Güncelleme Tarihi:
Alerji; herhangi bir nedenle, bağışıklık sisteminde oluşan aşırı yanıttır. Yani vücudun herhangi bir uyarana aşırı ve beklenmeyen miktarda yanıt geliştirmesi olarak tanımlanmaktadır. Alerjinin gelişmesi için üç faktör gereklidir. Bunlar:
1. Genetik yatkınlık,
2. Alerjen madde ile temas,
3. Zamanlama, miktar ve maruz kalma sıklığı gibi çevresel faktörlerdir.
Bebeklerde en sık rastlanılan alerjik hastalıklar egzama (atopik dermatit), astım, alerjik rinit ve besin alerjileridir. Bebeklik dönemi; alerjik hastalıkların sıklığı, şiddeti ve başlangıcı açısından en önemli dönemdir. Süt, yumurta ve fıstık gibi bazı besinlerin alerjileri anne karnında, plasenta yolu ile geçen bileşenler ile başlar. Özellikle bebeklik ve süt çocukluğu alerjilerinin çoğunun görüldüğü dönemdir. Etkileme mekanizmasına göre dakikalar içerisinde bebeği şoka sokabilecek kadar şiddetli olabileceği gibi günler sonra da ortaya çıkabilecek bulgular karın ağrısı, pişik, kaşıntı, ciltte kabuklanma-kızarıklık ile de seyredebilir. Alerjen maddenin vücuda alınma yolu, zamanı, miktarı, eşlik eden çevresel faktörler de alerjinin etkisini değiştirebilir.
Bebeklerdeki alerjinin önemli bir kısmı besin alerjisidir. Besin alerjilerine tüm dünyada sık rastlanılmaktadır. Her türlü besin alerjiye yol açabilir ancak ülkemizde en sık süt ve yumurta daha sonra fındık, ceviz gibi kuruyemişler başta olmak üzere, buğday ve balık da alerji yapmaktadır.
Hastalığın etkilediği organa ait şikayetler oluşturur. Besin alerjisi sadece cilt bulguları ile tüm sistemlere ait bulgularla seyredebilir.
Cildi etkilerse: Egzama, kurdeşen (ürtiker), pişik, yanma hissi, kaşıntı oluşturur.
Akciğerleri etkilerse: Astım, nefes darlığı, boğazda kaşıntı, boğulma hissi, yutma güçlüğü, öksürük, hışıltı, morarma; sindirim sistemini etkilerse, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, kanlı kaka yapma, ağrılı yutma oluşturabilir.
Gözü etkilerse: Gözlerde kaşıntı, sulanma, göz kapağında şişlik yapabilir.
Burun - boğaz etkilenirse: Burun akıntısı-tıkanıklığı, hapşırma, kaşınma dudaklarda ve boğazda şişlik oluşturur.
Dolaşım sistemi etkilenirse: Kalbin yavaş-hızlı atması, tansiyonun düşmesi, ellerde- ayaklarda soğukluk-solukluk, bayılma olabilir.
Ayrıca baş ağrısından büyüme geriliğine kadar birçok şikâyete de neden olabilir.
Bazı besinlerin alerjilerinin başka besinlere çapraz reaksiyon oluşturacağı unutulmamalıdır. Mesela inek sütü alerjisi olan bir çocukta keçi sütü alerjisi olma ihtimali, %90’dan fazladır ve keçi sütü kullanımı inek sütü alerjisi olan bebeklere önerilmemelidir.
Hastalığın sebebinin ve oluş mekanizmasının çok farklılık göstermesi nedeniyle testler de değişkenlik gösterir. En önemlisi bebekte oluşan şikâyetlerin alerji ile ilişkili olabileceğini düşünmektir. Eğer alerji yapan şeyi tahmin edebiliyorsak bunu aramak genel alerji testleri yapmaktan daha kolay ve daha az maliyetli olacaktır. Ailelerin bu konuda daha iyi gözlem yapması ve doktoru bilgilendirmesi faydalı olur.
Testlerin ne zaman yapılacağı bebekteki şikâyetlerin şiddeti ve doktorunuzun önerisi ile belirlenmelidir. Tanıda en önemli basamak iyi, ayrıntılı, dikkatli sorgulamadır. Tanıda kullanılan testler aşağıdaki şekilde sıralanabilir.