Güncelleme Tarihi:
İlk kez anne olduğunuzda heyecanınız da enerjiniz de idealleriniz de daha fazladır; çocuğunuza en iyi ürünleri almak, onu geleceğe en iyi şekilde hazırlamak istersiniz. İkinci bebek geldiğinde ise bir de bakarsınız ki siz artık bambaşka bir annesiniz...
İlk bebeğinizi kucağınıza aldığınız an, dünyanın en güzel canlısı sanki sizin kollarınızda şekil bulmuştur. Eşinizle birlikte onun karşısına geçer, “Bunu biz mi yaptık?” diye birbirinize bakarsınız. Sanki milyonlarca yıldır insanoğlu üremiyordur da siz bir mucizeyi gerçekleştirmişsinizdir. İkinci çocuğunuzda da güzel duygulara kapılacağınız muhakkak ama inanın bu kadar şaşırtıcı ve gerçek dışı olamaz!
İlk kez anne olduysanız, bebeğinizi kimseler görmesin, öpmesin, kucağına almasın istersiniz. Dışarı çıkardığınızda meraklı bakışlardan, mıncıklamalardan kaçırır, ‘o minik mucize sadece benim’ duygusuna kapılırsınız. İkinci bebekte durum biraz değişebilir. Neden mi? İki çocuğun bakımıyla birlikte sorumluluğunuz artar da ondan. İki çocukla ikiye bölüneceğinizi düşünürsek; bu kadar titiz ve pimpirikli olmanın gereksiz olduğunu düşünüp duruma daha rahat bir bakış açısıyla bakabilirsiniz. İşte o zaman kullanabileceğiniz sihirli cümle şu: “Hadi git bakalım teyzenin kucağına.”
İlk bebeğinizi yere göğe koyamazsınız. “Aman hasta olmasın, aman üşümesin, bir yerine zarar gelmesin” diye yapmadığınız şey kalmaz.
Ateşi çıksa dünyanız kararır. Grip olanlardan olabildiğince uzağa kaçarsınız. Sizden bulaşsa, kendinizi suçlarsınız. Ama her çocuk hastalanır ve sık sık ateşlenir. Siz hele bir ikinciyi doğurun, o zaman daha iyi anlayacaksınız. Tabii ki onun için de kaygılanacaksınız fakat ateşi çıktığında eskisi kadar paniklemeyecek ve hastalandığında ne yapmanız gerektiğinizi bileceksiniz.
“Ayy salyası zıbınına değdi. Dur değiştireyim” diyorsanız siz henüz çok yeni bir annesiniz. Özenin tabii, o sizin tek çocuğunuz. İki çocuklu olsaydınız değil bunu, yemek yerken ağzından dökülenlerin üstünde bıraktığı lekeleri bile görmezden gelebilirdiniz. İkinci çocukta evin ortasına yaydığı oyuncaklar size eskisi kadar dağınık gözükmeyebilir. Titiz anne her zaman titiz, ona lafımız yok ancak artık enerjinizi daha verimli kullanmak zorundasınız. İlk çocuğunuz gibi cici bici giydirip, hayran bakışlar arasında arabasına bindirerek sık sık dolaştıramayacaksınız.
Her şeyde olduğu gibi, ilk hamilelikte de heyecan duymanız normal. Bu heyecanla her şeyi belgeleyebilirsiniz. Bol bol ‘göbekli selfie’lerinizi paylaşacak, ultrason görüntülerinizi eşe dosta gururla göstereceksiniz. İleride bebeğinizin okuyacağını düşünerek hevesle hamilelik günlükleri tutacaksınız. Sonraki çocuğunuzda bu belgeleme işi boyut değiştiriyor. Şöyle söyleyelim; önceki fotoğraflarınızda ikinizin fotoğrafları daha çok, ikincide hep “İki kardeşi aynı karede yakalayayım” diye uğraştığınız için siz yoksunuz!
İlk hamileliğinizin haberini paylaştığınızda neredeyse sizin kadar sevinen insanları bir hatırlayın. Ya da ilk bebeğiniz olduğunda etrafınızdaki coşkulu kalabalığı... Aileler, arkadaşlar, herkeste bir bayram havası olmuş, her yandan hediyeler yağmıştı. Siz doğum yaptığınızda hastanede sizi heyecanla bekleyenler vardı. Sonrakinde bu kadar coşkulu kutlamalar beklemeyin. Tebrikler daha ölçülü olacak. Zaten sizde de ne yapacağını bilememenin verdiği heyecan yerini, kendinden emin ve tecrübeli bir duruşa bırakacak.
Birinci çocuğunuzun ilk dişi çıktığı için yaptığınız kutlamayı, ilk doğum gününü hatırlıyor musunuz? Davetiyelerinden şekerlerine, pastalarından davetlilere kadar her şeyi ince ince düşünmüştünüz. İkinci çocuğunuz olduğunda, sırf kardeşinin fotoğraflarını görüp de özenmesin diye onun da ilk yaşını curcunalı kutlayacaksınız belki. Ancak çocuklar için bir organizasyon düzenlemek zahmetlidir, dolayısıyla bu tür kutlamalar için daha az istekli olabilirsiniz. Hatta iki çocuğunuzun doğum gününü de aynı gün organize etmek işinize gelecek.
Her iki çocuğunuz da en güzel kıyafetleri ve oyuncakları hak ediyor. Ama çocuklara bir şey almanın sonu yok. Mini minnacık kıyafetler çok sevimli, oyuncaklara sizin bile içiniz gidiyor. İlk çocuğunuzda muhtemelen bu tuzağa düştünüz. İkincisindeyse sizi kandırmaları daha zor. Hem öncekinden kalanlar ne güne duruyor? Yeniden farksız ikinci el eşyalara artık daha sıcak bakabilirsiniz. Oyuncaklar deseniz, tabii ki yeni birkaç şey alın ancak önemli olan onların oyun oynamaları, yığınla oyuncak değil.
Yemek konusu annelerin en hassas meselelerinden biri... O çocuk yemek yesin diye peşinde koşmalar, kereviz yedireceğim diye gizlice başka yemeğe karıştırmalar, daha neler neler... Bir anne her şeyden taviz verebilir de çocuğunun sağlıklı beslenmesinden asla! Çikolata, kolalı içecekler ve abur cuburdan uzak durması için bütün herkese göğsünü siper edebilir. Yemek konusundaki bu hassaslığı, ilk çocuğunda tavan yapar. Sadece yemek değil; uyku saatleri, sağlığı, gelişimini de yakından takip eder. Çünkü ilgisi ve enerjisi bir çocukla uğraşacak kadar yüksektir. Ama ikinci çocukla birlikte o idealist anne, yerini kuralları daha esnek, rahat ve realist bir anneye bırakır. Artık kereviz yemese de olur ya da küçük abur cuburlara göz yumulabilir.