Güncelleme Tarihi:
Tüm hastalıklarda olduğu gibi romatoid artrit gelişiminde de çevresel faktörlerin etkili olduğunu söyleyen Hüban Gönülol, “Çevresel faktörlerin en önemlilerinden birisi de beslenmedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar sigara kullanımının yanında beslenme alışkanlıklarının da romatoid artrit gelişimini etkilediği göstermektedir. Romatoid gelişiminin engellenmesinde balık ve balık yağının önemi büyüktür. Haftada 2-3 kez fırında veya ızgarada pişirilmiş balık tüketmek romatoid artrit gelişiminde belirgin bir azalmaya neden olmaktadır. Omega-3'den zengin olan balık yağının uzun süreli günlük 2000 mg kullanımı romatoid gelişimini baskılamaktadır. Özellikle güneş kaynaklı alınan D vitamini de romatoid gelişiminin engellemesi açısından önemlidir” diye konuştu.
Beslenme alışkanlıkları romatoid artriti etkiliyor
Beslenmenin romatoid artrit gelişimine etkisi konusunda da bilgi veren Gönülol, ”Düşük proteinli diyetlerin romatoid artrit gelişimini azalttığı gösterilmiştir. Fazla kırmızı et tüketiminin romatoid artrit gelişimin arttırdığı öne sürülmektedir. Buna göre günlük 58 gram kırmızı et veya 88 gram kırmızı et ürünleri tüketenlerde romatoid artrit daha sık görülmektedir. Bu nedenle günlük protein gereksiniminin çoğunluğunu balıktan sağlamak faydalı olacaktır. Tüm hastalıklarda olduğu gibi sebze ve meyve tüketiminin antioksidan etki nedeniyle romatoid artrit gelişimini engellediği gösterilmiştir. Aylık 80 porsiyondan fazla pişirilmiş sebze tüketiminin koruyucu özelliği vardır. Zeytinyağı tüketimi içindeki oleik asite bağlı olarak romatoid artrit gelişimini baskılamaktadır. Tahıl tüketiminin romatoid artrit gelişimi üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Günlük 4 bardaktan fazla kahve tüketimi romatoid gelişimini arttırırken, günlük 3 bardak çay tüketimi romatoid artrit gelişim riskini azaltmaktadır. Bu nedenle özellikle ailesinde romatoid artrit veya bağ dokusu hastalığı olan bireylerin beslenmesinde yapacağı değişikliklerle romatoid artrit gelişme riskini azaltmak mümkün olabilir” şeklinde konuştu.
"Omega 3 tüketimi eklem ağrılarını azaltıyor”
Son yıllarda beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerin iltihabı baskıladığı ve eklem ağrılarını azalttığı ifade eden Hüban Gönüol, “Günümüzde moda şeklinde çeşitli bitki ve meyve kürlerinin hastalığın tedavisinde önerildiğini görmekteyiz. Ancak romatoid artrit gibi kronik hastalıkların kronik tedavisi gerekmektedir. Bu duruma göre beslenme kürleri yerine ilaç tedavisine ek olarak beslenme tarzındaki değişikliklerle eklem ağrısı veya iltihabı azaltmak mümkün olabilir. Temel olarak iltihap arttırıcı gıdalar olan kızartılmış yiyecekler, rafine edilmiş karbonhidratlar, gazlı içecekler, kuyruk yağı gibi hayvansal yağlar ve işlenmiş etlerden kaçınılmalıdır. Romatoid artritte beslenmenin temel ilkeleri; dengeli, sebze ve meyve temelli, yeterince yağsız et, daha çok balık ağırlıklı protein ve sağlıklı yağ saylayan badem ve ceviz gibi kuruyemişleri içeren beslenmedir. Buna en yakın beslenme Akdeniz tarzı beslenmedir. Bu tür beslenmenin iltihabı baskıladığı ve eklem ağrısını azaltmada etkili olduğu iddia edilmektedir. Romatoid artritli hastaların A, C, D ve E vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketmesi ağrılar ve iltihap üzerine olumlu etkileri vardır. Omega-3 tüketiminin eklem ağrılarını azalttığı gösterilmiştir. Bu nedenle balık tüketmek önemlidir. Düzenli balık tüketemeyen hastaların günlük 1000-2000 mg omega-3 içeren balık yağı kapsülleri içmesi yararlı olacaktır. Bunun dışında, kalsiyum ve D vitamini ve metotreksat kullanan hastaların folik asit kullanması hastalık ve ilaç yan etkilerine bağlı gelişebilecek sorunları ortadan kaldırılması açısından önemlidir” açıklamasında bulundu.
Sadece diyetle tedavi etmek mümkün değil
Romatoid artrit gibi kronik hastalıkların bazı meyve veya otlarla yapılan kürlerle tedavi edilemediğinin altını çizen Gönülol, "Son dönemde bazı kişilerce glütensiz diyet ile romatoid artritin tedavi edildiği öne sürülmektedir. Ancak durum böyle değildir. Öncelikle sadece diyetle romatoid artriti tedavi etmek mümkün değildir. Glütensiz beslenme ile romatoid artritli hastaların sadece yüzde 1'inden daha azında eklem ağrılarında azalma görülmektedir. Geri kalan yüzde 99 hastada böyle bir durum söz konusu değildir. Bu konuda yeni yaklaşım bireysel yaklaşımdır. Süt, glüten, alkol, et gibi gıdalardan hangisini aldığınızda eklem ağrınız artıyorsa, o gıdalardan kaçınılması önerilmektedir. Sonuç olarak romatoid artrit gibi kronik hastalıklar bazı meyve veya otlarla yapılan kürlerle tedavi edilemez. Ancak ilaç tedavisine ek olarak beslenme alışkanlıklarımızda yapılan değişikliklerle iltihabı baskılamak ve eklem ağrılarını azaltmak olasıdır. Bu nedenle romatoid artritli hastalarda yukarıda ana hatları belirtilen doğru ve dengeli beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerle daha az ilaç ve daha az ağrı mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.