Güncelleme Tarihi:
Hayley, bir spor ve dans öğretmeniydi, fiziksel olarak formda olmak tam anlamıyla onun tutkusuydu. 37 yaşındaki kocası Alden için de durum aynıydı. O zamanlar yedi yaşında olan Myles ve dört yaşındaki Carter adında iki çocuğu olan çift, çok mutluydu. Önlerinde çok uzun yılları olduğuna ve bu yılları da şimdiki gibi hep bir arada mutlu geçireceklerine inanıyorlardı.
İşte tam da bu sebepten, görünüşte sağlığı mükemmel olan Alden 2015 yılında ani kalp durması sonucu hayatını kaybettiğinde Hayley’in dünyası başına yıkıldı. Henüz 29 yaşında olan Hayley eşini kaybetmenin ve iki çocuğuna tek bakabilmenin acısı içinde boğuluyordu.
'22 MAYIS... HAFIZAMA ACI İLE KAZINMIŞ BİR GÜN'
“Alden’in hayata gözlerini yumduğu gün 22 Mayıs’tı. Hafızama acı ile kazınmış bir gün” diyen Hayley, o korkunç günü şöyle anlattı:
“Her zamanki gibi kahvaltıdan sonra çocukları okula götürmüş ve işe gitmek üzere yola çıkmıştım. Rutinimiz çocukları Alden'in almasıydı. Ama ben öğle yemeğimi unutmuştum, bu yüzden eve geri döndüm ve merdivenlerden yukarı seslendim; ‘hala gitmedin mi?’ Cevap yoktu. Yatak odamıza çıktım ve Alden'ı pencerenin yanında boş boş durmuş, göremediğim bir şeye bakarken buldum. Sonra önüme yığıldı, ben panik içinde üzerine çömelirken sessizce gözlerimin içine bakıyordu.
Hemen 999'u aradım, ‘kocam yere yığıldı ve nefes alıp almadığını söyleyemiyorum, lütfen gelin’ dedim. Sonra aynı sokakta yaşadığım arkadaşım Caroline'ı aradım, o da hemen yanıma geldi. Alden'a şöyle bir baktı ve çılgınca kalp masajı yapmaya başlarken odadan çıkmamı söyledi.”
OTOPSİYE GÖRE KALBİNDE BİR SORUN YOKTU
Hastaneye giderken tam bir şok halinde olan genç kadın, hastaneye vardıktan sadece beş dakika sonra Alden’ın kalbinin iflas ettiğini ve artık kurtuluşun olmadığını öğrendi.
Hayley, acı dolu anı, “Çığlık atmadım, sadece şaşkınlık içinde oturup baktım. Diğer akrabalar gelip giderken ve ağlarken annemin çocukları gece boyunca tuttuğunu hayal meyal hatırlıyorum. Ancak ertesi sabah çocuklara ‘babanızın kalbi kötüydü ve cennete gitti’ haberini vermek zorunda kaldığımı idrak ettim. Carter anlayamayacak kadar küçüktü, Myles ise ciddileşmişti” sözleriyle anlattı.
Otopsi Alden'ın kalbinde bir sorun olmadığını doğruladı ancak kalp aniden vücuda kan pompalamayı durdurduğunda ani kalp durması meydana gelebilir. Bir kişi hayata döndürülemezse, ani kardiyak ölüm olarak bilinir çünkü kalp ritmindeki bir değişiklik gibi kardiyak bir tetikleyici durmaya neden olmuştur. Bazen bunun nedeni bilinir ya da Alden'ın durumunda olduğu bilinmez. Alden şansız olanlardandı. Doktorlar, onun başına gelenin garip bir olay olduğunu söyledi.
Ani aritmik ölüm sendromu ya da ani kardiyak ölüm, bir kişinin aniden ve beklenmedik bir şekilde kalp durması nedeniyle ölmesidir, ancak nedeninin ne olduğu belli değildir. Kalp durması, kalbinizin vücudunuza kan pompalamayı aniden durdurmasıdır. Bu da nefes almanızı engelleyerek beyninizin oksijensiz kalmasına neden olur. Kalbinizin ritmi elektriksel uyarılar tarafından kontrol edilir. Bu elektriksel uyarılar yanlış giderse, aritmi olarak bilinen anormal bir kalp ritmine sahip olabilirsiniz. Bazı aritmiler tedavi edilmedikleri takdirde kalp durmasına neden olabileceğinden tehlikelidir. Kalbinizin ritmi ve elektriksel uyarıları ölümden sonra durur. Kalbin ritminde bir sorun olsa bile kalbin yapısı normal görünebilir. Bu nedenle kalp durmasının nedenini bulmak zor olabilir ve ani kardiyak ölüm teşhisi konulabilir.
Hayley, “Acı ve şok ne kadar büyük olursa olsun dağılamazdım, çocukları düşünmek zorundaydım. Üç silahşörler gibi olduk, her şeyi birlikte yaptık, çünkü hem anne hem de baba olmaya kararlıydım” dedi ve ekledi:
“Myles bana karşı aşırı korumacı oldu. ‘Artık evin erkeği sensin, Myles’ gibi yorumlardan nefret ediyordum çünkü iyi niyetli olsa da o hala benim küçük oğlumdu. Myles sportif bir çocuktu, her zaman okul ödüllerini kazanırdı, güzel davranışları ve karakteri için övgü alırdı. Ancak okul ödevleri, hırsızlar, lunapark gezintileri başta olmak üzere her şey hakkında endişelenerek korkunç bir anksiyete yaşadı. Yas ve anksiyete için terapi gördü. Babasının başına gelenlerin çok nadir olduğu ve bir daha tekrarlanmayacağı konusunda ona güvence vermeye çalıştım. Terapistler ise ‘kesinlikle olmayacak’ dememeyi tavsiye ediyor çünkü bu doğru değil. Hayatın ne getireceğini asla bilemeyiz.”
İLK ERKEK ARKADAŞI İLE KARŞILAŞINCA MUTLULUK KAPISI YENİDEN ARALANDI
Hayley’in aklının bir köşesinde hep çocuklara test yaptırması gerektiği düşüncesi vardı ama doktorlar bunu hiç önermedi. O da daha fazla korkuya neden olmamak için bundan vazgeçti.
Öte yandan Hayley de eşinin kaybının ardından üç yıl boyunca psikolojik destek alma ihtiyacı duydu ve bu yardım onun karanlık dönemlerden çıkmasına yardımcı oldu.
2022'nin sonunda ilk erkek arkadaşı Nathan ile karşılaştı ve aşkları yeniden alevlendi. Onun da iki çocuğu vardı. Korkunç bir trajediden sonra, Nathan'ın sekiz ve beş yaşındaki kızlarıyla birlikte tekrar bir aileye sahip olmak hem Hayley'e hem de çocuklara çok iyi geldi.
Nathan, Myles'ın endişelerine yardımcı olmak istedi ve onu soğuk suya atlayıp bir paylaşım çemberinde korkular hakkında konuştukları bir zihinsel sağlık kursuna götürdü. Bu kurs ile yakınlık kuran Nathan ve Myles, endişeler hakkında da konuşmaya başladı.
'GENÇ YAŞTA ÖLECEĞİMİ HİSSEDİYORUM, LÜTFEN ANNEME SÖYLEME'
Myles, Nathan’a “Genç yaşta öleceğimi hissediyorum. Lütfen anneme söyleme” dedi. Öte yandan Myles’da birtakım tikler de meydana geliyordu. Yüzünü, kolunu ve omzunu etkilen bu tikler için aile hekimi “Stres kaynaklı” dedi ama Myles yine de çok mutsuzdu.
Hayley, “Myles bana sık sık ‘bu bana neden oluyor anne?’ diye sorardı. Ona verecek mantıklı bir cevabım yoktu ve bu yüzden sarılır, ‘çünkü sen özelsin’ derdim” diye anlattı.
EŞİNİN KAYBETTİĞİ GÜNDE OĞLU DA VEFAT ETTİ
“Genellikle Alden'ın yıldönümünü anmak için mezarlığa birlikte giderdik ama geçen yıl Carter'ın Belçika'ya gezisi ve Myles'ın da tikini araştırmak için hastanede randevusu olduğu için Alden'ın mezarına çiçekleri bir gün önce götürdük” diyen Hayley, hayatının en büyük acılarından birini yaşadığı günü anlattı:
“Alden'in ölümünden sonra 22 Mayıs'ta uyanmak her zaman acı vericiydi. Ancak 2023'te o gün daha da derin bir acı getirdi. O sabah uyanması için Myles'ı aradım. Cevap vermedi. Yatak odasına gittim ve onu yatağının yanında yerde yüzüstü yatarken buldum. Bunun garip bir uyku pozisyonu olduğunu düşündüm ve onu uyandırmak için kolunu kaldırdığımda sadece ölü bir ağırlık olduğunu gördüm.
Uyanması için dehşet içinde bağırdım ama uyanmadı. Odaya giren Nathan, oğluma kalp masajı yaparken tam bir deja-vu hissi beni ele geçirdi. Annemi aradım. Sanki tarih tekerrür ediyordu ve kendimi 2015'teki o güne hapsolmuş gibi hissediyordum. Gerçekten orada olup olmadığımı görmek için koşarak aynadaki yüzüme baktım, bunun gerçek olamayacağından o kadar emindim ki… Ama annem geldiğinde, Myles'ı gördüğünde ve çığlık attığında, bunun gerçekten olduğunu anladım.”
SAĞLIK TARAMALARINE GÖRE ATLETİK BİR KALBİ VARDI
Myles, Birmingham Çocuk Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. Her yerinden tüpler çıkarken, makineler kalbinin atmasını sağladı. Yatağın başında eko taraması yaptılar ve Miles'ın sağlıklı, atletik bir kalbi olduğunu ortaya çıktı. Ancak CT taraması beyninde oksijensiz kalmaktan kaynaklanan ciddi bir şişlik olduğunu gösterdi.
Carter çok sevdiği abisini hastane odasında o halde görünce perişan oldu. Doktorlar onun eve götürülmesi gerektiğini söyledi ama Hayley hastane yatağındaki oğlunu kaybedeceğini biliyordu, bu yüzden yanından ayrılamıyordu. Myles’ın beynindeki şişlik hızla kötüleşti, kalp atışları çok düzensizdi ve sıvı kaybediyordu. Hiç umut olmadığı açıktı. Aile, iki gün sonra makineyi kapatıp Myles ile vedalaşmaya karar verdi. Otopsi sonucunda altta yatan bir sağlık sorunu olmadığı anlaşıldı. Sadece ani kalp durmasıydı.
Eşinin ardından oğlunu da hiç ummadığı bir anda şok içinde kaybetmek Hayley’i sağlık konusunda paranoyak bir halde getirdi. “Bir anne olarak çocuğunuzu gömmek zorunda kalacağınızı asla hayal edemezsiniz” diyen acılı anne şunları söyledi:
“Myles'ın ölümünü engelleyip engelleyemeyeceğimi düşünüp durdum. Ama ani kalp durması hakkında doktorların bilmediği o kadar çok şey var ki. Carter ve ben şimdi genetik bağlantıları kontrol etmek için test ediliyoruz, ancak Alden'ın ölümünden sonra bu konu hiç gündeme gelmedi.
İnsanlar bu çifte trajediyle nasıl başa çıktığımı soruyor ama başka seçeneğiniz yok, bir yolunu buluyorsunuz. Carter ‘Sen ve Nathan varsınız ama artık babamın da ona eşlik edecek Myles'ı var’ diyor. Bu onu rahatlatıyor. Eğitim alanında gençlerle yaptığım çalışmalar da beni Myles'a daha yakın hissettiriyor. Kendime onun artık huzur içinde olduğunu, endişelenmediğini söylemem gerekiyor. Günlerimi korku içinde geçiremem, hayatın ne kadar kısa olabileceğini ve neden ondan en iyi şekilde yararlanmamız gerektiğini biliyorum.”
* * * * *
‘ÜLKEMİZDE KALP HASTALIKLARI FAZLA, BU SENDROMUN DA SIK OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR’
Ani kardiyak ölümün ülkemizde ve dünyada görülme sıklığını sorduğumuz Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Özge Özden Kayhan, “Ani kardiyak ölüm her yerde görülebilen bir sorundur ancak sıklığı bölgelere göre farklılık gösterir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da her 100.000 kişiden 50-100’ü bu nedenle hayatını kaybederken, Çin’de bu sayı 40-45, Japonya ve Güney Kore’de ise 30-35 aralığındadır. Bu farklılıkların nedeni, bölgesel sağlık sistemleri, kalp hastalıklarının yaygınlığı ve genetik faktörler gibi birçok etkene dayanır. Asya’da kalp damar hastalıklarının daha az görülmesi, bu bölgede ani ölüm riskini azaltır. Ayrıca, kalp pili gibi cihazların kullanımı da bölgeden bölgeye değişir ve bu da ölümleri etkiler” dedi ve ekledi:
“Ülkemizde bu durumun sıklığı konu üzerinde çalışma azlığı nedeni ile net bilinmemekle birlikte, kalp hastalıklarının fazla olmasıyla ani kalp ölümünün de sık olduğu tahmin edilmektedir ve bu konuda daha ileri araştırmalara gerek vardır.”
PEKİ ANİ ARİTMİK ÖLÜM SENDROMU RİSKİ İÇİN YAPILABİLECEK TESTLER VAR MI? BU SENDROM ÖNLENEBİLİR Mİ?
Doç. Dr. Özge Özden Kayhan, bu soruyu şöyle yanıtladı: “Ani kardiyak ölüm riskini belirlemek ve önlem almak amacıyla bir dizi ileri düzey test mevcuttur. Bunların en yaygın olanı, kalbin elektriksel aktivitelerini kaydeden elektrokardiyogram (EKG) testidir. EKG, potansiyel ritim bozukluklarını ve diğer anormallikleri tespit ederek, risk altındaki bireylerin önceden belirlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, kalp hastalıkları için düzenli yapılan kontroller ve taramalar da bu ölümcül durumu önlemek adına kritik öneme sahiptir. Risk faktörlerinin dikkatlice yönetilmesi, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde tıbbi müdahalelerle, ani kardiyak ölümün önüne geçmek mümkündür.”
ANİ KARDİYAK ÖLÜM GENETİK Mİ?
“Ani kardiyak ölüm genetik faktörlerle ilişkilendirilebilecek bir durumdur. Bazı kalıtsal hastalıklar, kalbin elektriksel sisteminde bozulmalara yol açarak bu ölümcül duruma neden olabilir” diyen Kayhan şu bilgileri verdi:
“Özellikle Uzun QT Sendromu ya da Brugada Sendromu gibi genetik temelli kalp hastalıkları, hipertrofik kardiyomiyopati, dilate kardiyomiyopati gibi genetik kalp kası hastalıkları kalp ritmini ciddi şekilde etkileyerek ani ölüm riskini artırabilir. Aile geçmişinde bazı genetik kalp hastalığı öyküsü bulunan bireylerin genetik değerlendirmeye tabi tutulması da son derece önemlidir.”