Güncelleme Tarihi:
Sıcak yaz günlerin başladığı şu günlerde çocuklarımızı güneşin zararlı etkilerinden korumak için çok daha dikkatli olmalıyız. Çocuklar yetişkinlere oranla güneşin zararlı UV ışınlarından daha fazla etkilendiği için her mevsim, özellikle de yaz günlerinde mutlaka güneş koruyucu kullanması gerektiğini belirten Selva Yurttaş, doğru güneş ürünleri kullanılmadığı takdirde güneş yanıkları, ışığa bağlı döküntü, kaşıntı gibi çeşitli sağlık sorunlarının yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Üstelik güneş koruyucuların kullanılmasına ne kadar erken başlanırsa, gelecek yıllarda güneşin zararlı etkileri de o kadar azaltılmış oluyor. Peki doğru güneş ürünü nasıl seçilmeli ve kullanırken nelere dikkat etmeli?
Bebeklerin ciltleri çocuklardan daha hassas olduğu için onlar için formüle edilmiş özel ürünleri kullanmaları gerekir. Bebek ürünleri 0-3 ay aralığından itibaren 3 yaşına kadar kullanılabilen ürünlerdir. Çocuk ürünleri ise 3 yaştan, 10-14 yaş aralığına kadar kullanılmalıdır. 10-14 yaş aralığında çocukların ergenliğe giriş dönemidir. Bu dönemde değişen hormonlar sebebiyle, en geç 14 yaşından itibaren yetişkin ürünleri kullanılmaya başlanabilir.
Güneş koruyucu ürünleri; fiziksel filtre içeren, kimyasal filtre içeren ve her ikisini de içerenler olmak üzere üç tipe ayrılıyor. Fiziksel filtre içeren koruyucular ciltte bariyer oluşturuyor. Yoğun güneşte kalmak zorunda kalındığında, alerjik veya hassas ciltlerde, bebeklerde, çocuklarda ve hamilelerde tercih ediliyor.
Güneş kremi kullanılırken en sık yapılan hatalardan biri vücut için olan kremleri yüze sürmek. Yapılan bu yanlış yüzde kalıcı lekelere ve hatta yanıklara sebep olabiliyor. Sadece çocukların değil yetişkinlerin de iki farklı güneş ürünü kullanması gerekiyor. Ancak bu durum bebekler ve çocuklar için daha büyük önem arz ediyor. Çünkü yüzdeki deri daha hassas ve farklı bir yapıya sahip. Yüz için kullanılan ürünler krem kıvamında olup maksimum koruma sağlarken, vücut için olanlar ise daha hızlı emilim özelliğine sahip süt kıvamında ürünlerdir. Yapıları farklı olan bu iki ürünü karıştırmak ya da aksini uygulamak beklenen korumayı sağlamayacaktır.
SPF 30 içeren bir koruma ürünü ışınların yaklaşık yüzde 97’sini bloke ederken, SPF 50 yüzde 98'ini engelliyor. Bu nedenle 50 faktör üzerindeki güneş koruyucuları seçmek şart değil, çünkü bilinenin aksine çok büyük bir farkla koruma süresi uzamıyor.
Çocuklarımızı güneşten korunmak isterken en sık yaptığımız hatalardan biri, güneş kremini dışarı çıktığımızda, parkta ya da plajda sürmek. Güneş kremlerinin ciltten emilip korumaya geçmesi için ortalama 30 dakika zaman gerekiyor. Bu nedenle en ideali kremi dışarı çıkmadan yarım saat kadar önce ve mümkünse çocuğu giydirmeden tüm deriye yedirerek sürmek. Ayaklar, kol altları, ense ile kulaklar ihmal edilebiliyor. Oysa bu alanlara da güneş koruyucu sürülmesi çok önemli.
Sabah sürülen güneş koruyucunun, gün boyu etkisinin devam ettiğini düşünmek yapılan en sık hatalardan biri. Güneş koruyucuları UV ışınlarının yoğun olduğu mecbur kalınmadıkça güneşe çıkılmaması gereken 10.00-16.00 saatleri arasında 2-3 saatte bir kullanılmalı. Ayrıca çocuk, havuza veya denize girdiğinde bu süreci beklemeyip, uygulamayı yenilemek şart. Çünkü, güneş ürünleri suda kalındığında veya ıslanıldığında koruyucu etkilerini 40-80 dakika kadar sürdürebiliyorlar.
Şemsiye altında olsa da ışınlar plajda kumlardan, ayrıca deniz ve havuz kenarında sudan yansıyarak çocuklarımıza ulaşıyor ve zararlı ışınlara maruz kalıyorlar. Kapalı havalarda güneşi görmüyor olsak da zararlı UV ışınları bulutlardan süzülüyor ve hassas derilerini etkiliyor. Bu nedenle gölgede olsa dahi çocuklarımız için güneş koruyucu kullanmalıyız.