Güncelleme Tarihi:
Günümüzde artık bebeklere bile doğar doğmaz kalp hastalığı tanısı konulabildiğini ifade eden Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oran, "Hatta doğmadan önce yapılan kontrollerde kalp hastalığı fark edilebilmekte ve doğumdan önce gerekli önlemler alınabilmektedir. Yaklaşık bin canlı doğumun 5-10 kadarında kalp anomalileri ortaya çıktığı bilinmektedir. Çocuklar, anne ve babaları tarafından iyi gözlenmeleri ve kalp hastalığını düşündürecek belirtiler konusunda fikir sahibi olmalıdır. Bilindiği gibi bu gözlemlerle elde edilen bilgiler, kalp hastalığının erken tanısında hayati önem taşımaktadır. Anne babaların 12 belirtiyi gözünüzden kaçırmaması gerekiyor" dedi.
Eğer yeni doğan bir bebeğin dudaklarında veya tüm vücudunda morarma varsa ve bu durum 6 saat geçtiği halde düzelmiyorsa, bir çocuk kardiyoloji merkezinde mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Oran, "Ağır doğuştan kalp hastalığı olan bebeklerin bazıları ilk saatlerde belirti vermeyebilir, günler sonra, hatta haftalar ve aylar sonra belirti verebilir. Çocuklardaki düzelmeyen morarmalar önemlidir, ciddiye alınmalıdır. Kalp atımlarının çocuk veya yakınları tarafından hissedilmesi çarpıntı olarak ifade edilse de tıbbi açıdan çarpıntı dakikadaki kalp atım hızının normal sınırları aşması durumunu ifade eder. Çarpıntı tek başına kalpteki bir ritim bozukluğundan kaynaklanabileceği gibi kansızlığa bağlı, tiroid hormon düzensizliklerine veya yüksek ateşe bağlı da olabilir. Ayrıca heyecan, efor, üzüntü veya sevinç gibi durumlarda da çarpıntı olması doğaldır. Devamlı çarpıntı hissi mutlaka çocuk kardiyoloğu tarafından değerlendirilmeli ve kalp hastalığı ile ilişkili olup olmadığı netleştirilmelidir. Küçük çocuklar çoğu zaman oyuna daldıklarında, oyun heyecanıyla sık nefes almaya başlarlar ve anne babaları telaşlandırabilirler. Ancak yüksek ateşle birlikte olmaksızın, çocuğun dakikadaki solunum sayısının yaşına göre yüksek olması kalp hastalığının bir belirtisi olabilir. Çocuklarda yapısal doğuştan kalp hastalıkları yanında birçok ritim problemi de görülmektedir. Bunların bir kısmı sadece çarpıntıya sebep olurken, çok nadir rastlanan bazıları son derece ciddi olup ani ölüme bile sebep olabilmektedir" dedi.
Çocuklardaki göğüs ağrısı genellikle kalp dışı sebeplere bağlı olduğunu belirten Oran, "Bununla birlikte hasta çocukla onun anne ve babasında önemli bir endişeye ve paniğe neden olur. Bu paniğin nedeni çocuklarının ani ölüm ihtimalidir. Ancak çocukluk yaş grubunda bu tür ani ve beklenmedik ölümler son derece nadirdir. Çocukluk yaş grubunda göğüs ağrısı genellikle masum sebeplere bağlıdır. Sebebi her ne olursa olsun, mutlaka göğüs ağrısı ciddiye alınmalı, özellikle eforla birlikte artıyorsa, gece uykudan uyandırıyorsa veya ateş yüksekliği ile birlikte ise bir sağlık kuruluşunda veya bir çocuk kardiyoloji merkezine başvurmalıdır. Üfürüm; normal kalp seslerinden farklı olan sesler olup bir kısmı zararsızdır ve bir süre sonra kaybolur. Çocukların rutin muayenesi sırasında hekim tarafından duyulan kalp üfürümleri kalp hastalığının erken habercisi olabilir. Beş günden fazla süren ve antibiyotiklere cevap vermeyen ateşin sebeplerinden birisi ülkemizde de sık görülen Kawasaki hastalığı olabilir. Doğuştan kalp hastalığı olan çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği, kilo alamama sık karşılaşılan bir durumdur. Ancak bilinmelidir ki; kilo alamamanın kalp hastalığı dışında birçok sebebi vardır. Sadece sebeplerden birisi kalp hastalığıdır. Bebeklerin hızlı nefes alıp verme, emerken çabuk yorulma, büyük çocuklarda koşarken veya yokuş çıkarken çabuk yorulma, eforla gelen solunum sıkıntısı, göğüs ağrısı, çarpıntı, bayılma, morarma ve aşırı terleme gibi belirtiler gizli bir kalp hastalığının ilk habercileri olabilir. Ancak başka hiç bir belirti olmaksızın, emerken aşırı terlemesi çocuğun bir kalp hastalığı olduğu anlamına gelmez" diye konuştu.
Akut romatizmal ateş veya halk arasında bilinen ifadesiyle kalp romatizması, boğazda beta mikrobunun sebep olduğu enfeksiyondan bir iki hafta sonra ortaya çıkan, vücudun birden fazla bölgesini tutan, ani başlayan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Oran, "Kalp kapakçıklarında ömür boyu sürecek kalıcı hasara yol açması sebebiyle son derece önemlidir. En kısa sürede teşhis konup tedaviye başlanması gerekir. Bir çocuk, doğumundan itibaren sık sık ciddi solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorsa, sık sık hastaneye yatırılıp akciğer enfeksiyonu tedavisi görüyorsa altta yatan bir doğuştan kalp hastalığı olabileceği hatırlanmalıdır. Çocukluk döneminde çarpıntı ile birlikte baş dönmesi, bulantı hissi, göz kararması, soğuk soğuk terleme ve arkasından da düşüp bayılmaya senkop ismi verilir. Senkop sadece kalp hastalıklarında değil, sıklıkla tamamen sağlıklı çocuklarda da görülebilir. Eğer senkop tekrarlarsa sebebi araştırılmalıdır" şeklinde konuştu.