Güncelleme Tarihi:
TikTok'ta milyonlarca kez görüntülenen gönderilerde dikkat çeken bu teori, tamamı 27 yaşın altındaki genç yetişkinlerin, kendilerinden önceki nesil olan Y kuşağından daha yaşlı göründüğü yönünde... Bu teoride başı çeken kişi ise 26 yaşındaki fenomen Jordan Howlett.
‘KİMSE 27 YAŞINDA OLDUĞUMA İNANMIYOR’
Bir TikTok videosunda “Y kuşağının yaşlarına göre çok daha genç göründüğü, Z kuşağının ise daha yaşlı göründüğü bir zamanda yaşıyoruz. Ben 26 yaşındayım ve Z kuşağıyım. Fakat kimse yaşımın 26 olduğuna inanmıyor. 40-50 yaş arasında olduğumu sanıyorlar. Hatta annemi yanımda görünce abisi olduğumu düşünüyorlar. Bunun temel nedeninin stres olduğunu düşünüyorum” dedi.
ABD'li araştırmacılar da Z kuşağının daha yaşlı gözüktüğü düşüncesini destekliyor. Uzmanlar, bu durumu Z kuşağının biyolojik yaşları olarak bilinen vücutlarındaki hücrelerin yaşı, gerçek yaşlarından önemli ölçüde daha büyük şeklinde yorumluyor. Bu da yaşam tarzı, diyet, çevre ve stres gibi etkenlerin vücutta yarattığı aşınma ve yıpranmayla kendini gösteriyor.
Sheffield Üniversitesi Sağlıklı Yaşam Enstitüsü'nün eş direktörü olan Prof. Dr. Ilaria Bellantuono konuyla ilgili Daily Mail’e yaptığı açıklamada, “Gözlemlerimize dayanarak yeni kuşağın oldukları yaştan daha büyük gösterdiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak genç neslin neden daha hızlı yaşlandığını henüz kesin bir şekilde söyleyecek kadar bilgi sahibi değiliz. Bu konuda araştırmalarımız devam ediyor” dedi ve ekledi:
“Ancak bunun nedeni olarak şimdilik şu açıklamayı yapabiliriz; gençlerde daha fazla hastalık görüyoruz, normalde yaşlı yetişkinlerde gelişmesini beklediğimiz türde hastalıklar. Bu da ‘hızlandırılmış yaşlanma’ etkisi yapıyor olabilir.”
Ayrıca Prof. Dr. Ilaria Bellantuono bu sorunun oluşmasında çok genç yaşta yanlış cilt bakımları ve erkenden estetik operasyon yapılmasının de etkili olabileceğinin altını çizdi.
KANSER VAKALARININ ARTIYOR OLMASININ ETKİSİ VAR MI?
Çoğu bilim insanı Z kuşağındaki bu durumu gücünü artıran kansere de bağlıyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde uluslararası bir kanser konferansında yayımlanan yeni bir araştırma, belirli kanser türlerine (özellikle akciğer, mide-bağırsak ve rahim kanserleri) sahip gençlerin, araştırmacıların ‘hızlandırılmış yaşlanma’ olarak tanımladığı duruma dair kanıtlara sahip olma ihtimalinin yüksek olduğunu ortaya çıkardı.
Araştırmada açıklanan istatistiklere göre 1990-2018 arasında, Birleşik Krallık'ta 25 ila 49 yaş arası kanser vakaları yüzde 22 arttı. Bunu neyin tetiklediği belirsizliğini koruyor. Ancak bu durum şimdilik genetik, yaşam tarzı, beslenme ve çevresel faktörler arasındaki karmaşık etkileşime atfedildi.
Ayrıca ABD'deki son çalışma ilgi çekici ayrıntılara daha fazla yer veriyor. St Louis'deki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden araştırmacılar, yarım milyon İngiliz yetişkinin tıbbi ve genetik bilgilerini içeren Birleşik Krallık Biobank'tan alınan verileri kullandılar ve kandaki biyolojik yaşla ilişkili ölçümlere baktılar.
En belirgin biyolojik yaşlanmaya sahip olanlarda erken başlangıçlı akciğer kanseri riski iki kat daha fazlaydı. Ayrıca gastrointestinal tümör geliştirme olasılığı yüzde 60'tan fazla bulunurken, rahim kanseri riski de yüzde 80 daha yüksek çıktı.
Geçen yıl Bristol Üniversitesi araştırmacıları tarafından bağırsak kanserinde de benzer bir model bulundu. Biyolojik yaşın gerçek yaştan fazla olduğu her yıl için bağırsak kanseri riskinin yüzde 12 arttığı ortaya çıktı. Şaşırtıcı olan ise ABD'deki araştırmanın en genç katılımcıları 30 yaşın altındaydı.
Harvard Üniversitesi'nden epidemiyolog Dr. Shuji Ogino tarafından yürütülen bir başka araştırmada ise kanser oranlarının 20’nci yüzyılın ortalarından bu yana istikrarlı bir şekilde arttığı kaydedildi.
Dr. Ogino yaptığı açıklamada “1950'den bu yana, birbirini takip eden her neslin erken başlangıçlı kanser riskinin daha yüksek olduğunu bulduk” ifadelerini kullandı. Dr. Ogino, şöyle devam etti:
“Genç ve sağlıklı insanlarda hücreler genellikle kendilerini onarabilir ve yenileyebilir. Ancak yaşlandıkça (doğal olarak veya erken) bu süreç işlevsiz hale gelebilir. Hücreler onaramayacakları hasarları biriktirebilir. Bu durum iltihaplanmayı ve hastalıkların gelişmesini tetikleyebilecek ‘zombi hücrelere’ dönüşebilir. Tüm bunların dışında yeni nesilde ivme kazanan başka gelişmeler de var.”
ERGENLİK YAŞI DA DÜŞMEYE BAŞLADI
Dr. Shuji Ogino, “Örneğin, ergenlik özellikle kızlarda her 10 yılda bir üç ay erkenleşiyor. Bugün bir kız çocuğunun ortalama ergenlik dönemi yaşı 11, yani 40 yıl öncesine göre bir yıldan daha erken. Bu bile yeni kuşağın olduğundan daha yaşlı görünmesine neden olabilir” dedi.
Kopenhag Üniversitesi Sağlıklı Yaşlanma Merkezi direktörü Prof. Dr Lene Juel Rasmussen de erken ergenliğin etkili olduğunu ama en önemlisinin aileden alınan hastalıklar olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Rasmussen, “Anne-babanızın nasıl yaşadığı kesinlikle sağlığınızı etkiliyor. Ailenizden ne kadar çok hasarlı DNA devralırsanız, o kadar çok hasar taşırsınız” ifadelerini kullandı.
Ohio'daki araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışmada ise sigara içenlerin akciğerlerinde, sigara içmeyenlere kıyasla daha hızlı yaşlanma belirtileri de ortaya çıktı.
Fotoğraflar: iStock