Güncelleme Tarihi:
Bebeğinizle iletişime ilk ne zaman geçeceğinizi merak ediyor musunuz? Sağlık ve Eğitim Vakfı, bebeklerle sosyal ve duygusal ilişki kurmanın yollarını anlattı.
Bebek, dünyaya geldiği andan itibaren sanıldığı gibi pasif değildir. Yeni doğan bebekler duyar, görür, tat alır, koklar, dokunmayı hisseder. Her an öğrenir, bu nedenle zengin bir uyarıcı çevreye ihtiyacı vardır.
İlk yıl içinde bebek, ihtiyaçlarını ancak ağlayarak belirtir. Bebeğe asıl bakan kişi (bu anne ya da bir başkası olabilir) onun ağlama biçiminden ne istediğini anlayıp bebeğin ihtiyacını sevecenlikle yerine getirirse, bebekte “Ben bakılmaya değerim, benim ihtiyaçlarım önemli” duygusu gelişir. Buna karşın, bebeğin ağlamalarına kimse gelmezse, ya da her seferinde farklı kişi gelir ve farklı şekilde (biri sevecenken diğeri aceleci, sessiz, asık suratlı, vb.) bakım verirse, bebek değerli olup olmadığına karar veremez ve çevresine güven duyamaz. Kendine bakan kişiye güven duymuş olan çocuk ise, biraz bekletilse de sonunda sıkıntısının giderileceğini bilir, annesinin bir süre gözden uzaklaşmasına dayanabilir. Bebek, dünyaya geldikten sonraki ilk 6 ay içinde annesiyle iletişim kurmayı ve onu oyuna teşvik etmeyi öğrenir. Eğer bebek gülümsediğinde anne de ona gülümser, bebeğin seslerini taklit ederek onunla konuşur ve oynarsa, bebek de ona cevap verme isteği duyar. Böylece bebeğin ilk sosyal ilişki kurma becerisi gelişmeye başlar. Zamanla anneye bağlanır ve güven duyar.
Çocuğun temel ihtiyaçlarından biri de, kucağa alınmak, sarılmak, okşanmaktır. Bazen bebekler sebepsiz yere ağlar. Bu zamanlarda onu kucaklayın, öpün. Onu şımartmaktan korkmayın, çünkü bebekler şımarmaz.