Güncelleme Tarihi:
Yoğun temponun hakim olduğu şehir hayatında yaşanan hareket bozuklukları, hem fiziksel ve ruhsal sağlığı bozar hem de iş performansını ve yaşam kalitesini azaltır. Fizyoterapist İsmail Çağrı Koca, ergonomi sorunlarının nedenlerini ve kolay uygulanabilir çözüm yöntemlerini anlattı.
Özellikle yoğun iş temposu ile beraber hareketli yaşamın sürdüğü kalabalık kentlerde yaşam ve sıklıkla tekrarlanan hareket bozuklukları, fiziksel ve ruhsal sağlığı bozar, ayrıca iş performansını ve yaşam kalitesini azaltır.
Yetişkin nüfusun yüzde 80’i kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarından şikayetçi
Fizyoterapist İsmail Çağrı Koca, ölümle sonuçlanmayan tüm mesleki yaralanma ve hastalıkların yüzde 30’unun kas-iskelet problemlerinden oluştuğunu belirterek, “Ergonomik problemlerin yüzde 80’ i relatif olarak küçük çabalarla kolaylıkla çözülebilirken, yüzde 20’sinin ise çözümü zor ve karmaşıktır.
Avrupa Meslek Hastalıkları istatistiklerine göre tanı alan tüm hastalıkların yüzde 59’u kas-iskelet sistemi hastalıklarıdır. Tüm bunların yanı sıra yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 80’i yaşamlarının bir döneminde bağlı kas-iskelet sistemi probleminden etkileniyor. İş günü kayıplı tüm kaza ve hastalıkların ise yüzde 50’si kas-iskelet problemlerine bağlıdır. İşe bağlı kas iskelet hastalıkları, 3 günden uzun suren iş günü kayıplarının yüzde 49.9’undan ve kalıcı iş göremezlik vakalarının yüzde 60’ından sorumludur” dedi.
Ergonomi hatalarının temeli: Zorlanma
Günlük hayatta birçok hareketimizde yüklenme fiili vardır. Yüklenmenin kişide oluşturduğu etkiye ise zorlanma’ denir. Zorlanma; işi yapan kişinin, kişisel özelliklerine göre değişiklik gösterir. Aynı yüklenme hareketi, kişiler üzerinde farklı zorlanma etkilerine yol açabilir. Zorlanma; kişide yorgunluk, monotoni gibi etkilere neden olmaktadır. Olumsuz etkilerin en aza indirilmesi amacıyla, günlük hayatta ve iş yaşamında, iş yerinin çalışanlara uygun düzenlenmesi, fiziki işlerde yükün büyüklüğü, çalışma alanında görüş sahası, hareketlerin uygunluğu ve tutma yerleri gibi detaylar titizlikle planlanmalıdır. Basit görünen ve çoğunlukla önemsenmeyen bu detaylar, ergonomi sorunlarının temelini oluşturur ve sanıldığının aksine, önlenmediğinde bu küçük detaylar çok ciddi ve kalıcı sorunların temelini atar
Performansı etkileyen hatalar büyük ama çözümler basit!
Fizyoterapist İsmail Çağrı Koca, ergonomi hatalarıyla verimliliğin düşmesine fırsat vermemek için yapılması gerekenlerin de altını çizdi: “Çalışma ortamınız tüm hareketlerinize imkan sağlayacak kadar geniş olmalıdır. Fotoğraf, bitki, tablo gibi kişiliğe hitap eden öğeler, psikolojik olarak çalışma ortamına bağlılığı güçlendirir. Uzun ve sık telefon görüşmeleriniz oluyorsa bir kulaklık-ahize sistemi kullanmalısınız. En sık kullandığınız malzemeleri tam karşınıza koymalısınız, bilgisayar kullandığınız çalışma sahanızda eşya kalabalığından kaçınmalısınız.
Ofis çalışanlarının yeni küçük dünyası: Masa
Özellikle, ofis çalışanları zamanlarının büyük çoğunluğunu çalışma masalarında geçirdiği için masalarda kullanılan nesneler, kullanıcıya yakın duracak şekilde düzenlenmelidir. Böylece aşırı gerilime neden olacak uzanma hareketlerinden kaçınılmış olunur. Çalışma yüzeyi, parlama ve yansımaları azaltacak şekilde mat bir kaplamaya sahip olmalıdır. Bu sayede göz, baş ağrıları ve dikkat dağınıklığı azaltılabilir. Masa altı alanı, kullanıcının bacaklarına yer bırakacak ve bacaklarını esnetmesine imkan sağlayacak şekilde, temiz ve düzenli olmalıdır. Eğer yüksekliği sabit bir masa kullanılıyorsa, buna dikey olarak yüksekliği ayarlanabilir bir klavye altlığı eklenmelidir. Masada oturuş pozisyonu, ekranı görüş ve klavyeye uzanış açısı daha uygun hale getirilirse, kas-iskelet ağrılarında azalma olacaktır.
Otururken sırt alt bölgesini desteklemek için rulo yapılmış havlu, yastık veya özel yapılmış destekler kullanılabilir. Arkalık açısı kişiye göre değişiklik gösterebilir, ancak gövde ile bacaklar arasındaki açı 90-115 derece arasında olmalıdır. Dizlerin arka kısmı sandalye ile doğrudan temas etmemelidir. Kolkaçların yüksekliği ve genişliği, kolların iki yanda dinlendirilebilir, gevşetilebilir ve sarkıtılabilir şekilde olmasına uygun olmalıdır.
Aynadan daha çok baktığımız şey: Ekran
Ekran (monitör), dik oturur durumda iken üst kenarı göz hizasına veya biraz altına gelecek şekilde yerleştirilmelidir. Ekran parlamalarını önlemek için ekran belirli aralıklarla temizlenmelidir. Monitör kullanıcının karşısına aşırı boyun hareketlerini engelleyecek şekilde yerleştirilmelidir. Geniş ekranlı bir monitörden en yüksek verimi almak için daha uzağa oturulabilir ve yazı karakterleri büyütülebilir.
Bileğinizi büken tehlike: Klavye
Klavyenin eğimi, yazarken bileklerinizi düz konumda tutacak şekilde ayarlanmış olmalıdır. Yanlış bilinen bir uygulamayı düzeltmek gerekir; klavyeyi kullanırken bilekler veya eller, bilek desteğine dayanmamalıdır. Bilek destekleri sadece yazı arası molalarda destek vermesi amacıyla tasarlanmıştır. Tuşlara hafifçe basılmalı, sert darbelerden ve uzun süre basılı tutmalardan kaçınılmalıdır. Mouse, klavyenin hemen yanında ve onunla aynı yükseklikte olacak şekilde yerleştirilmelidir. Kullanmadığı zamanlarda eller mouse üzerinde tutulmamalıdır. Omuzlar, kollar, eller ve parmaklar zaman zaman serbest bırakılmalı ve gevşetilmelidir. Tüm bu hareketler, basit görünen ve günlük hayatta defalarca kez tekrarlanan hareketlerdir fakat bu tekrarlanmalar, bölgesel zorlanmaları arttırdığı için, uzun veya kısa süreli sağlık sorunlarına sebep olurlar.
Günlük hayatta, profesyonel bir fizyoterapistin danışmanlığıyla, ev ve çalışma ortamının ergonomi açısından uygun düzenlenmesi, yapılacak olan düzenli ve basit egzersizler ve ergonomi hatalarından kaçınmak, birçok sağlık sorunun önlenmesine ve yaşam kalitesinin arttırılmasına yardımcı olur.