Güncelleme Tarihi:
Cam silmek, perde asmak, halı silmek, ağır bir tencere kaldırmak ile ağır ve büyük çanta takmak omuz sıkışması sorununu da artırıyor. Omuz ağrısı sorunuyla başvuran kadın hastaların sayısında ciddi artış oldu.
Omuz eklemi, vücudumuzdaki en fazla hareket açıklığına sahip olan ve stabilitesinin büyük kısmının yumuşak doku dengesi ile sağlandığı kompleks bir anatomik yapıdır. Bu yapı içerisinde, omuz kemeri ile kolumuzun baş kısmı arasında yaklaşık 1-1,5 cm’ lik bir mesafe bulunur (subakromiyal aralık). Sıkışma sendromunda bu aralıktaki yağlı yumuşak doku ve kas kirişlerinde tariflenmiş bazı nedenlerden dolayı basıya maruz kalarak meydana gelen ödem ağrılı hastalık tablosunu oluşur. Bu nedenler arasında; kas kirişlerinin yapısındaki dejenerasyon, kemik yapılardaki şekil bozuklukları, omuz-köprücük kemiği eklem iltihabı, bağ yapılarının sertleşmesi, omuzdaki stabilite bozuklukları, aşırı yüklenme, kürek kemiği-gövde hareket ritminin bozulması ve omurga hastalıkları sayılabilir.
Toplumun yaklaşık yüzde 20’sini etkileyen omuz sıkışma sendromu, en fazla kadınlar da görülüyor. İş ve ev hayatı derken kadınlar yoğun bir tempoda çalışıyorlar. İşte yaşadıkları yoğun tempoya ev işleri de eklenince omuza fazla yük binmiş oluyor. Cam silmek, halı silmek, perde asmak, yüksek bir dolaptan ağır bir tencere almak gibi omuz seviyesi üstündeki ev işleri omuz sıkışmasının en büyük nedenleri arasında yer alıyor.
Bunun yanı sıra özellikle son yıllarda kadınlar arasında moda olan büyük çantalar da sıkışmayı artıran bir faktör. Bu faktörler kas kirişlerinde ödem oluşmasına ve sonrasında omuz sıkışmasına neden olabiliyor, kolun hareket etmesini sağlayan kas girişlerinde yırtılmaların da oluşmasına zemin hazırlıyor. Stres ve psikolojik faktörlerin yumuşak doku ve kas ağrılarını artırdığı yönünde çalışmalar da var. Kadınların iş hayatında ve evde çok çalışmaları stres oranlarını da artıyor. Bu da sıkışmayı etkiliyor. İş stresi iş hayatı yoğunluk omuz sıkışmasını tetikliyor. Omuzda sıkışma sendromu, baş üstü aktivitenin fazla olduğu sporcularda (tenis, basketbol, voleybol, yüzme, atma sporları gibi) sık görülüyor.
Çalışırken, yatarken ya da hareket ederken omuz sıkışma sendromu görülebilir. Sabit pozisyonda uzun süre bilgisayar başında kalmak da omuzda problemlerin kaynağı. Yüzü koyun yatarken elerimizi yastığın altına koymak sıkışmaya bağlı ağrıyı artırabilir. Omuz sıkışmasını artırır. Bunun yanı sıra en önemli faktör omuz seviyesinin üzerinde yapılan kol hareketleri.
Omuzda sıkışma tedavi edilmediği taktirde kol hareketlerini sağlayan kas kirişlerinde ciddi hasarlanmaya neden olarak günlük hayat aktivitelerini olumsuz etkiler. İş gücü kaybına yol açabilecek kısır bir döngüye neden olabilir. Dolayısıyla omuz ağrısını önemseyip erken dönemde nedenlerinin ortaya konularak uygun tedavinin başlanması hastalar açısından ciddi bir kazanım olacaktır. Omuz ağrısı başladığı zaman bunu önemsemeli ve vakit kaybetmeden hekime başvurarak bu ağrının nedeni ortaya konulmalı ve uygun tedaviye başlanarak iş gücü kaybının önüne geçilmelidir.
Öncelikle hastalığın teşhisi çok önemlidir. Omuz ağrısına neden olabilecek boyundan veya göğüs kafesinden yansıyan ağrı ekarte edildikten sonra yapılan klinik muayene ve doğrulama testlerinin ardından gerçekleştirilen radyolojik incelemelerle (röntgen, ultrason, manyetik rezonans görüntüleme) teşhis konulmakta ve tedavi planı düzenlenmektedir. Konservatif tedavi metodlarından iyi sonuç alamadığımız vakalarda ise cerrahi tedavi yöntemlerini uygulamaktayız. Eskiden, açık cerrahi yöntemler ile omuz kaslarını ayırarak sıkışmanın olduğu bölgeye müdahale ediliyordu. Ancak günümüzde artroskopik (kapalı olarak 2 veya 3 adet 1 cm’lik cilt kesisi i) yöntem ile subakromiyal mesafeye girerek bası nedeni olan tüm patolojileri tedavi edebiliyoruz.