Güncelleme Tarihi:
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Fuat Atmaca
Taş hastalığı, idrar yolu enfeksiyonları ve prostat hastalıkları gibi üriner sistemi en sık etkileyen hastalıklardan biridir. Yaşanılan çevre, cinsiyet, yaş, sosyoekonomik düzey ve beslenme faktörleri (sıvı alımı, obezite) gibi faktörler taş oluşumu ile ilişkilidir. Erkeklerde daha fazla görülmektedir. Hastaların önemli bir kısmı 30-60 yaş arasındadır. Fazla miktarda su alımı taş yapımına olan eğilimi azaltmaktadır. Pürin, oksalat içeren gıdaların ve hayvansal proteinlerin diyetle aşırı alınmasının taş oluşumunun kolaylaşmasına sebep olduğu söylenebilir. Ancak taş oluşumu kompleks bir hadise olup bu sürecin nasıl başladığı halen tam olarak bilinmemektedir. Genel olarak taş oluşumuna engel olan faktörlerle sebep olan faktörler arasındaki dengenin bozulması ile taş oluşmaya başladığı söylenebilir. Son yıllarda böbrek ve idrar kanalı (üreter) taşlarının tedavisinde önemli gelişmeler sağlanmıştır.
Böbrek ve idrar kanalı taşının belirtileri nelerdir?
Genellikle, küçük böbrek ve idrar kanalı taşları (ebatları 4-5 mm’ye kadar olan taşlar) müdahaleye gerek kalmadan düşebilmektedir. Ancak bunlar belli bir büyüklüğe geldiğinde idrar kanalından geçemezler. İdrar kanalında tıkanıklığa yol açabilirler ve tedavi edilmezse böbrekte şişme (hidronefroz) ve daha sonra böbrek yetmezliği gelişebilir.
Böbrek ve idrar yolu taşlarının başlıca belirtileri; böğür ağrısı, kanlı idrar, idrar yolu iltihabı, ateş, bulantı, kusma, bulanık idrar ve idrar yaparken yanmadır.
Böbrek ve idrar kanalı taşının tedavisi nasıl yapılır?
Küçük taşların (4-5mm’den küçük) düşmesini kolaylaştırmak için sıvı alımı artırılır ve hasta aktiviteye özendirilir. İdrar analizinde enfeksiyon saptanan hastalar için uygun tedaviler verilir. Daha büyük ebatlı taşlarda, taşın yeri ve büyüklüğü tedavi kararında etkili olmaktadır.
Böbrek taşları 2 cm’den daha küçükse ESWL (vücut dışından şok dalgaları ile taşın kırılması) işlemi uygulanabilir. Bu taşlar için bir başka seçenek ise, kapalı olarak flexible (bükülebilir) üreterorenoskop denilen aletle idrar kanalından girilip, lazer ile taşın kırılması işlemidir. Bu tedaviye endoskopik taş tedavisi adı verilir. Retrograd İntrarenal Cerrahi de denilen bu yöntem, taş tedavisinde oldukça başarılı bir yöntemdir.
Böbrekteki 2 cm’den büyük taşlar ise perkütan nefrolititomi (PCNL) veya Retrograd İntrarenal Cerrahi ile tedavi edilebilirler. PCNL ameliyatında sırt bölgesinden 1 cm’lik küçük bir delik ile girilerek taşlara ulaşılır. Taşlar lazer veya ultrasonik-pnömotik taş kırıcılar ile kırılarak dışarı alınır.
İdrar kanalı taşlarında, taş kanalın üst kısmında yani böbreğe yakın kısımda yerleşmiş ise hem vücut dışından taş kırma tedavisi hem de idrar yolundan flexible (bükülebilir) üreterorenoskopi ile girilip lazer ile kırma yapılabilir. İdrar kanalında daha aşağıda yerleşen taşlarda ise yine kapalı bir ameliyat yöntemi olan rijit (bükülemeyen) üreterorenoskopi ile idrar kanalından girilmekte ve taş lazer ile kırılmaktadır.
Hem böbrek hem de idrar kanalındaki taşlarda lazer ile kırma neticesi taşlar milimetrik parçalara ayrılmakta ve hasta tarafından rahatlıkla düşürülmektedir. Hastalar aynı gün veya ameliyatın ertesi günü taburcu edilebilmektedir.