyor ve yüzde 100 korumasa da gribi en azından hafif geçirmenizi sağlıyor.
Sonbaharla birlikte pek çok nedenden dolayı depresyona eğilim artıyor. Siz stresliyseniz vücudunuz da en küçük hücresine kadar stresli oluyor. Stresten etkilenen uyku, beslenme ve ardından da bağışıklık sistemi tıpkı domino taşları gibi düşmeye başlıyor. Bunun sonucunda da gribe yakalanma riski yükseliyor. Bu nedenle stres atacak uğraşlar ve hoşlanacağınız faaliyetler keşfedin, haftada 1-2 kez ev ve iş ortamından uzaklaşmaya özen gösterin.