Güncelleme Tarihi:
Gençlerde ve yaşlılarda farklı biçimlerde görülen boyun fıtığının tedavisinde yüksek oranda olumlu sonuçlar alınabiliyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tuncer Süzer, boyun fıtığı tedavisindeki protezlerin önemli rolünü anlattı.
İlerleyen vakalarda bacaklarda güçsüzlük ve idrar kaçırma gibi sorunlara yol açan boyun fıtığı, gerektiğinde protez (yapay disk) kullanımı ile tedavi edilebiliyor. Süzer, füzyon yani omurlarda kaynama yöntemi ameliyatlarından sonra 2-3 hafta boyunluk verilerek hastanın boyun hareketlerine dikkat etmesi istenirken, protez kullanılan hastalarda boyunluğun gerekmediğini söylüyor.
Boyunda bulunan yedi kemiğin arasında, hareketi sağlayan “disk”lerin yer aldığını belirten Süzer, boyun fıtığının oluşum sürecini şöyle anlatıyor: “Boyundaki diskler, içerdiği su ve kollajen yapısı sayesinde kemiklerin üzerine binen yükü azaltıyor ve iki kemik dokunun birbirine temas etmesini de engelliyor. Yaş ilerledikçe veya genç hastalarda boyun yeterince korunmadığı için, disk dokusu suyunu kaybedip daha sert bir hale geliyor. Vücudun yükünü taşıyan bu disk dokusu dejenere olduğu zaman ‘boyun fıtığı’ başlıyor.”
Boyun fıtığının tedavisinde cerrahi girişim her hastaya uygulanamıyor. Genellikle ağrı kesici, hareket kısıtlaması ve fizik tedavi yeterli olurken, kollarda ve parmaklarda ilerleyici kuvvet kaybı olan hastalar, en sık cerrahi tedavi uygulanan hasta grubunu oluşturuyor.
Protez kullanımı yeni fıtık riskini azaltıyor
Protezin omurgada kullanılmasının amacının, diz veya kalça protezlerindeki ile aynı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tuncer Süzer, boyun fıtığı ameliyatlarında protez kullanılmasıyla, fıtıklaşan disk dokusunun temizlendikten sonra iki omurun birbirinin üstüne çökmesinin engellendiğini belirtiyor. Böylece, hareket kısıtlılığı yapan sistemlerin tam aksine, omurlar arasında hareket korunurken, yıllar içinde diğer omurlarda yeni fıtık gelişme riski de azalmış oluyor. Protez yönteminin ardından hasta, 10 gün sonra işine başlayabiliyor.
Boyun fıtığı ameliyatıyla, omurilik ve sinirler üzerindeki baskının kaldırılmasının amaçlandığını belirten Prof. Dr. Süzer, “Sonuçta; hasta boyun ağrısı, kol ağrısı, kolda uyuşma ve güç kaybı gibi şikayetlerinden kurtuluyor. Günümüzde uygulanan ileri cerrahi teknikler sayesinde boyun fıtığında büyük ölçüde çözüm sağlanabiliyor” diyor.